ARCHITECTURE AND CHILDREN- NEW EDITION OF THE GOLDEN CUBE AWARDS

 

GOLDEN CUBE  ÖDÜLLERİ YENİ YAYINI MİMARLIK VE ÇOÇUKLAR

goldencubes

UIA, Mimarlık ve çocuk çalışma programı, Altın Küp ödül yeni baskısını başlatıyor, çocukların ve yetişkinlerin mimarlığı daha iyi anlayabilmesi için bireyleri ve organizasyonları teşvik etmeyi  ve tanımlamayı geliştiriyor.Adaylar projeleri, faaliyetleri veya çocuklara veya gençlere mimarlık ve çevre tasarım süreçlerini açıklama amacıyla geliştirilen tasarımlaırını sunmak  üzere davet edildi.

Ödüller ise şu kategorilerde verilecek: Okullar, kurumlar, yazılı medya, görsel-işitsel medya.(Bu yayın, ağustos 2014 ve mart 2017 arasında tamamlanan veya devam etmekte olan projeleri tanımaktadır.)

Seçim süreci iki aşamalıdır.Her biri UIA üyelerinden oluşan ulusal jüri, uluslararası jüriye gönderllmek üzere 4 adet kazanan proje seçecek. Ödüller Eylül 2017 tarihinde UIA Seul kongre sırasında verilecektir.Bu ödüller genç kuşaklar arasında çevre, mimarlık, kent ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak UIA çalışma programı tarafından belirlenen hedefe katkıda bulunmaktadır.

 

The UIA Architecture and children work programme is launching the new edition of its Golden Cube awards, developed to recognise and promote individuals and organisations that help children and adolescents to better understand architecture. Candidates are invited to submit their projects, activities or productions developed with the goal of explaining architecture and the built environment design processes to children or youth. Prizes will be awarded in the following categories: schools, institutions, written media, audio-visual media.

This edition will recognise projects that were completed or will be in progress between August 2014 and March 2017.

The selection process is in two stages. A national jury organised by each participating UIA member section will shortlist projects to be sent on to the international jury, that will select the four winners. Prizes will be awarded during the UIA Seoul congress on September 2017.

These prizes contribute to the goal set by UIA work programme to raise awareness about the built environment, architecture, the city and sustainable development among the youngest generations.

MOBIL MUSEUM FOR THE DISABLED – INTERNATIONAL IDEA COMPETITION OPEN TO YOUNG ARCHITECTS

turuncu_program_k_opt

Amacı Ve Kapsamı

Endüstri devriminden günümüze kadar uzanan tarihsel süreçte “hız” kavramı mekânın ve zamanın algılanışını derinden etkilemiş ve küreselleşmenin ana unsurlarından biri olmuştur. Seri üretim ile hızla üretilen mekânlar yerkürenin birçok köşesinde standartlaşarak hızla yayılırken mimarlığın bağlamsal özgünlükleri hızla çözülmeye uğramıştır. Dünyanın her yerine hızla ulaşabilen insan ve hızla nakledilebilen malzeme, teknoloji, tasarım yöntemleri ve ekonomik öncelikler ile birlikte mimarinin tasarım ve inşa süreçlerinin de hızla yürütülmesi bir mecburiyet halini almıştır. Hızın ve beraberinde niceliksel hedeflerin amaca dönüştüğü bu ortamda mimarlık ciddi içerik, anlam ve nitelik sorunlarıyla karşılaşmaktadır. Ürünün hızla elde edilmesine yönelik kaygılar süreci ve ürünün kendisini ne hale getirmektedir? Hızla üretmeye odaklanmış bir çağda yavaşlamak, tasarım ve üretim sürecinin belli noktalarında duraklamak ve hızın mimari boyutları hakkında yeni düşünceler ve alternatif stratejiler geliştirmek mümkün olabilir mi? Bu sorulara cevap aranırken hız – mimarlık ilişkisi konusunda eleştirel fikirlerin üretilmesi amaçlanmaktadır. Hızlı – yavaş, nicelik – nitelik, süreç – ürün gibi kavramsal ikiliklerin yorumlanması hedeflenmektedir.  Buluşma ile birlikte gerçekleşecek yarışmada katılımcı tarafından seçilen bir bağlamda “engelliler için gezici müze” konusunda fikir projelerinin geliştirilmesi beklenmektedir. Engelliler günümüzde toplumların önemli bir kısmını oluşturmalarına rağmen sosyal ve kültürel yaşama katılım konusunda ciddi sorunlar ile karşılaşan bir kitledir. Engellilerin günlük yaşama katılarak sosyalleşmelerinin sağlanacağı mekânsal düzenlemelerin ve standartların oluşturulması mimari tasarımın toplumsal sorumluluklarından biridir. Bu yarışmada söz konusu sorumluluğun engellilere yönelik olarak tasarlanacak ve farklı bağlamlarda tekrar kurulabilecek “gezici müze” üzerinden tartışılması hedeflenmektedir. Endüstri devriminden günümüze kadar uzanan tarihsel süreçte “hız” kavramı mekânın ve zamanın algılanışını derinden etkilemiş ve küreselleşmenin ana unsurlarından biri olmuştur. Seri üretim ile hızla üretilen mekânlar yerkürenin birçok köşesinde standartlaşarak hızla yayılırken mimarlığın bağlamsal özgünlükleri hızla çözülmeye uğramıştır. Dünyanın her yerine hızla ulaşabilen insan ve hızla nakledilebilen malzeme, teknoloji, tasarım yöntemleri ve ekonomik öncelikler ile birlikte mimarinin tasarım ve inşa süreçlerinin de hızla yürütülmesi bir mecburiyet halini almıştır. Hızın ve beraberinde niceliksel hedeflerin amaca dönüştüğü bu ortamda mimarlık ciddi içerik, anlam ve nitelik sorunlarıyla karşılaşmaktadır. Ürünün hızla elde edilmesine yönelik kaygılar süreci ve ürünün kendisini ne hale getirmektedir? Hızla üretmeye odaklanmış bir çağda yavaşlamak, tasarım ve üretim sürecinin belli noktalarında duraklamak ve hızın mimari boyutları hakkında yeni düşünceler ve alternatif stratejiler geliştirmek mümkün olabilir mi? Bu sorulara cevap aranırken hız – mimarlık ilişkisi konusunda eleştirel fikirlerin üretilmesi amaçlanmaktadır. Hızlı – yavaş, nicelik – nitelik, süreç – ürün gibi kavramsal ikiliklerin yorumlanması hedeflenmektedir.  Buluşma ile birlikte gerçekleşecek yarışmada katılımcı tarafından seçilen bir bağlamda “engelliler için gezici müze” konusunda fikir projelerinin geliştirilmesi beklenmektedir. Engelliler günümüzde toplumların önemli bir kısmını oluşturmalarına rağmen sosyal ve kültürel yaşama katılım konusunda ciddi sorunlar ile karşılaşan bir kitledir. Engellilerin günlük yaşama katılarak sosyalleşmelerinin sağlanacağı mekânsal düzenlemelerin ve standartların oluşturulması mimari tasarımın toplumsal sorumluluklarından biridir. Bu yarışmada söz konusu sorumluluğun engellilere yönelik olarak tasarlanacak ve farklı bağlamlarda tekrar kurulabilecek “gezici müze” üzerinden tartışılması hedeflenmektedir.

Bilgi İçin

MİMARLAR ODASI ANTALYA ŞUBESİ
Meltem Mahallesi 3808 Sokak No: 16
07500 ANTALYA TÜRKİYE
Tél : 090 242 237 86 92–93-94
Tél : 0090 533 766 99 57
Fax : 00 90 242 237 58 20

The Antalya branch of the Chamber of Architects of Turkey has launched the eleventh edition of the international ideas competition open to young architects throughout the world.

This initiative, organized each year since 2010 in coordination with the Forum of Young Architects, has received the support of the UIA.

The theme chosen this year is “Mobile Museum for the Disabled.” The participants are invited to develop designs for “a mobile museum for the disabled” which would help these members of the society to participate fully in social, cultural and everyday life. Participants are asked to reflect deeply on the implications of “speed,” a fundamental consequence of globalisation, and on the way we perceive space and time.

The competition is open to architects born after 1976 who are registered with the professional organization of their respective countries.

The jury will award three prizes. The First Prize will be 2 500 Euros, the Second Prize will be 1 500 Euros and the Third 1 000 Euros. A special prize of 1 500 Euros will be awarded by the participants.

The submission deadline for projects is 5 September 2016.
The working language of the competition is English. There is no registration fee.

information

MİMARLAR ODASI ANTALYA ŞUBESİ
Meltem Mahallesi 3808 Sokak No: 16
07500 ANTALYA TÜRKİYE
Tél : 090 242 237 86 92–93-94
Tél : 0090 533 766 99 57
Fax : 00 90 242 237 58 20

LAST OPEN CALL FOR VENICE ARCHITECTURE BIENNALE 2016

EVRENSEL PROJE 2016 VENEDİK MİMARİ BİENALİNE SON AÇIK ÇAĞRI..

Untitled

15.si düzenlenecek “Venice Architecture Biennale” bu yıl da dünya çapında bir sansasyon yaratıp ilgi çekmeyi başardı. Gelecek ay sonunda başlayacak etkinliğe dünyanın birçok ülke katılmakta olup Alejandro Aravena’nın tarafından yönetilmektedir. Bienalin teması ‘Reporting from the front ‘ olarak açıklandı.

The 2016 Venice Architecture Biennale, directed this year by Alejandro Aravena, have taken more attention all around the world about the central exhibition and associated projects which will be on display next months end in Venice. 

venedik bienal 2016

scsc

Proje evrensel bir açık çağrı formatındadır. Seçilen çalışmalar ise 28 Mayısdan 27 Kasım a kadar Sverre Fehn Designed Pavilion’da sergilenecektir.

The announcement is accompanied by an open call for completed projects that address these challenges. Selected projects will be displayed in the Sverre Fehn-designed pavilion at the Venice Biennale from May 28th to November 27th 2016.

wcdas

Bianelin bu seneki ana teması ise ‘Reporting from the Front’ (Gelecekten bildirmek) üzerine olup futuristik mimariyi hedef almaktadır. Katılan Mimarlardan çalışmalarında doğal afetler, konut sıkıntısı, göç, kirlilik, eşitsizlik, trafik ve bunun gibi toplum sorunlarına göndermelerde bulunmaları beklenmektedir. Dünyanın dört bir yanındaki insanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi için mimarların rolünün araştırılması hedefleniyor.

According to La Biennale, ‘Reporting from the Front’ will form one single show spanning the venues. “Reporting from the Front” will share work from Architects tackling issues relating to segregation, inequality, suburbia, sanitation, natural disasters, the housing shortage, migration, crime, traffic , waste, pollution, and community participation. The living conditions of people around the world aimed to investigate the role of the architects for improvements.

venedik bienal 2016 türk pavyon

 

Yüz yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren Venedik Bienali, dünyanın en seçkin kültürel kurumlarından biri olarak kabul ediliyor.

Venedik Bienali Türkiye Pavyonu na geçmiş den günümüze kısaca göz atacak olursak..

Türkiye, Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi’nde ilk kez 1991 yılında Beral Madra’nın kişisel çabaları ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yer aldı. Beral Madra, 1991-2001 yılları arasında bienalde yer alan Türkiye sergilerinin küratörlüğü ve komiserliğini üstlendi.

Türkiye Pavyonu, 2003 yılında TC Dışişleri Bakanlığı’nın da desteğiyle bir mekân kiralanmasıyla başlatıldı. 2003 yılındaki ilk Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğü ve komiserliğini de 2007 yılına dek Türkiye’nin Venedik Bienali’ne katılımını sağlayan Beral Madra üstlendi. İlk Türkiye Pavyonu’nda, Gül Ilgaz, Ergin Çavuşoğlu, Neriman Polat, Nazif Topçuoğlu ve Nuri Bilge Ceylan’ın katılımıyla düzenlenen “in Limbo” adlı sergi yer aldı.

2005 yılında Venedik Bienali 51. Uluslararası Sanat Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu’nda, Hüseyin Çağlayan’ın Palazzo Levi’de gösterilen ve Tilda Swinton’ın oynadığı “Olmayan Varolma” adlı video çalışması yer aldı. Serginin küratörlüğünü Beral Madra, koordinatörlüğünü ise Murat Pilevneli yaptı.

Türkiye Pavyonu’nu 2007 yılından bu yana, İstanbul Kültür Sanat Vakfı düzenliyor. Bienale davet edilecek sanatçı ve sanatçıları belirleyecek küratör iki yılda bir değişen Venedik Bienali Türkiye Pavyonu Danışma Kurulu tarafından öneriliyor.

2007 yılında Venedik Bienali 52. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenen Vasıf Kortun, pavyon için bir proje geliştirmek üzere Hüseyin Bahri Alptekin’i davet etti. Alptekin’in “Don’t Complain” adlı yerleştirmesi, girişleri yarı kemerli, her biri özgün beş tekil hücreden oluşuyordu.

2009 yılında Venedik Bienali 53. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nda küratörlüğünü Başak Şenova’nın üstlendiği  “Lapses/*” başlıklı proje yer aldı. Proje, Banu Cennetoğlu’nun “KATALOG 2009” ve Ahmet Öğüt’ün “İnfilak Etmiş Kent” başlıklı işlerinden oluşuyordu.

Venedik Bienali 54. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Türkiye’yi “Plan B” adlı işiyle Ayşe Erkmen temsil etti. Türkiye Pavyonu, Fulya Erdemci’nin küratörlüğünde ve Danae Mossman’ın küratöryel işbirliğinde gerçekleştirildi.

2013 yılında gerçekleştirilen Venedik Bienali 55. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Emre Baykal’ın küratörlüğünde gerçekleştirilen Türkiye Pavyonu’nda Ali Kazma’nın “Rezistans” başlıklı video serisi yer aldı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla Türkiye, 2014 yılından itibaren Venedik Bienali’nde uzun süreli bir mekâna sahip oldu. Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen bu mekân sayesinde Türkiye Pavyonu, 2014 yılında ilk kez Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde de yer aldı.

7 Haziran-23 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde Türkiye Pavyonu’nda küratör Murat Tabanlıoğlu ve proje koordinatörü Pelin Derviş’in sergi ekibinde yer alan Ali Taptık, Alper Derinboğaz, Candaş Şişman, Metehan Özcan ve Serkan Taycan’la beraber hazırladığı Places of Memory (Hafıza Mekanları) başlıklı proje yer aldı.

9 Mayıs-22 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen Venedik Bienali 56. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nda Sarkis’in eserleri yer aldı.  Defne Ayas küratörlüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı koordinasyonuyla gerçekleştirilenTürkiye Pavyonu sergisi, bienalin ana mekânlarından Arsenale’deki Sale d’Armi binasında yer aldı.

Bu yıl 28 Mayıs – 27 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda, Mehmet Kütükçüoğlu, Ertuğ Uçar ve Feride Çiçekoğlu’nun önderliğindeki Hüner Aldemir, Hande Ciğerli, Gökçen Erkılıç, Nazlı Tümerdem ve Yiğit Yalgın’dan oluşan ekibin hazırlayacağı; Namık Erkal ile Cemal Emden’in destekleriyle şekillendirilecek Darzanà başlıklı proje yer alacak

Türkiye Pavyonu Sponsorları

Türkiye Pavyonu, TC Dışişleri Bakanlığı ile TC Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde gerçekleştiriliyor.

Uluslararası Sanat Sergisi’nde yer alan Türkiye Pavyonu 2007 yılında Garanti Bankası tarafından desteklenirken, 2009 yılında İKSV’nin kendi imkânları ile yapıldı. 2007’de başlatılan Venedik Bienali Türkiye Pavyonu Dostları programı 2011 yılında da pavyonun gerçekleştirilmesine katkıda bulundu. 2011, 2013 ve 2015’te sponsorluğu Fiat tarafından üstlenilen Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, 2013 ve 2015 yıllarında SAHA Derneği’nin prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirildi.

2014 yılında 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde yer alan Türkiye Pavyonu ise Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğunda, Häfele’nin prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirildi. 2016 yılında düzenlenecek 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu yine Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğu ve Competenza’nın prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirilecek.

Türkiye’nin Venedik Bienali sergilerinde uzun süreli bir mekânda yer almasını sağlayan kişi ve kurumlar arasında Akbank, Mehveş-Dalınç Arıburnu, Berrak-Nezih Barut, Ali Raif Dinçkök, Vuslat Doğan Sabancı, Füsun-Faruk Eczacıbaşı, Oya-Bülent Eczacıbaşı, Enka Vakfı, Nesrin Esirtgen, Eti Gıda San. ve Tic. AŞ, Ahu-Can Has, Öner Kocabeyoğlu, MAÇAKIZI, Tansa Mermerci Ekşioğlu, Polimeks Holding, SAHA, Taha Tatlıcı, T. Garanti Bankası AŞ, Vehbi Koç Vakfı, Zafer Yıldırım, Yıldız Holding AŞ yer alıyor.