Posts

IF THERE S A TREE BEHIND THE DESIGN, THE DETAILS CAN BE SOLVED EASILY!

TASARIMDA AĞAÇ VARSA GERİSİ TEFERRUATTIR!

Doğayla iç içe olmayı sevenler için tasarımda ağaç vazgeçilmezdir! Doğa severseniz ve mimarsanız tasarımınız için ağaç her daim ilk sıradadır. Tasarımınız da ağaç her yerdedir! Evin kendisi ağaç olabildiği gibi modern evlerin içinde, dışında, duvarında, avlusunda ya da bahçelerinde ağaç vazgeçilmezdir!  Ağaç ev isteyenler bahçelerindeki ağacın üstüne ya da ağaçların yanına, altına evlerini yaptırabilirler. Ağaç evlerin dallarına asacakları salıncakla doğanın keyfini çıkarabilirler!  Eğer sizde doğa severseniz ve ağaç ın olduğu tasarımlar ilginizi çekiyorsa yazımız sizin için, Sizler için seçtiğimiz ağaçların her yerde olduğu ev modellerini incelemeye ne dersiniz?

Ağaç evler, yaşamımıza nefes ve de barınak amaçlı olmalarının yanı sıra, tasarım olarak park, bahçe dizaynların da ve peyzaj mimarisinde önemli bir yere sahiptir.Kimi zaman ağaç evler arka bahçeleri süslerken, kimi zaman insanlara keyifli vakit geçirecek doğayla bütünleştiren mekanlar yaratırlar!Sizde evinizin veya yazlığınızın, bahçesinde bulunan bir ağacı eviniz içinde tasarlayarak, evinize taze bir hava katabilirsiniz.Yazı geçirirken yeşilliklerin ve ağaçların arasında hoş ve göz alıcı minik bir ağaç evde kitap okumak, temiz hava eşliğinde biraz dinlenip güzel hayallere dalmak, sevdiklerinizle beraber ağaç evde hoşça vakit geçirmek ruhunuzu gençleştirip size pozitif enerji verecektir.İster kendi bahçenizde, ister evinizin duvarına yaslanarak yerleştireceğiniz bir ağaç ın yanı sıra komşularınız la beraber, uygun bir ağaç üstüne yapacağınız ev için sizin için seçtiğimiz modellerine bakmaya ne dersiniz? Ağaç ın her alanında olduğu ev modellerinden birisi eğer doğa ve ağaç severseniz  mutlak sizin içindir.

INVITE THE BIRDS AND FLOWERS TO YOUR PLACES

ÇİÇEKLERİ VE KUŞLARI MEKANLARINIZA DAVET EDİN.

Bu yazıda sizler için, mekanlarda serin ortamlar yaratan, içeriği çiçek ve kuş olan, doğadan esintiler olan perdeler, duvar kağıtları ve döşemelik kumaşları mercek altına aldık. Özellikle doğayı en çok hissettiren, doğanın yansımalarını mekanlarına taşımak isteyenler; bu yılın trend renkleri ve desenleri ile hazırladığımız uygulamalı tablo ve yazımız sizler için.Çiçekler, doğadan alınmış desenler , bahar – yaz aylarında iç mekanları kişiselleştirmenin ve mekanlarımızda doğayı en güçlü hissetmenin en renkli yolu.

2016 yılı doğaya geri dönüş modasının yoğun olarak yaşandığı bir yıl, toprak renkleri ve bunun yanında doğadaki tüm canlı renkleri kullanan bir akım geliyor.Desen de doğanın yansımasını katması için küçük parçalarda ve yastıklarda kullanılabiliyor. Şu anda desen yerine çok güzel dokuları, daha sofistike teknikler ile üretilmiş olan kumaş ve duvar kaplamaları tercih ediliyor. Duvarı ışık ile yalattığınız zaman bütün dokular ortaya çıkmakta ve desenden çok daha estetik bir görünüm elde edilmektedir.

Kumaşların ve duvar kağıtlarının  renginin ve cinsinin doğru seçilmesi çok önemlidir, o odanın hangi amaca hizmet ettiği, odanın aldığı ışık hacmi, odanın büyüklüğü, bunların seçilmesinde en büyük etkenlerdir. Doğru seçimler harmoni, uyum içinde ortamlar yaratır ve içinde yaşayan insanlara huzur verir.Çağdaş olduğu kadar doğa desenleri ve panoramik bordürleriyle büyük ilgi gören tasarımlar, hazırlanan duvar kağıtları ve bordürler, kolay uygulanabilmeleriyle de pratik çözümler sunuyor.

Doğayı, çiçekleri ve kuşları ile her yere güzellikleriyle yansıtabilen mekanlarda sevgiyle kalın.

 

INNOVATIONS WILL MAKE WITH FENG SHUI IN YOUR LIFE!

YAŞAMINIZDA FENG SHUI İLE YAPACAĞINIZ YENİLİKLER!

Baharda yeni açan çiçekler, yaşamına yeni sayfa açmak isteyenler için bir başlangıçtır. Bu yazımızda da yeni başlangıçlar yapmak isteyenler için mekanlarında yapacakları değişimleri öneriyoruz. Bu tavsiyeleri feng shui ile yapmaya ne dersiniz?

Öncelikle beş binlik geçmişiyle şu anda tüm dünyada tercih edilen feng shui felsefesi nedir? sorusuna cevap verelim. Son yıllarda yanlış bilgilerden ötürü feng shui’nin gerçek gücü anlaşılamamıştır. Feng shui doğanın yaşam gücünü, yaşadığınız mekanlara taşıyarak yaşamınızın enerjisini olumlu şekilde güçlendirmektir….Ch’i yaşayan her şeyin içindeki yaşam gücüdür. Yaşanacak en iyi yer bol miktarda iyi chi olan yerdir.

Feng shui’ye göre düzenlenmiş bahçe iyi chi yaratır. Feng shui’ye göre güzel binalar yapan mimar iyi chi yaratır.Bir şey kusursuz bir biçimde yapıldığı anda chi de kusursuzluk noktasına ulaşır. Tatlı tatlı akan temiz su,iyi chi yaratır. Durgun, pis sular kötü chi yaratır. Bir diğer nokta ise feng shuide yin ve yang dengesini yakalamaktır. Eski taoist evren simgesi bunu açıkca gösterir. Bu simge, içinde kurbağa yavrusuna benzer iki şeklin yer aldığı bir dairedir. Biri siyah biri beyazdır. Zen felsefesinde olduğu gibi gece ile gündüz yaşamda ölümle, mevcudiyetle yokluğun ahenk içinde uyumudur. Yaşamımızda iyi bir feng shui için yin ve yang dengesi şarttır. İdeal bir mekan arkasında tepeler dağlar yani yang ve önünde düzlük ve akarsu yani yin olan alanlardır. İş yerimizde veya evimizin yin yang dengesi için köşeli mobilyalarımızın yanısıra dairesel mobilyalar da kullanmalıyız.

 

Feng shui’de var olan beş element de önemlidir.  Ve simgesel olarak evrendeki her şey bu beş elementden oluşur. Çin astrolojisine göre hepimiz bu beş elementden oluşuruz. Feng shui açısından sizin için en önemli element doğum yılınıza göre belirlenir. Beş element ateş, ahşap, toprak su ve metaldir.

 

Üretim döngüsünde her element iki yanındaki elementi besler. Elementleri yönlere göre yerleştirirsek (Kuzey) Su ahşabı besler (Doğu) Ahşap ateşi besler. Güney (ateş)toprağı (Merkezi) oluşturur. Toprak (metali) metal erir. Suyu oluşturur. Yok oluş döngüsü bunun tam tersidir. Ateş metali eritir. Metal ahşabı keser. Ahşap toprağın gücünü alır. Toprak suyu engeller. Su ateşi söndürür. Bu durumda bir denge için üretim dengesini de mekanımızda yaratmalıyız. Bunu yaratmak için güneye kırmızı renk mumlar, Kuzeye ( su ) mavi renk doğuya ağaç yeşi renk, batıya metal kullanarak mümkün olur. Bu dengeyi yakalamak için kurallar vardır ama siz sezgiselliğinizi kullanarak da bu dengeyi yakalayabilirsiniz. Mesela bir mekanda fazla duramıyorsanız o mekanın dengesinin olmadığını sezgileriniz size bildiriyordur. Mesela ‘shar’lara zehirli oklar denir. İşyerinize şansızlık ya da talihsizlik taşıyan ise düz hatlar ya da sivri açılardır.

Bunlar felaket potensiyelin varlığı anlamına gelir. Bu shar’lardan kurtulmanın yolu yuvarlak yapraklı bitkiler olabildiği gibi pa kua aynası da bir yöntemdir.  Pa- qua aynası shar’ı geldiği yere gönderir. İç bükey olanları zararlı enerjiyi emerler. Dış bükey olanları ise tehlikelidir. Dört enerjiyi dört bir yöne yayarlar. O yüzden pa- qua aynalarını dikkatli kullanmak gerekir.Feng shui gücünü doğadan aldığı için mekanlarınızda uygulayacağınız her doğru uygulama yaşamınızın gücünü olumlu geliştirecektir.

 

 

IN CONNECTION WITH THE MOVE TO GREENER TECHNOLOGY AND ARCHITECTURE

TEKNOLOJİ VE YEŞİLCİ HAREKETİN MİMARİYLE BAĞLANTISI…Bir mimar olarak, teknoloji ve mimari arasındaki bağlantıyı düşündüğüm zaman ilginç bir  portre ortaya çıktı. ‘Mimarinin amacı nedir? ‘ diye düşünürsek asıl amacın, insan yaşamını kolaylaştıracak binalar yapmak olduğunu görürüz. Ancak salt güzel tasarlanmış binalar insan yaşamı için yeterli değildir. Teknoloji – Mimari bağlantısı burada başlamaktadır. Ancak atlanmaması gereken, teknolojinin doğru kullanıldığı zaman olumlu, yanlış kullanıldığı zaman ise düzeltilemeyecek sonuçlar ortaya çıkardığıdır. Tabii ki reddedemeyeceğim en önemli nokta, doğru politikalarla kullanılan teknolojilerle mimaride mucizeler yaratmanın mümkün olduğudur.

v

h

Bu sonucun ortaya çıkardığı, dünyayı mimaride düzeltmeye başlayıp yıkımdan kurtarmaya çalışanların ilk önce düşünmeleri gereken sorunun kökenine sadece mimari olmadığıdır. Asıl dünyanın geleceğini tehlikeye atanlar oluşum ve kullanımda mimariden önce yanlış kullanılan teknoloji ve büyük ölçekli politikalar olduğunu görmeleridir. Teknolojik ve ekonomik  örgütlenmenin, daha az enerji  sarf ederek daha sağlıklı binalar inşa etmesi imkanını sağladığı doğrudur. Çünkü ne çağdaş endüstriyel gelişimleri ne de onların ardındaki ekonomik yapıyı mimarlık dünyası var etmedi. Ancak, doğru teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğru mimariyi yarattı. Bu durumda kafamızda beliren soruya göre geçmiş kuşakların, toplumun işlediği suçları mimariye yüklemek doğru mudur? Daha gelişkin ve çağdaş bir toplumsal yapıya ulaşmak doğrultusunda mimarların örgütlenip bu boşluğu doldurmak için çalışmaları vardır. Ama tek başına mimari olarak nereye kadar yeterlidir?

ğ

a

‘Sürdürülebilir Tasarım’ yada mimarlık için gerekli olan evrensel gerçek bu durumda nedir? Tabii ki doğru politikalar ve teknolojiler ile gelişen mimari! Doğru olmadığı takdirde, gelişen teknoloji ile şu dünyayı kirletip gelecekte insan yaşamını tehlikeye atan petrol, madencilik sanayi girişimlerini kim finanse ediyor dersiniz! Bunlar yapılırken mimardan yeşil harekatı beklemek ne kadar doğru. Ayrıca mimari için gerekli çelik cam ya da alüminyum üretimi sırasında o yapıda harcanacak günlük kullanım suyu, elektriği ve ısıtma enerjisinin kökeninin nereye dayandığı… Çağdaş dünya, eğer insanlığın geleceğini tehlikeye atacak bir şekilde gelişiyorsa, bu durumda mimar kendisine yüklenen küresel sorunlarından sorumludur. Mesela güneş  enerjisi ile fosil yakıtların kullanımı hiç de sürdürülebilir tasarıma mimariye uygun değildir; çünkü sonucu yeşilci hareketlere uyum sağlamaz. Bu durumda güneş enerjisinden yararlanırken insan yaşamına zarar vermeyecek şekilde düzenlenmelidir. Bu durum gerektiriyor ki, yeşilci hareketle teknolojik politikaların sonucu paralel gitmelidir. Bu paralellik oluşmadığı taktirde çağdaş yapılar için gerekli teknolojilerin insan yaşamı için tehlike yarattığından doğru mimariye zarar vermektedir. Bu durumda da hedeflenen bir zincirin halkaları gibi mimarinin teknolojinin birbirine doğru hizmet vermesidir. Çünkü doğru politikalarla kullanılan teknolojinin mucizeleri mimaride yadsınamaz. Mesela en büyük korkumuz olan depremin, doğru politikalarla kullanılan doğru teknoloji ve mimari ile yapılan binalara zarar vermesi yok denecek kadar az olurdu…

teknoloji ile yaşilci hareketin bağlantısı-1

L

 

 

 

BUILDINGS RISING WITHIN NATURE < DOĞAYLA İÇ İÇE YÜKSELEN BİNALAR

DOĞAYLA İÇ İÇE YÜKSELEN BİNALAR, Bu  yazımızda seçtiğimiz mimari proje Atakent’te bir süredir devam eden Küçük çekmece Çevre Koruma
Projesi ile atık su kirliliğinden tamamen arındırılan Küçük çekmece Gölü kıyılarında hayat buluyor. Altın
Çağı’nı yaşamaya hazırlanan İstanbul’un doğayla iç içe bu yeni lokasyonunda İnanlar İnşaat tarafından tasarlanıp
uygulamaya geçilen Terrace Tema projesi 2016’da yerini almaya hazırlanıyor. Şimdiden gayrimenkul geliştirme
anlamında İstanbul’un en önemli noktalarından biri olan Atakent için “Üst Ölçekli Yatırım Kararları’nın alınmış
olması, havalimanına 8 dakika mesafedeki stratejik konumu, TEM ve E5 bağlantı yollarıyla metro ve metrobüs hatlarına kolay erişim özelliği, bölgeyi şehrin en cazip yatırım ve
yaşam alanlarından biri haline getiriyor.

The architectural project I chose for this issue finds life at Atakent at the Küçükçekmece Lake which has been completely purified from waste water pollution through Küçükçekmece
Environmental Protection. The Terrace Tema Project designed and put into practice by İnanlar İnşaat in this new location which is surrounded by nature and is about to have its golden age in
Istanbul, is getting ready to take its place in 2016. Atakent, which is one of the most important districts of Istanbul in terms of real estate development is considered as one of the most popular investment and
living area because of Macro Structure Investment Agreements are made, its strategic location of being 8 minutes far from the airport, accommodation roads TEM and E5, easy transportation through
metro and metro-bus routes.

1111

Etkileyici mimari projesiyle dikkat çeken Atatürk Olimpiyat Stadı’nın bu bölgede inşaa edilmiş olması, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emin Arat’ın demecine göre üç yıl sonra Marmara
Üniversitesi’nin tüm fakültelerinin Atakent’e taşınacak olması, İstanbul’da eksikliği hissedilen eğlence kompleksi
ihtiyacını karşılayacak Bir milyon 429 bin metrekarelik Tema Park’ın özel bahçe düzenlemeleri, 360 derece göl
ve Tema Park manzaralı 30 ve 40 katlı iki kulesiyle hızla yükseliyor. 30 dönümlük bir arazi içinde, konumu ve mimari çizgisinin yanı sıra, dairelerde 3 metrelik tavan yüksekliğiyle de farklılık yaratan butik bir proje olan Terrace Tema, iki ayrı blokta toplam 416 daireden oluşuyor ve 1+1, 2+1, 3+1 tipteki daire seçenekleri ile her yaşam tarzı için ideal çözümler sunuyor. Terrace Tema, her saniyeyi dolu dolu yaşatacak zengin sosyal donatılara sahip. Şehrin içinde
doğanın tadını çıkarmanızı sağlayacak peyzajıyla dikkat çeken proje; koru alanları, toplam 3.210 metrelik dört ayrı
yürüyüş ve koşu parkuru, süs havuzları, Zen bahçeleri, dikey bahçeleri, barbekü alanları, çocuklar için yaş gruplarına göre düzenlenmiş oyun alanları, evcil hayvan parkı, basketbol, streetball ve tenis sahaları, mini futbol sahası, açık ve kapalı yüzme havuzlarının yanı sıra fitness center’ı, göl ve Tema Park manzaralı café-restaurant’ı ile de denge ve mutluluk dolu bir yaşam vaadediyor.

Two towers of 30 and 40 stories are rising with 360 degrees lake and Theme Park view with Atatürk Olympic Stadium’s impressive architecture, all faculties of Marmara University pending to move to Atakent in three years according to Vice Rector Prof. Dr. Emin Arat and the special landscape arrangements of the Theme Park which
will meet İstanbul’s entertainment complex need on 1.429.000 m2. On an area of about 30.000 m2, the boutique project Terrace Tema creates its difference with its location, architecture as well as ceiling height of 3meters and consists of a total of 416 residences in two blocks in 1+1, 2+1 and 3+1 residence types fit for all kinds of lifestyles. Terrace Tema has rich social facilities to fill every second of your life. Striking with its landscape
which enables you to enjoy nature within the heart of the city it offers a life full of harmony and happiness with gardens, 4 different hiking and jogging tracks of 3.210 meters long in total, ponds, Zen gardens, vertical
gardens, barbeque areas, playgrounds categorized according to age groups, pet parks, basketball, streetball and tennis fields, a mini football field, indoor and outdoor swimming pools as well as a fitness center and
café-restaurant with lake and Theme Park view.

172-173 (2) 172-173 (1)