Posts

ENJOY YOUR COFFEE AT VIRTUAL MUSEUM < SANAL MÜZE KAHVEHANELERİNDE KAHVE KEYFİ

SANAL MÜZE KAHVEHANELERİNDE KAHVE KEYFİ, Vazgeçilmez tadıyla gönüllere taht kurmuş kahvenin; genel olarak geçmişten günümüze gelişinin tasarımla ilişkisini merak edenler, yazımı kesinlikle içecekleri Türk kahvesi eşliğinde okumalı.“Topkapı Sarayı Müzesi”nde gerçekleştirilmesi planlanan çok geniş kapsamlı bir serginin düzenlenmesine ilişkin çalışmalar 2013 yılı Kasım ayı içerisinde Topkapı Sarayı Müze Yönetimi’nin değerli katkı ve destekleri ile başlatıldı.

If you wonder the relation of the history and current state of coffee, which has conquered many hearts with its distinguished taste, in relation with design, you should read my article accompanied by a cup of Turkish coffee.
“The work on organizing a very extensive exhibition planned at the “Topkapi Palace Museum” has started in November 2013 with the valuable support and contribution of the Management of Topkapi Palace Museum.

2

Topkapı Sarayı Müzesi – Sergi Projesi Sanal Müzesi; Türk kahvesinin dünya tarihinden başlayarak, etnik ve coğrafî gelişimi, Osmanlı’ya girişi, Türk kahvesi kültürünün gastronomi ve geleneklerimiz içindeki yeri, pişirme teknikleri, servisi ve sunumu konularındaki tüm detayların, görsel kaynakların kullanıcılara sergileneceği, statik bir müze olmaktan çok, farklı etkinlikler, yarışmalar, sergi odaları, galeriler, kütüphane, arşiv ve cafe gibi bölümlerle içeriği sıklıkla yenilenecek, öğretici ve dinamik, kahve ile ilgili pek çok ilgili tarafı bir platformda toplayacak olan modern bir sanal müzenin oluşturulması projesidir.

The Topkapi Palace Museum- Exhibition Project Virtual Museum is the project of creating a modern virtual museum where all the details starting from world history, the ethnic and geographical development of Turkish coffee, its arrival to the Ottoman Empire, the place of Turkish coffee in gastronomy and our traditions, cooking, serving and presentation techniques will be exhibited to users of visual sources, which will be much more than a static museum and have sections such as activities, competitions, exhibition rooms, galleries, library, archive and café which will be frequently updated, educational and dynamic and which will collect many sides on coffee under one platform.

1
Sanal müzenin tasarımı Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yapılmıştır. Kahvenin renginden, biçiminden, dokusundan ilham alınarak Osmanlı kültüründen esinlenilerek minimal anlayışla tasarlanılarak yapılan Kahvehane Müzesi, tasarım olarak kahvenin sadece bir kahve olmadığının ayrıca şerbet bardaklarından, fincanlardan başlayarak müzelere kadar uzanabilecek yelpazenin kanıtıdır.

The design of the virtual museum belongs to Tabanlioglu Architecture. The coffeehouse museum which was designed with the minimalist approach inspired by the Ottoman Culture and the color, style, structure of coffee, is proof that coffee is not just coffee as design, but that its wide range can start from sorbet glasses and coffee cups and find its way into a museum.

3

17 Ocak 2012 tarihinde Adile Sultan Sarayı’nda düzenlenen “Kahvenin Yolculuğu” temalı gala gecesinin ikinci ayağı 2013 yılında Viyana Spanish Riding School adresinde gerçekleştirilerek yurt dışına açılımı hedeflenmektedir. Osmanlı’da kahve kültürü, kahveyle ilgili çeşitli efsaneler, fal sanatının yanı sıra dünden bugüne eğitici özellikte bir belgeselin oluşturulması Bilintur iş birliğiyle yürütülen projedir. Bu projenin 40 yıllık hatırı olan kahve keyfi kadar özel olacağına ve hatrı olacağına eminim.

The second step of the gala night that was held at Adile Sultan Mansion on January 17th 2012 themed the journey of coffee is aimed to be held at the Vienna Spanish Riding School in 2013 which would expand this internationally. Creating a documentary on the coffee culture in the Ottomans, legends on coffee, the art of fortunetelling as well as its historical development is a project carried out with Bilintur. I am sure that this project will as special as coffee which will be remembered for 40 years.

4

Topkapı Sarayı Müzesi – Sergi Projesi Sanal Müzesi’nin tasarımı Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yapılmıştır.
The design of the Topkapi Palace Museum – Exhibition Project Virtual Museum has been executed by Tabanlioglu Architecture.

170-171 (1) 170-171 (2)

 

WARMNESS OF ARTISTIC PARQUET < SANATSAL PARKE SICAKLIĞI

SANATSAL PARKE SICAKLIĞI, Yaşadığı ortama kişisel zevkini ve hayal gücünü özgürce yansıtmak isteyen benim
gibi mimarlar için parkede de sınırlar kalkıyor. Hammadde ve üretim tekniği ile dünyada
bir ilk olan; kullanıcıya hayal ettiği her türlü renk ve desendeki tasarımı gerçek ahşap üzerine
uygulama imkanı sağlayan Dendro firmasindan, uzay çağı teknolojisiyle üretilen ve inkjet baskı
tekniği uygulanmasıyla sınırsız tasarım imkanı sunan Kaindl koleksiyonunu bir tasarımcı olarak
bu yazımda sizler için seçtim. Çünkü bu koleksiyon parkede sınırsız tasarım özgürlüğü sağlıyor. Nasıl mı?

For architects like me who want to reflect personal taste and imagination freely on
living environments, the limits in wood flooring are disappearing. I have chosen a special
collection for you as a designer; Kaindl collection providing unlimited design alternatives by means
of space age technology and single-pass inkjet printing process from Dendro Parquet Firm, which
is number one in the world in raw material and production technique and offers its customers
the possibility of employing any color and pattern design on real wood flooring. The reason is that
this collection provides unlimited design freedom in wood flooring. How?

a

Sınırsız tasarım özelliğiyle hayal gücünü gerçeğe taşıyan Kaindl, laminat parkedeki kuralları
yıkarak gerçek ahşap üzerine dakikada 14 bin vuruşa sahip uzay çağı teknolojisi olan ‘inkjet
baskı tekniği’ ile üretiliyor. En üst katmanı doğal karakteristik ağaç kaplamadan oluşan Kaindl
parkeler sayesinde evini ya da iş yerini kendi hayal gücüne göre tasarlamak isteyenler kişisel zevklerini
artık ayak bastıkları her zemine yansıtabiliyor. Kullanıcı ve tasarımcının talebine bağlı olarak,
mevcut desen ve renklerle üretim yapılabildiği gibi, bir anne çocuğunun fotoğrafını, bir ressam

tablosunu, hatta istenirse İstanbul Boğazı’nın bir fotoğrafı bile laminat parke zemine işlenebiliyor ve
sanatsal bir ambiyansa kavuşuyor. Ayrıca doğanın yaşayan efsaneleri yaşam alanlarımızla buluşuyor.
Nasıl mı?

Kaindl, lifting the barrier to your creativity with its infinite design options,
is using a very complex inkjet printing process printing image with a density of more than 14000
pixels per square centimeter and breaking the ordinary rules in wood flooring. The top layer
on Kaindl wood floors consists of a natural characteristic wood veneer which makes possible
for those who want to design their houses or offices according to their creativeness to reflect
their personal taste on floors. While it is possible to produce with existing designs and colors at
the demand of the user and designer, a picture of a mother and child, an artist’s painting or even
the photo of Istanbul Bosphorus are able to be processed on the flooringboard according to the
demands from the customers and the designers, and an artistic ambiance could be achieved.
Besides, the living legends of the nature meet up with our living quarters. Let me explain
how?

4

5

Doğada nesli tükenmiş ve tükenmekte olan asırlık ağaçların dokusunu ve görüntüsünü yaşam
alanlarına taşımak isteyen kullanıcılar içinde gerçeğin birebir benzeri olan ürünlerden Kaindl Two ve Three
serisi ile yaşam alanlarımıza girerek…

 Kaindl Two and Three series enabling the reproduction of protected or extremely rare
woods true to the original are now in our living spaces.

6

8
Doğanın yaşayan efsanesi ve hazinesi olan asırlık ağaçlarazarar vermeden bu ağaçların gerçek doku ve görüntüsüne
sahip ürünleri yaşam alanlarına taşımak isteyen, otantik ve vintage tarzından hoşlananlar için sayısız
alternatifli çeşitlerle hoş mekanlar yaratmak elinizde. Bu da gösteriyor ki, harika yaşamımızdaki her güzellik
biz insanlar için tasarlanıyor.
 It is possible to create nice environments with unlimited alternatives for those who like
authentic and vintage styles and wish to bring wood designs which have the real texture and
look of ancient trees that are the living legendsand treasures of nature without harming them.
This shows that every single beauty in our wonderful life is designed for us.

aralık (1) aralık (2)

BUILDINGS RISING WITHIN NATURE < DOĞAYLA İÇ İÇE YÜKSELEN BİNALAR

DOĞAYLA İÇ İÇE YÜKSELEN BİNALAR, Bu  yazımızda seçtiğimiz mimari proje Atakent’te bir süredir devam eden Küçük çekmece Çevre Koruma
Projesi ile atık su kirliliğinden tamamen arındırılan Küçük çekmece Gölü kıyılarında hayat buluyor. Altın
Çağı’nı yaşamaya hazırlanan İstanbul’un doğayla iç içe bu yeni lokasyonunda İnanlar İnşaat tarafından tasarlanıp
uygulamaya geçilen Terrace Tema projesi 2016’da yerini almaya hazırlanıyor. Şimdiden gayrimenkul geliştirme
anlamında İstanbul’un en önemli noktalarından biri olan Atakent için “Üst Ölçekli Yatırım Kararları’nın alınmış
olması, havalimanına 8 dakika mesafedeki stratejik konumu, TEM ve E5 bağlantı yollarıyla metro ve metrobüs hatlarına kolay erişim özelliği, bölgeyi şehrin en cazip yatırım ve
yaşam alanlarından biri haline getiriyor.

The architectural project I chose for this issue finds life at Atakent at the Küçükçekmece Lake which has been completely purified from waste water pollution through Küçükçekmece
Environmental Protection. The Terrace Tema Project designed and put into practice by İnanlar İnşaat in this new location which is surrounded by nature and is about to have its golden age in
Istanbul, is getting ready to take its place in 2016. Atakent, which is one of the most important districts of Istanbul in terms of real estate development is considered as one of the most popular investment and
living area because of Macro Structure Investment Agreements are made, its strategic location of being 8 minutes far from the airport, accommodation roads TEM and E5, easy transportation through
metro and metro-bus routes.

1111

Etkileyici mimari projesiyle dikkat çeken Atatürk Olimpiyat Stadı’nın bu bölgede inşaa edilmiş olması, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emin Arat’ın demecine göre üç yıl sonra Marmara
Üniversitesi’nin tüm fakültelerinin Atakent’e taşınacak olması, İstanbul’da eksikliği hissedilen eğlence kompleksi
ihtiyacını karşılayacak Bir milyon 429 bin metrekarelik Tema Park’ın özel bahçe düzenlemeleri, 360 derece göl
ve Tema Park manzaralı 30 ve 40 katlı iki kulesiyle hızla yükseliyor. 30 dönümlük bir arazi içinde, konumu ve mimari çizgisinin yanı sıra, dairelerde 3 metrelik tavan yüksekliğiyle de farklılık yaratan butik bir proje olan Terrace Tema, iki ayrı blokta toplam 416 daireden oluşuyor ve 1+1, 2+1, 3+1 tipteki daire seçenekleri ile her yaşam tarzı için ideal çözümler sunuyor. Terrace Tema, her saniyeyi dolu dolu yaşatacak zengin sosyal donatılara sahip. Şehrin içinde
doğanın tadını çıkarmanızı sağlayacak peyzajıyla dikkat çeken proje; koru alanları, toplam 3.210 metrelik dört ayrı
yürüyüş ve koşu parkuru, süs havuzları, Zen bahçeleri, dikey bahçeleri, barbekü alanları, çocuklar için yaş gruplarına göre düzenlenmiş oyun alanları, evcil hayvan parkı, basketbol, streetball ve tenis sahaları, mini futbol sahası, açık ve kapalı yüzme havuzlarının yanı sıra fitness center’ı, göl ve Tema Park manzaralı café-restaurant’ı ile de denge ve mutluluk dolu bir yaşam vaadediyor.

Two towers of 30 and 40 stories are rising with 360 degrees lake and Theme Park view with Atatürk Olympic Stadium’s impressive architecture, all faculties of Marmara University pending to move to Atakent in three years according to Vice Rector Prof. Dr. Emin Arat and the special landscape arrangements of the Theme Park which
will meet İstanbul’s entertainment complex need on 1.429.000 m2. On an area of about 30.000 m2, the boutique project Terrace Tema creates its difference with its location, architecture as well as ceiling height of 3meters and consists of a total of 416 residences in two blocks in 1+1, 2+1 and 3+1 residence types fit for all kinds of lifestyles. Terrace Tema has rich social facilities to fill every second of your life. Striking with its landscape
which enables you to enjoy nature within the heart of the city it offers a life full of harmony and happiness with gardens, 4 different hiking and jogging tracks of 3.210 meters long in total, ponds, Zen gardens, vertical
gardens, barbeque areas, playgrounds categorized according to age groups, pet parks, basketball, streetball and tennis fields, a mini football field, indoor and outdoor swimming pools as well as a fitness center and
café-restaurant with lake and Theme Park view.

172-173 (2) 172-173 (1)

TRANSFER THE ART CREATED IN NATURE INTO YOUR SPACES < DOĞADA YARATILAN SANATI MEKANLARINIZA TAŞIYIN

DOĞADA YARATILAN SANATI MEKANLARINIZA TAŞIYIN. Sonbahara girdiğimiz, yeniliklerin en çok hissedildiği şu günlerde, sanat doğada yaratılırsa ve siz bu sanatı mekâ.nlarınıza taşırsanız; nasıl bir sonuç alırsınız, sorusunun cevabını sizler için araştırdım. Sonuçta muhteşem bir alternatif ile karşılaştım: Mermer. Mekân tasarımında kullanılan, insanda hayranlık uyandıran mermerin en önemli özelliği teknolojik olmasının ve ölçülerinin yanı sıra şıklığı ile de dikkat çekiyor olması. Bu malzemeler banyolar için üretilse bile siz, sınır tanımayarak salonlarınızda bile rahatlıkla kullanabilirsiniz. Seçiminiz salon değil; banyo ise ayrıca seçimlerde büyük ayna, çift lavabo ve trendy olan aligator deri görüntüsü size önerimiz. Doğa sanatı mermer malzemesini tanımak istediğimizde nasıl üretildiği, hangi ölçülerde olduğu, şaşırtan özellikleriyle bizi kendine hayran bırakıyor.

Aside from the beige, white, light grey shades we have chosen for you, enjoy creating a personalized and trendy space by transferring the most natural states of art in nature just like painted by the hands of an artist on a canvas. As we are entering fall, the season when change is most felt, I have researched for you the answer to the question what would the results be if art is created in nature and if you transfer this art into your spaces: Marble. The most important feature of marble used widely in design creating awe, is that it is technological, available in any desired size as well as being very stylish. Even though these materials are made for bathrooms, you are free to use them in your living rooms. If your preference is bathroom and not living room, then we are suggesting a large mirror, double sinks and the trendy alligator leather look. Marble, which is the artwork of nature, impresses us with the way it is produced, its sizes and amazing features.

a b

Özellikle teknolojik doğal taş ve mermer üretimi konusunda uzmanlaşmış bir fabrika olan FMG (Fabrika Marmie Graniti) doğanın yıllarca taşlar üzerinde yarattığı sanatın en çarpıcı örneği olan mermer dokusuna yeni teknoloji yöntemlerini uyguluyor. Day Yapı’da bulabileceğiniz, hem doğal mermer görünümlü, hem porselen teknolojisi ile üretilmiş ekolojik ve dayanıklı ürünler adeta sanat eseri niteliğinde. 150 x 300cm ve 100 x 200 cm gibi ebat ve 6 mm ile 3 mm kalınlık opsiyonlarıyla tasarımlarınızı güzelleştirmek, eşsiz bir bütünlük yaratmak teknolojik mermerler ile mümkün. Nefes kesen görüntü ve yüksek dayanıklılık, yaşam alanlarınızı size özel hale getiriyor. Sizin için seçtiğimiz bej; beyaz; açık gri tonların yanı sıra sanki bir ressamın tuvalinden çıkmış gibi boyanan doğadaki sanat eserlerinin en doğal halini mekânlarınıza taşıyarak hem trendy hem de size özel olan bir alan yaratmanın keyfini çıkarın.
FMG (Fabrika Marmi e Graniti), a factory specializing especially in technologic natural stone and marble production, applies new technology methods on marble texture, a striking example of the art created on stone by nature for many years. Ecological and durable products which both have natural marble looks and are produced with porcelain technology are like pieces of art. Making your designs more beautiful and creating a unique wholeness in your designs with sizes such as 150X300 cm and 100X200 cm and thickness of 6mm and 3mm options is possible with technological marble. A breathtaking look and maximum durability personalizes your living spaces.

c

d

174-175 (2) 174-175 (1)

DYNAMIC,MODERN AND WARM AMBIANCE < DİNAMİK,MODERN VE SICAK BİR AMBİANS

DİNAMİK,MODERN VE SICAK BİR AMBİANS. Bu yazımda her daim yenilikçi sıcak, loş, modern, bir o kadar dinamik bir mekân olan, Akaretler’deki W İstanbul’un tasarımını incelemek istedim.
W İstanbul içinde hizmet veren Frederic’s, Minyon ve W Lounge, Mustafa Toner ve Tolga Balıklı imzası taşımaktadır. Tüm mobilyalar buraya özel olarak Derin Design tarafından üretilmiştir. Öncesine göre, yeni işletme sahibinin değişiklik önerileri doğrultusunda, daha renkli, dinamik ve fonksiyonel bar ve lounge alanları düşünülerek tasarım yapılmış. Bu doğrultuda yapılan çalışmalarda dikkatimi çeken şey, loşluk ve romantiklik özelliğini hiç yitirmemiş olması. Hem rustik hem modern tasarımlarıyla dikkat çeken W Lounge’un bu yaklaşımı oldukça yenilikçi.

For this month’s article, I wanted to talk about the W İstanbul in Akaretler, the place is dim, modern, ever-dynamic and warm.
Frederic’s, Minyon and W Lounge serving in W İstanbul were designed by Mustafa Toner and Tolga Balıklı. All furniture was manufactured by Derin Design exclusively. In line with the modification suggestions of the new manager, it was designed with more colorful, dynamic and functional bar and lounge areas in comparison with its previous state. What drew my attention regarding the modification works performed is that the place did not lose its dimness and romantic quality at all. As an architect and designer responsive to love and sharing, this is the most important feature to me. Standing out with its both rustic and modern style, this approach of W Lounge is quite innovative.

2

1
Mekânı bir tasarımcı ve mimar gözüyle incelersek: Mekânda yoğun ahşap etkisini korumak için, tavanlarda cam levhalar kullanarak, loşluğun yanı sıra ışıklı ve hareketli bir tavan etkisi yaratılmış. Bar boyutları büyütülerek içten ışıklı beyaz oniks mermer kullanılarak sıcak-soğuk dengesi sağlanmış. Aynı şekilde mekânın bir duvarını yine beyaz oniks mermer kaplayarak ve üç gözlü metal şömine monte ederek farklı bir etki yaratılmış. Mobilyalar Derin Design ile beraber tasarlanarak renkli, dinamik ve modern bir etki oluşturulmuş. Sıcaklığını ise mekânda kullanılan tuğla ve ahşaptan almış. Ayrıca mekânda kullanılan orijinal sanat eserleri sayesinde sanat ile mekânın iç içe geçmesi sağlanmış. Genel havasıyla çok hoş, loş, dinamik renkli ve modern şık atmosfere sahip olan W Lounge sadece yemek için değil, bar özelliğiyle de, gerek müzik gerek tasarımıyla şık mekânları seven, günün yorgunluğunu atmak, dinlenmek ve keyifli dakikalar geçirmek isteyen herkes için…
If we examine the place through the eyes of a designer and architect: To maintain an intense wooden effect in the place, glass plates are used on the ceilings, thereby creating a luminous and dynamic ceiling effect in addition to dimness. Bar sizes were enlarged, and the internally illuminated, white onyx marble is used to maintain a warm-cool balance. Likewise, a wall of the place is covered with white onyx marble and installed with a metal fireplace to create a distinctive effect. The furniture was designed with Derin Design to create a colorful, dynamic and modern effect. Bricks and wood material give the atmosphere a warm touch. Furthermore, the original artworks used in the place intertwine art and the venue. W Lounge offers a very pretty, dim, dynamic, colorful, modern and elegant atmosphere, and is not only for dining, but also for everyone who prefers stylish places to relax and recreate after an exhausting day…

4

5

3

176-177 (1) 176-177 (2)

SPACES DANCING WITH FASHION < MODA İLE DANS EDEN MEKANLAR

MODA İLE DANS EDEN MEKANLAR, Abartıya kaçarken renk ve detayların uyumuna özen gösterin. Ayrıca zıtlıklar üzerine oynayın. Gerçek üstücülük bu sezon da trendler arasında yerini aldı. Çılgın fikirler, uyumsuz detaylar ve absürt aksesuarlar kendini gösteriyor. Tasarımcılar bu kez de Dadaist ve Sürrealist sanatçıları referans alıyor.
Bu ay moda ile dans eden marka olarak seçimim Visionnaire. Koleksiyonda, değerli malzemelerden oluşan parçalarda pek çok renk ve ölçü alternatifi bulunuyor. Bilinen başarılı tasarımcıları; Samuele Mazza, Alesandro La Spada, Roberto Lazzeroni, Alvin Grassi, La Conca, Simone Micheli, Manuel Felisi, Nicola Bolla ve Philippe Montels. Tüm ürünler İtalya’da özenli el işçiliği ile üretilmekte. Tasarımlarda ipekli kadife kumaşlar, paslanmaz çelik, mermer ve cam en önde gelen malzemeler. Önemli olan birebir her desenin rengini, materyalini tamamlayacak kontrastı ve “ton in ton”u bulabilmek.

When you rush into extremes, try to consider the harmony of colors and details. Play also with contrasts. Surrealism has taken its place this season among the trends. Crazy ideas, clashing details and absurd accessories are on the forefront. Designers are referencing Dadaist and Surrealist artists this time.
This month, our choice of brand that is dancing with fashion is Visionnaire. The collection includes many colors and size alternatives made of valuable materials. Their most successful designers are Samuele Mazza, Alesandro La Spada, Roberto Lazzeroni, Alvin Grassi, La Conca, Simone Micheli, Manuel Felisi, Nicola Bolla and Philippe Montels. All items are made in Italy in fine craftsmanship.

1
Stillerde yükselen trendin en can alıcı noktası renkler: Siyah-beyazın dengesinin yanı sıra en dikkat çeken renk kobalt mavisi ile şarap bordosu. Ayrıca sıcak renklerden canlı kırmızılar, pembeler, parlak yeşillere, yine kontrast olan fuşya ve morun cömertçe kullanıldığı bir renk paletinde en çok ilgiyi altın varak- çelik gümüş çekiyor. Barok ve Bizans çizgisi arasında gidip gelen stiller ise en çok yükselişte olanlar. Salt sade minimal çizgide ise trend, pastel stil ve renkten yana… 1950’lerin naif siluetleriyle romantizmi yeniden keşfetme zamanı. Kürk de bir seçim ancak gerçek olmayanı benim seçimim… Minimal çizgileri de geçmiş dönemlerden bir dönemle harmanlayabilirsiniz. Klasik tasarımlarda ise gösteriş arasında gidip gelerek zamansızlığı yakalayın.

Silk velvet fabrics, stainless steel, marble and glass are the leading materials. The important thing is to find the contrast and “tone on tone” that will complement the color and material of every design.
Colors are the vital aspects of the rising trend in styles: Aside from the balance of black and white, the most striking colors are cobalt blue and wine red. Also, on the color pallet where vibrant reds, pinks, bright greens and again contrasting fuchsia and purple are used generously, golden plating and steel silver attracts the most attention. Styles that come and go between Baroque and Byzantine lines are very in trend. The trend on simple plain minimal lines is in favor of pastel styles and colors… It is time to reinvent romance with the naïve silhouettes of the 1950s. Fur is also an option but my preference is faux fur… You can also blend minimal lines with a period from the past. With classical design, find timeless examples with going between extravagant examples.

2

Sonbahara girdiğimiz şu günlerde moda ile dans eden tasarımlarla sınırlarınızı zorlayın. Aşırı uçlarda enerjik olmaktan korkmayın.
As we are entering fall, push your limits with designs that dance with fashion. Don’t be afraid of being energetic at extreme ends.

178-179 (2)178-179 (1)

2016 TIME TO CLEANSE YOUR BAODY AND YOUR SOUL < 2016 HEM RUHUN HEM BEDENİN ARINMA ZAMANI

2016 HEM RUHUN HEM BEDENİN ARINMA ZAMANI, 2016 yılı ile altın çağa girdiğimiz şu günlerde seçimimin banyo olmasının sebebi, hem bedenin hem ruhun arınmasının önemidir. Beden kadar ruhun arınmasını temsil eden banyonun tarihçesinin, nereye kadar uzandığına öncelikle dikkat çekelim. Banyonun tarihçesi, insanlığın tarihi kadar eski olan hamamlara dayanır. Hintlilerde, Asurlularda ve Mısırlılarda temizlenmek için nehirlerde yıkanılırdı. Bu şekilde bedenin olduğu kadar ruhun kötülüklerden arınıldığına inanılırdı. Türk hamamlarında ise stil olarak, Osmanlı öncesi Anadolu Türk mimarisinin etkisi altında olduğu görülür. Bizans hamamlarının hepsinde havuz vardır.

As we are entering the golden era with 2012, the reason why I chose the bathroom is the importance of cleansing both our bodies and our souls. Let’s have a look where the history of bathrooms, which represents the cleansing of both the body and the soul, start. The history of bathrooms goes back to ancient bathhouses, which are as old as the history of mankind. Indians, Assyrians and Egyptians would bathe in rivers to clean themselves. They believed that this way, as they were cleaning their bodies, their souls also was cleansed from the bad. On Turkish hamams, on the other hand, the effects of pre-Ottoman Anatolian Turkish architecture can be seen as their styles.

1

2

Türkler ise havuz yerine kaplıcalara önem verirler. Zamanla konak, kervansaray ve saraylarda özel hamamlar yapılır. Sıcak suyun aktığı gümüş veya altın musluklar ince oymalarla estetik olarak da dikkat çeker. Romalılar ve Yunanlılarda banyo küvetlerinin ahşaptan mermerden ve gümüşten yapıldığı görülür. Sıcak tutması için iç kısımları dantelle kaplanır. Günümüzde ise banyo küvetleri bakır sac yerine seramikten yapılmaya başladı.
 All Byzantine bathhouses have a pool. But Turks give importance to spas instead of pools. In time, mansions, caravanserai’s (roadside inns) and palaces also had special hamams made. Golden or silver taps for warm water attract attention aesthetically with their engravings. 

3

4

Tabii kişilerin özel isteklerine göre geçmişten etkiler taşıyabilir. Aynı zamanda artık kondisyon aletleri, müziğin yanı sıra hidro masajlı küvetlerde tercih ediliyor. Ayrıca yukarıda bahsettiğim kültürlerin yanı sıra İngiliz ve Fransızların banyo kültürlerinin etkisiyle ayaklı küvetler, kıvrımlı armatürler hala günümüzde de tercih edilmektedir. Son yıllarda karşımıza çıkan minimalist banyolarda görülen sadeliği de atlamamak gerekir. Günümüzde tercih edilen malzemeler genellikle seramiklerden mozaiğe kadar bir yelpazeye sahiptir. Sizin için yapmış olduğum seçimlerle banyoda estetiğin ötesinde ev rahatlığını yaşamak da mümkün. Tercih sizin…

Romans and Greek would make their bathtubs from wood, marble or silver. The insides would be covered in lace for insulation. Today, however, bathtubs are made from ceramics instead of copper. Of course, they can qualities from the past according to the preferences of the clients. At the same time, bathtubs with fitness equipment, music as well as hydro massage are preferred. Apart from the cultures mentioned before, with the effects of British and French cultures, clawfoot bathtubs and engraved fixtures are still preferred. We should also take into consideration the clean lines that can be seen in the minimalist bathrooms recently. The materials used today vary from ceramics to mosaic. With the bathrooms I have selected for you, it is possible to enjoy the comfort of home apart from aesthetics. The choice is yours…

5

182-183 (1) 182-183 (2)

Hamamda modern tasarımlar / Modern desıgns ın the hamam

Bu ayki yazımda sizlere Ortaköy’de Mimar Sinan’ın eseri Hüsrev Kethüda Hamamı’nda sergilenen modern tasarımlardan bahsedeceğim. Modern tasarım koleksiyon Alp Nuhoğlu, Arif Özden, Aziz Sarıyer, Defne Koz, Koral Erat ve Tanju Özelgin’in özgün tasarımlarından oluşuyor. Tarihi eser niteliğinde olan hamamda sergilenen mobilyalar, özel tasarımcılarla tasarlandığı için ayrıca ilgi çekici.

In this month’s column, I would like to talk about the modern designs exhibited at the Hüsrev Kethüda Hamam of Mimar Sinan in Ortaköy. The modern design collection consists of unique pieces of Alp Nuhoğlu, Arif Özden, Aziz Sarıyer, Defne Koz, Koral Erat and Tanju Özelgin. The furniture exhibited at the hamam which is considered to be a historical building, are at the same time very interesting since they were designed by special designers.

a

b
Nedenine gelince son yıllarda oldukça revaçta olan tarihsel mekanlarla harmanlanan modern tasarımlar zıt ama hoş bir armoni yakalıyor. Zıtlıkların bir arada tasarlandığı bu mekanlardaki stili eklektik diye adlandırabiliriz. Son yıllarda tasarımcıların kullandığı bu stil geçmişten tarihsel özellik taşıyan bir hamamda yapılırsa gerçekten etkileyici olabiliyor. Ayrıca sergilenen tasarımlar canlı renklerde olursa da zıtlıkla, çarpıcılık artıyor. Bu stili; mağazalarda, otellerde, restoranlarda; hatta eviniz tarihsel özellikteyse, rahatlıkla uygulayabiliriz. Bu stili hamamda uygulayan Delta Mobilya’nın bu mağazadaki hedefi ülkenin tasarımcılarıyla birlikte kendilerini geliştirebilecekleri bir tasarım merkezi yaratmak.
And for the reason why; modern designs blended with historical locations which is very popular in the last years, catch a clashing but nice harmony. We can call the style of these locations where contradictions are designed together as eclectic. When this style so frequently used in the last years is applied in a hamam from the past, the results can be really striking. Also, when the exhibited pieces are in vivid colors the striking effect increases with this contradiction. You can use this style in stores, in hotels, restaurants, even at your home if it has a historical element. The aim of Delta Furniture who used this style in the hamam is to create a design center where they can improve themselves together with the country’s designers.

c

Mekan, tarihsel özelliğinin yanı sıra tasarımcıları ve tasarım sevenleri buluşturan bir sosyal etkinlik alanı da olacak şekilde planlandığı için ve workshopların düzenleneceği, tasarımcıların periyodik olarak konuşma yapacakları, çeşitli sanatsal sergilere yer verdiği için de ilgi çekici.
Since the location is designed to turn into a social events venue to host designers and design fans, aside from its historical being, it is very appealing because of the workshops to be held and presentations by designers as well as various artistic exhibitions.

d

206-207 206-2072

2016 TASARIMDA YÜKSELEN TRENDLER ; Rısıng desıgn trends

2016 yılına gireceğimiz şu günlerde herkes, her şeyden önce dengenin ve barışın peşinde arkasından sağlık,
aşk, mutluluk, zenginlik geliyor.

As we are in the first months of 2012, we see that everybody is after balance and peace and then comes health, love, happiness and richness.

2
Öncelikle 2012 yılının tasarım trendine uymak için dengenizi bulup enerjinizi yukarı çekin ve enerjik,
huzurlu mekanlar yaratın. Tarz olarak ister 60-70’li yıllar olsun, ister doğayı çağrıştıran çiçek desenleri ister
Uzakdoğu’yu çağrıştıran mekanlar olsun tercih, huzur veren mekanlar olacak. Eğer 60-70’li yılları yansıtan mekanları yapacaksanız parlak canlı renkli kumaşlar seçmeyi abartabilirsiniz.

First of all, in order to reach the design trends of 2012, find your balance and raise your energy to create energetic
and peaceful spaces. Be your style the 60s or 70s, flowery designs that recall nature, spaces that resemble the Far
East and give us spiritual balance, the preference will be peaceful locations. If you are going to build spaces that will
reflect the 60s and the 70s, you can exaggerate with fabrics with bright colors.

a
Abartıya kaçarken mobilyanın, aksesuarın, duvar kağıdının ve perdenin renklerinin birbirleriyle uyum sağlamasına özen gösterin. Parlak renklerin yanı sıra siyah ve beyazı rahatlıkla
seçebilirsiniz. Çünkü siyah ve beyazın birlikte kullanımı dengeyi sağlıyor. Ayrıca zıtlıklar üzerine oynayın. Büyükküçük, rustik-şık, konservatif- kitsch, modern –barok, modern-ampir, siyah-beyaz vs…

When exaggerating, try to match the colors of the furniture, accessories, wallpaper and curtains. Aside from bright
colors, you can easily select black and white. Because the combined usage of black and white brings balance.
Besides, you can work on contrasts. Big-small, rustic-stylish, conservative-kitsch, modern-baroque, modern-empire,
black-white, etc.

b

c
Önemli olan birebir her desenin rengini tamamlayacak kontrastı ve tonu bulabilmek. 2012 yılının ilk aylarında
stillerde yükselen trendin en can alıcı noktası renkler. Siyah beyazın dengeyi sağlarken canlı renkler de gözden kaçmasın.
The important thing is finding the exact complementing contrast color and shade of every design color. In the first
months of 2012, the rising trend in styles is colors. As you reach balance with black and white, don’t neglect colors.

d

Kırmızılar, pembeler, parlak yeşiller ve kontrast için fuşya, turuncu, mor
ve lila cömertçe kullanılabilir. Renk paletinde en çok ilgiyi altın varak ve
metal çekiyor. Stilde ise, barok çizgilerden minimal çizgilere geçişleri
görmek mümkün. Gerçek şu ki; doğadan seçilen desenler, doğadaki
malzemelerin doğru kullanımı inanılmaz bir armoni yaratıyor. Özetlemek
gerekirse yeni yılın yükselen trendi altın ile siyah-beyazın dengesinde
bir yaşam tarzını yansıtıyor. Sizin için yaptığım seçimler, bir kadın olarak
Kadınlar Günü’nüzü kutlamak için olsun. En iyi dileklerimle.

Reds, pinks, bright greens and fuchsia, orange, purple and lilac for contrast can
be used in abundance. In the color palette, the highest attention goes to gold
and metal. In style, it is possible to see transitions from baroque lines to minimal
designs. The truth is designs from nature with the correct usage of natural
materials create an incredible harmony. To summarize, the rising trends of the
New Year reflect a lifestyle with gold and the balance of black and white. The
items I have chosen for you will be to honor women’s day. With my warmest
wishes.

208-209 (1) 208-209 (2)