SAVE ONE CHILD’S LIFE

BİR ÇOCUĞUN HAYATINI KURTARIN. Yeni yıla gireceğimiz şu günlerde sizin için  arşivden UNICEF 2006-2007 kolek­siyonundan tebrik kartları ve hediyeliklerini konu edinmemin sebebi, son günlerde gündemden düşmeyen, 17 aylık bebeğe yapılan sömürü ve is­tismara karşı duyduğum üzüntü…
Dünyanın her yanından ünlü ressamların ve el sa­natçılarının hazırladığı müstesna kreasyonlar ara­sından yapacağınız seçimlerle siz de bir fark yara­tırken bir hayat kurtarın. UNICEF’ten alacağınız her kart. her hediye dünyadaki bir yoksul çocuğa ulaşmaya çalışıyor ve onlara yaşamda bir şans veriyor. UNICEF’in bu misyonu ile milyonlarca çocuğa ha­yat kurtarıcı sağlık hizmetleri ve hayat şartlarını iyileştirici imkanlar sağlanabiliyor.

Önceliklerine göre “UNICEF Doğrudan Yardım Programı” kapsamında;
-Çocuk yaşatma ve geliştirme
-Temel eğitim ve cinsiyet eşitliği
-HIV AİDS ve çocuklar
-Çocukları; şiddet, sömürü ve istismardan koruma
-Çocuk hakları için tanıtım savunu ve ortaklıklar yer alıyor.
Başlıksız-1

UNICEF’in dünyanın birçok ülkesinde gerçekleştir­diği yardımlardan bazıları:

ETiYOPYA / 2005 yılında Etiyopya’da 60.000 sağ­lık görevlisinin katılımı ile çocuk felciyle mücadele kampanyası düzenlenerek beş yas altındaki 15.5 milyon çocuk aşılandı.

IRAK 2004 – 2005 eğitim döneminde lrak’ta 17 .000 ilk ve orta okulda 6 milyon öğrenciye okul çantası ve eğitim malzemesi dağıtıldı.

LIBERYA / 2005 yılından beri, henüz çocuk yaşta olmasına rağmen savaşmaya zorlanan 11.780 çocuğun. Askeri silahlarından arındırılıp çocuklukları­nı yeniden yasamaları sağlandı.

“Haydi Kızlar Okula” sloganıyla, ülkemizdeki kız ve erkek çocuklar arasında kızlar aleyhine eşitsizliğe dikkat çeken milli komitemiz en geç iki yıl içinde bu eşitsizliğin giderileceği inancındadır.  

Sokakta yasayan ve çalıştırılan risk altındaki ço­cuklar için evleri tek tek dolaşarak hizmet sağla­yan gönüllü eğitimcilerin kişi basına eğitim maliye­ti 40 YTL’dir. 

QSQS

Başlıksız-SSQ

Siz de çocuklara çocukluklarını yasamaları için hem yardım edin hem de mekanlarınıza renk ka­tın. UNICEF’e verdiğiniz desteği, dünyanın birçok ülkesinde çekilen anne çocuk fotoğraflarıyla me­kanlarınızı dekore ederek gösterin. Bu essiz koleksiyonlardan sizin için özellikle seçtiklerimden bazıları ise:

Sanat Ajandası, Dünyadan Kapılar, Tek Dünya, Dünya Çocukları, 17. yy Hollanda’sında Ya­kın Çekimler, Çocukların Mutluluğu için Suyun Önemi konulu fotoğraflarla süslenmiş takvimler, el yapımı hediyelik çerçeveler, çiçek desenli gümüş mumlar, fotoğraflı masa ajandası, pirinç yılbaşı süsleri, yıldızlara ulaşma… Siz de bu koleksiyon dan seçtiklerinizle mekanlarınıza şıklık kazandıra­bilirisiz. Bu şıklığın yanı sıra UNICEF’e desteğiniz sürdükçe UNICEF çocukların refahı misyonunu sürdürecek. Bu yazımla yardıma ihtiyaç duyan ço­cuklara yapılan desteğe dikkat çekerek benim de çorbada bir parça tuzum olursa çok mutlu olaca­ğım 

Bu yazı, mekanlarınız için hem şık hediyelikler ve fotoğraflar seçmenizde sizi yönlendirecek bir yazı hem de yardıma ihtiyaç duyan çocuklar için bir yar­dım çağrısıdır…

S1 S2

IN CONNECTION WITH THE MOVE TO GREENER TECHNOLOGY AND ARCHITECTURE

TEKNOLOJİ VE YEŞİLCİ HAREKETİN MİMARİYLE BAĞLANTISI…Bir mimar olarak, teknoloji ve mimari arasındaki bağlantıyı düşündüğüm zaman ilginç bir  portre ortaya çıktı. ‘Mimarinin amacı nedir? ‘ diye düşünürsek asıl amacın, insan yaşamını kolaylaştıracak binalar yapmak olduğunu görürüz. Ancak salt güzel tasarlanmış binalar insan yaşamı için yeterli değildir. Teknoloji – Mimari bağlantısı burada başlamaktadır. Ancak atlanmaması gereken, teknolojinin doğru kullanıldığı zaman olumlu, yanlış kullanıldığı zaman ise düzeltilemeyecek sonuçlar ortaya çıkardığıdır. Tabii ki reddedemeyeceğim en önemli nokta, doğru politikalarla kullanılan teknolojilerle mimaride mucizeler yaratmanın mümkün olduğudur.

v

h

Bu sonucun ortaya çıkardığı, dünyayı mimaride düzeltmeye başlayıp yıkımdan kurtarmaya çalışanların ilk önce düşünmeleri gereken sorunun kökenine sadece mimari olmadığıdır. Asıl dünyanın geleceğini tehlikeye atanlar oluşum ve kullanımda mimariden önce yanlış kullanılan teknoloji ve büyük ölçekli politikalar olduğunu görmeleridir. Teknolojik ve ekonomik  örgütlenmenin, daha az enerji  sarf ederek daha sağlıklı binalar inşa etmesi imkanını sağladığı doğrudur. Çünkü ne çağdaş endüstriyel gelişimleri ne de onların ardındaki ekonomik yapıyı mimarlık dünyası var etmedi. Ancak, doğru teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğru mimariyi yarattı. Bu durumda kafamızda beliren soruya göre geçmiş kuşakların, toplumun işlediği suçları mimariye yüklemek doğru mudur? Daha gelişkin ve çağdaş bir toplumsal yapıya ulaşmak doğrultusunda mimarların örgütlenip bu boşluğu doldurmak için çalışmaları vardır. Ama tek başına mimari olarak nereye kadar yeterlidir?

ğ

a

‘Sürdürülebilir Tasarım’ yada mimarlık için gerekli olan evrensel gerçek bu durumda nedir? Tabii ki doğru politikalar ve teknolojiler ile gelişen mimari! Doğru olmadığı takdirde, gelişen teknoloji ile şu dünyayı kirletip gelecekte insan yaşamını tehlikeye atan petrol, madencilik sanayi girişimlerini kim finanse ediyor dersiniz! Bunlar yapılırken mimardan yeşil harekatı beklemek ne kadar doğru. Ayrıca mimari için gerekli çelik cam ya da alüminyum üretimi sırasında o yapıda harcanacak günlük kullanım suyu, elektriği ve ısıtma enerjisinin kökeninin nereye dayandığı… Çağdaş dünya, eğer insanlığın geleceğini tehlikeye atacak bir şekilde gelişiyorsa, bu durumda mimar kendisine yüklenen küresel sorunlarından sorumludur. Mesela güneş  enerjisi ile fosil yakıtların kullanımı hiç de sürdürülebilir tasarıma mimariye uygun değildir; çünkü sonucu yeşilci hareketlere uyum sağlamaz. Bu durumda güneş enerjisinden yararlanırken insan yaşamına zarar vermeyecek şekilde düzenlenmelidir. Bu durum gerektiriyor ki, yeşilci hareketle teknolojik politikaların sonucu paralel gitmelidir. Bu paralellik oluşmadığı taktirde çağdaş yapılar için gerekli teknolojilerin insan yaşamı için tehlike yarattığından doğru mimariye zarar vermektedir. Bu durumda da hedeflenen bir zincirin halkaları gibi mimarinin teknolojinin birbirine doğru hizmet vermesidir. Çünkü doğru politikalarla kullanılan teknolojinin mucizeleri mimaride yadsınamaz. Mesela en büyük korkumuz olan depremin, doğru politikalarla kullanılan doğru teknoloji ve mimari ile yapılan binalara zarar vermesi yok denecek kadar az olurdu…

teknoloji ile yaşilci hareketin bağlantısı-1

L

 

 

 

BETWEEN PAST AND FUTURE IS LOOKING FOR SUPPORT

GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDAKİ ‘GÜZELLİKLER’ DESTEK ARIYOR.  Her yapıyı kendi tarihinin tek örneği olarak görüp ilkeleri belirlemek en doğru karardırElimizdeki arşivle, insanların anıtları koruma kaygısını gösteren örneklerin her devirde var olduğunu gösteriyor. Genel anlamıyla anıtlar mimari bilimsel ve kültürel özellikleri olan yapıtlar ve yerleşme mimari yapılardır. Gayrimenkul eser anıtların korunması deyimi ise bunlarla ilgili restorasyon, renkostruksiyon, Renovasyon gibi müdahalelerin hepsini kapsayan anlamdadırlar. Kendi tarihini yansıtan tarihi, arkeolojik eserleri ve muhteşem anıtlarıyla bir kaç bin yılı evrensel güzellikleriyle İstanbul, tarihi eserler açısından en önemli kentlerimizden biri olma özelliğini taşıyor. Boğaz çevresindeki sahil sarayları, yeşil doku mimarisi ile olağanüstü güzel kompozisyonlar yaratmış. Yıldırım Beyazıt ve II. Mehmet’in yaptırdığı Anadolu ve Rumeli Hisarları, mimarlık tarih kültür hazinesinin seçkin yapıtlarıdır. Kentin Asya bölümündeki tarihi yerleşmesi olan Üsküdar, Selimiye, Mimarah gibi anıtsal külliyeleri, ahşap evleri, külliyeleri, tekke ve türbeleri ile önemli yerleşme alanlarıdır. Lale Dönemi çeşmeleri bulundukları yerle özleşmişlerdir. Beyazıt Meydanı’ndaki I. Theodosius’daki, Aksaray Yedikule yolu üzerindeki Arcadinin ortasında yükselen Arkadius sütunu, eşşiz Ayasofya. Yere batan Sarayı gibi eserler, Ortacağ mimarisinden günümüze taşınan eserlerden bazılarıdır. III. ahmet, Sultan Mahmut, Tophane, Üsküdar Meydanı Çeşmeleri, bulundukları yerlerle özdeşmişlerdir. Fenerbahçe, Göztepe, Erenköy gibi sayfiye yer-leşmeleri, ahşap köşkleri ve bahçeleri ile geçmişin izlerini günümüze taşımaktadırlar. Hamamlar, Osmanlı saray hayatının ayrılmaz parçasıdırlar. Burada ismi geçmeyen tarihi eserler, sayılarıyla önemli yer tutarlar.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri2

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri3

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri1 copy

Bu eserleri  üç grupta toplayabiliriz:

Restorasyonu yapılmış olanlar, Dolmabahçe, Kapalıçarşı, Rüstem Paşa Camii, Feshane, Deniz ve Kara Surlarının bazı bölümleri vs.

Restorasyonu hala yapılmakta olanlar, Galata Kulesi, Sait Halim Paşa Yalısı, Eyüp, Zeybek, III.Ahmet Çeşmesi vs.

Destek arayan tarihi eserler, Ayasofya, Tekfur Sarayı, Çemberlitaş, Hipodrom ve Anıtları, Küçük Mabeyn Köşkü, Arkadius Sütunu, Kıztaşı, Siyavuş Paşa Medresesi vs.

1951 yılında kurulan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kısa adıyla GEEAYK, sayısız eski yapıtın kurtarılmasını, onarılıp korunmasını sağlamıştır. Türkiye’de çeşitli kuruluşlar, eski yapıların, mimarlık anıtlarının korunması, onarılması, yenileştirilmesi konularıyla ilgilenmişlerdir. Bunlardan en önemlileri eski yapıt sahipleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yerel Yönetimler, Belediyeler, Eski Eserler ve Anıtlar Müdürlüğü’dür. Ayrıca, mimarlık dergileri, üniversiteler, TMMOB mimarlar odası da ilgili kuruluşlardır. İCOM uluslararası müzeler konseyi, İCOMOS uluslararası anıtlar ve sitler konseyi, ICCROM kültürel varlıkların korunması ve onarım araştırması da önemli kuruluşlardan bazılarıdır. Ancak, kültür varlıklarını tek başlarına da korumak yetmez. Onların çevreleriyle de bir bütün oluşturması da önem taşır.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri5

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri8

Bir  yapının tarihsel anıt olarak korunması, kültür varlığı sayılması için gerekli ölçütler nelerdir sorusuna cevap ise yapının sanat yapısı olarak tasarlanma, biçimlenme gibi mimari özellikleri açısından bir ürün örneği olması, toplumsal ya da kültürel tarihin belirli bir dönemi yansıtıyor olması, kent tasarımı, peyzaj düzenlemesi açısından değer taşıması, ünlü bir mimarın yapıtı olması veya ünlü kişi ya da tarihsel olaylarla bağlantısının olmasıyla ilgilidir.Tarihsel anıtların korunmasında tek ya da az sayıda ilke yoktur. Her yapıyı kendi tarihinin tek örneği olarak görüp ilkeleri belirlemek en doğru karardır. Kilisenin camiye çevrilmesi gibi, yapılarda yapılacak işlemleri kültürlere göre istenilen biçime sokmamak gerekir. Eski yapıların biçimsel bütünlüğünü elden geldiğince bozmamaya çalışmak, güzelleştirelim derken çirkinleştirmemek, güçlendirelim derken  zayıflaştırmamak  esas uyulması gereken ilkelerdir. İstanbul’daki bazı eserler ne yazık ki gerekli ilgiyi görmemektedir.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri9

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri7

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri6

İstanbul’un yanı sıra  tüm Türkiye taşınabilir taşınmaz kültür ve doğa varlıkları açısından zengin miras olan bir ülkedir. Bunun için gerekli koruma bakım onarım ve yenileştirmelerinin yapılması gerekmektedir. Yukarıda yazdığım kuruluşların dışında her bireyin bu konuda destek vermesi gerekir elbette. Devletin, gelecek kuşaklara bırakılacak bu mirasın korunmasının şart olduğunu görerek bu konuda duyarlı olması gerekir. Gerçek, şimdiyi yaşamaktır ama güzellikleri korumak adına ne geçmiş ne de gelecek yadsınamaz. İkisi de insanların olduğu kadar yapıtların yaşamında önemlidir.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri1 copygeçmişle gelecek arasındaki güzellikleri2 copy

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri3 copygeçmişle gelecek arasındaki güzellikleri4 copy

LET’S PROTECT OUR HISTORIC BUILDINGS AND ISTANBUL

ISTANBULA VE TARİHİMİZE SAHİP ÇIKALIM. İSTANBUL UN KORUNMASI GEREKN TARİHİ ESERLERİ,  İstanbul kültür ve doğa varlıkları açısından zengin mirası olan bir ülkedir.24 Şubat 2004 tarihinde Ritz Carlton Oteli’nde Vip Organizasyon tarafından düzenlenen panele gelen dünyaca ünlü mimarlar , İstanbul mimarisinin önemini açıkça vurgulamıştır. ‘Archisections’ kurulduğu yıl olan 2014 de bizlere destek veren herkese teşekkür etmek istiyorum.
Bu yazımda ‘’İstanbul’un korunması gereken tarihi eserleri’’ ne değinmek istiyorum.
Geçmiş ve gelecekte aramızda bir köprü tarihi eserlerle karşı daha duyarlı olmamız gerekmektedir. Gelecek kuşaklara bırakılacak bu mirasın korunması önemlidir. Genel anlamıyla anıtlar; mimari, bilimsel ve kültürel özellikleri olan yapıtlardır. ’’Gayrimenkul eser anıtların korunması’’ deyimi ise bunlarla ilgili restorasyon, rekonstrüksiyon ,renovasyon gibi müdahalelerin hepsini kapsayan bir söylemdir.

bir

bir devamı

66 baz

2 devam

sn ftto

son
Arkeolojik eserleri ve muhteşem anıtlarıyla geçmişi bin yıları aşan evrensel güzellikleri barındıran İstanbul, tarihi eserler açısından en öneml dünya kentlerinden biri olma özelliği taşıyor. Boğaz çevresindeki sarayları ve yeşil dokulu mimarisi ile olağanüstü güzel bir komposizyona sahip olan bu şehrimize özen göstermeliyiz.
Yıldırım Beyazıt ve II.Mehmet’in yaptırdığı Anadolu-Rumeli Hisarları ,mimarlık ve tarih kültür hazinesinin seçkin yapıtlarıdır. Kentin Asya bölümündeki Üsküdar,Selimiye ve Mihrimah; anıtsal külliyeleri ,ahşap evleri, tekke ve türbeleri ile önemli yerleşme alanlarıdır. Lale Dönemi çeşmeleri bulundukları yerle özdeşmişlerdir. Aksaray Yedikule yolu üzerinde yükselen Arkadius sütunu, eşsiz Ayasofya, Yerebatan Sarayı ile eserler, Ortaçağ mimarisinden günümüze taşınan eserlerden sadece bazılarıdır. Tophane ve Üsküdar Meydanı çeşmeleri adeta birer sembol olmuşlardır.Fenerbahçe, Göztepe ,Erenköy gibi sayfiye yerleşmeleri, ahşap köşkleri ve bahçeleri ile geçmişin izlerini günümüze taşımaktadırlar. Hamamlar, Osmanlı saraylarının ayrılmaz parçalarıdır…Bu eserleri üç grupta toplayabiliriz; Restorasyonu yapılmış olanlar, Restorasyonu hala yapılmakta olanlar ve destek arayan tarihi eserler. 1951 yılında kurulan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu, kısa adıyla GEEAYK ,sayısız eski yapıtın kurtarılmasını, onarılıp korunmasını sağlamıştır. Türkiye’de çeşitli kuruluşlar, eski yapıtların korunması ,onarılması ve yenilenmesi konularıyla ilgilenmişlerdir. Bunlardan en önemlileri; Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü , Yerel yönetimler ,Belediyeler, Eski eserler ve anıtları Müdürlüğü’dür. Ayrıca mimarlık dergileri, üniversiteler , TMMOB Mimarlar odası da ilgili kuruluşlardır. ICOM Uluslararası Müzeler Konseyi, ICOMOS Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi ve ICCROM ‘da önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Bir yapının kültür varlığı sayılarak ‘’tarihsel anıt’’ olarak korunması için hangi şartlar gereklidir? Yapının mimari özellikleri açısından bir ‘’ürün’’ örneği olması, toplumsal ya da kültürel tarihin belirli bir dönemini yansıtıyor olması ya da ünlü kişi ve olaylarla bağlantısının bulunması gerekmektedir. Eski yapıtların biçimsel bütünlüğü elden geldiğince bozulmaya çalışmak, güzelleştirelim derken çirkileştirmemek, güçlendirelim derken çökertmemek esas uyulması gereken ilkelerdir.

1 2

Bienal Gerçeği… Reality of bienal

bianel gercegibianel gercegi 1

DISTORTED IMAGES FROM ISTANBUL

ISTANBUL’DAN ÇARPIK GÖRÜNTÜLER

istanbuldan çarpık görüntüleristanbuldan çarpık görüntüler 1