Latest News
Kitchen Chat and more…
Kitchen Chat and more…
DOĞAYLA İÇ İÇE YÜKSELEN BİNALAR, Bu yazımızda seçtiğimiz mimari proje Atakent’te bir süredir devam eden Küçük çekmece Çevre Koruma
Projesi ile atık su kirliliğinden tamamen arındırılan Küçük çekmece Gölü kıyılarında hayat buluyor. Altın
Çağı’nı yaşamaya hazırlanan İstanbul’un doğayla iç içe bu yeni lokasyonunda İnanlar İnşaat tarafından tasarlanıp
uygulamaya geçilen Terrace Tema projesi 2016’da yerini almaya hazırlanıyor. Şimdiden gayrimenkul geliştirme
anlamında İstanbul’un en önemli noktalarından biri olan Atakent için “Üst Ölçekli Yatırım Kararları’nın alınmış
olması, havalimanına 8 dakika mesafedeki stratejik konumu, TEM ve E5 bağlantı yollarıyla metro ve metrobüs hatlarına kolay erişim özelliği, bölgeyi şehrin en cazip yatırım ve
yaşam alanlarından biri haline getiriyor.
The architectural project I chose for this issue finds life at Atakent at the Küçükçekmece Lake which has been completely purified from waste water pollution through Küçükçekmece
Environmental Protection. The Terrace Tema Project designed and put into practice by İnanlar İnşaat in this new location which is surrounded by nature and is about to have its golden age in
Istanbul, is getting ready to take its place in 2016. Atakent, which is one of the most important districts of Istanbul in terms of real estate development is considered as one of the most popular investment and
living area because of Macro Structure Investment Agreements are made, its strategic location of being 8 minutes far from the airport, accommodation roads TEM and E5, easy transportation through
metro and metro-bus routes.
Etkileyici mimari projesiyle dikkat çeken Atatürk Olimpiyat Stadı’nın bu bölgede inşaa edilmiş olması, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emin Arat’ın demecine göre üç yıl sonra Marmara
Üniversitesi’nin tüm fakültelerinin Atakent’e taşınacak olması, İstanbul’da eksikliği hissedilen eğlence kompleksi
ihtiyacını karşılayacak Bir milyon 429 bin metrekarelik Tema Park’ın özel bahçe düzenlemeleri, 360 derece göl
ve Tema Park manzaralı 30 ve 40 katlı iki kulesiyle hızla yükseliyor. 30 dönümlük bir arazi içinde, konumu ve mimari çizgisinin yanı sıra, dairelerde 3 metrelik tavan yüksekliğiyle de farklılık yaratan butik bir proje olan Terrace Tema, iki ayrı blokta toplam 416 daireden oluşuyor ve 1+1, 2+1, 3+1 tipteki daire seçenekleri ile her yaşam tarzı için ideal çözümler sunuyor. Terrace Tema, her saniyeyi dolu dolu yaşatacak zengin sosyal donatılara sahip. Şehrin içinde
doğanın tadını çıkarmanızı sağlayacak peyzajıyla dikkat çeken proje; koru alanları, toplam 3.210 metrelik dört ayrı
yürüyüş ve koşu parkuru, süs havuzları, Zen bahçeleri, dikey bahçeleri, barbekü alanları, çocuklar için yaş gruplarına göre düzenlenmiş oyun alanları, evcil hayvan parkı, basketbol, streetball ve tenis sahaları, mini futbol sahası, açık ve kapalı yüzme havuzlarının yanı sıra fitness center’ı, göl ve Tema Park manzaralı café-restaurant’ı ile de denge ve mutluluk dolu bir yaşam vaadediyor.
Two towers of 30 and 40 stories are rising with 360 degrees lake and Theme Park view with Atatürk Olympic Stadium’s impressive architecture, all faculties of Marmara University pending to move to Atakent in three years according to Vice Rector Prof. Dr. Emin Arat and the special landscape arrangements of the Theme Park which
will meet İstanbul’s entertainment complex need on 1.429.000 m2. On an area of about 30.000 m2, the boutique project Terrace Tema creates its difference with its location, architecture as well as ceiling height of 3meters and consists of a total of 416 residences in two blocks in 1+1, 2+1 and 3+1 residence types fit for all kinds of lifestyles. Terrace Tema has rich social facilities to fill every second of your life. Striking with its landscape
which enables you to enjoy nature within the heart of the city it offers a life full of harmony and happiness with gardens, 4 different hiking and jogging tracks of 3.210 meters long in total, ponds, Zen gardens, vertical
gardens, barbeque areas, playgrounds categorized according to age groups, pet parks, basketball, streetball and tennis fields, a mini football field, indoor and outdoor swimming pools as well as a fitness center and
café-restaurant with lake and Theme Park view.
SANATSAL PARKE SICAKLIĞI, Yaşadığı ortama kişisel zevkini ve hayal gücünü özgürce yansıtmak isteyen benim
gibi mimarlar için parkede de sınırlar kalkıyor. Hammadde ve üretim tekniği ile dünyada
bir ilk olan; kullanıcıya hayal ettiği her türlü renk ve desendeki tasarımı gerçek ahşap üzerine
uygulama imkanı sağlayan Dendro firmasindan, uzay çağı teknolojisiyle üretilen ve inkjet baskı
tekniği uygulanmasıyla sınırsız tasarım imkanı sunan Kaindl koleksiyonunu bir tasarımcı olarak
bu yazımda sizler için seçtim. Çünkü bu koleksiyon parkede sınırsız tasarım özgürlüğü sağlıyor. Nasıl mı?
For architects like me who want to reflect personal taste and imagination freely on
living environments, the limits in wood flooring are disappearing. I have chosen a special
collection for you as a designer; Kaindl collection providing unlimited design alternatives by means
of space age technology and single-pass inkjet printing process from Dendro Parquet Firm, which
is number one in the world in raw material and production technique and offers its customers
the possibility of employing any color and pattern design on real wood flooring. The reason is that
this collection provides unlimited design freedom in wood flooring. How?
Sınırsız tasarım özelliğiyle hayal gücünü gerçeğe taşıyan Kaindl, laminat parkedeki kuralları
yıkarak gerçek ahşap üzerine dakikada 14 bin vuruşa sahip uzay çağı teknolojisi olan ‘inkjet
baskı tekniği’ ile üretiliyor. En üst katmanı doğal karakteristik ağaç kaplamadan oluşan Kaindl
parkeler sayesinde evini ya da iş yerini kendi hayal gücüne göre tasarlamak isteyenler kişisel zevklerini
artık ayak bastıkları her zemine yansıtabiliyor. Kullanıcı ve tasarımcının talebine bağlı olarak,
mevcut desen ve renklerle üretim yapılabildiği gibi, bir anne çocuğunun fotoğrafını, bir ressam
tablosunu, hatta istenirse İstanbul Boğazı’nın bir fotoğrafı bile laminat parke zemine işlenebiliyor ve
sanatsal bir ambiyansa kavuşuyor. Ayrıca doğanın yaşayan efsaneleri yaşam alanlarımızla buluşuyor.
Nasıl mı?
Kaindl, lifting the barrier to your creativity with its infinite design options,
is using a very complex inkjet printing process printing image with a density of more than 14000
pixels per square centimeter and breaking the ordinary rules in wood flooring. The top layer
on Kaindl wood floors consists of a natural characteristic wood veneer which makes possible
for those who want to design their houses or offices according to their creativeness to reflect
their personal taste on floors. While it is possible to produce with existing designs and colors at
the demand of the user and designer, a picture of a mother and child, an artist’s painting or even
the photo of Istanbul Bosphorus are able to be processed on the flooringboard according to the
demands from the customers and the designers, and an artistic ambiance could be achieved.
Besides, the living legends of the nature meet up with our living quarters. Let me explain
how?
Doğada nesli tükenmiş ve tükenmekte olan asırlık ağaçların dokusunu ve görüntüsünü yaşam
alanlarına taşımak isteyen kullanıcılar içinde gerçeğin birebir benzeri olan ürünlerden Kaindl Two ve Three
serisi ile yaşam alanlarımıza girerek…
Kaindl Two and Three series enabling the reproduction of protected or extremely rare
woods true to the original are now in our living spaces.
Doğanın yaşayan efsanesi ve hazinesi olan asırlık ağaçlarazarar vermeden bu ağaçların gerçek doku ve görüntüsüne
sahip ürünleri yaşam alanlarına taşımak isteyen, otantik ve vintage tarzından hoşlananlar için sayısız
alternatifli çeşitlerle hoş mekanlar yaratmak elinizde. Bu da gösteriyor ki, harika yaşamımızdaki her güzellik
biz insanlar için tasarlanıyor.
It is possible to create nice environments with unlimited alternatives for those who like
authentic and vintage styles and wish to bring wood designs which have the real texture and
look of ancient trees that are the living legendsand treasures of nature without harming them.
This shows that every single beauty in our wonderful life is designed for us.
SANAL MÜZE KAHVEHANELERİNDE KAHVE KEYFİ, Vazgeçilmez tadıyla gönüllere taht kurmuş kahvenin; genel olarak geçmişten günümüze gelişinin tasarımla ilişkisini merak edenler, yazımı kesinlikle içecekleri Türk kahvesi eşliğinde okumalı.“Topkapı Sarayı Müzesi”nde gerçekleştirilmesi planlanan çok geniş kapsamlı bir serginin düzenlenmesine ilişkin çalışmalar 2013 yılı Kasım ayı içerisinde Topkapı Sarayı Müze Yönetimi’nin değerli katkı ve destekleri ile başlatıldı.
If you wonder the relation of the history and current state of coffee, which has conquered many hearts with its distinguished taste, in relation with design, you should read my article accompanied by a cup of Turkish coffee.
“The work on organizing a very extensive exhibition planned at the “Topkapi Palace Museum” has started in November 2013 with the valuable support and contribution of the Management of Topkapi Palace Museum.
Topkapı Sarayı Müzesi – Sergi Projesi Sanal Müzesi; Türk kahvesinin dünya tarihinden başlayarak, etnik ve coğrafî gelişimi, Osmanlı’ya girişi, Türk kahvesi kültürünün gastronomi ve geleneklerimiz içindeki yeri, pişirme teknikleri, servisi ve sunumu konularındaki tüm detayların, görsel kaynakların kullanıcılara sergileneceği, statik bir müze olmaktan çok, farklı etkinlikler, yarışmalar, sergi odaları, galeriler, kütüphane, arşiv ve cafe gibi bölümlerle içeriği sıklıkla yenilenecek, öğretici ve dinamik, kahve ile ilgili pek çok ilgili tarafı bir platformda toplayacak olan modern bir sanal müzenin oluşturulması projesidir.
The Topkapi Palace Museum- Exhibition Project Virtual Museum is the project of creating a modern virtual museum where all the details starting from world history, the ethnic and geographical development of Turkish coffee, its arrival to the Ottoman Empire, the place of Turkish coffee in gastronomy and our traditions, cooking, serving and presentation techniques will be exhibited to users of visual sources, which will be much more than a static museum and have sections such as activities, competitions, exhibition rooms, galleries, library, archive and café which will be frequently updated, educational and dynamic and which will collect many sides on coffee under one platform.
Sanal müzenin tasarımı Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yapılmıştır. Kahvenin renginden, biçiminden, dokusundan ilham alınarak Osmanlı kültüründen esinlenilerek minimal anlayışla tasarlanılarak yapılan Kahvehane Müzesi, tasarım olarak kahvenin sadece bir kahve olmadığının ayrıca şerbet bardaklarından, fincanlardan başlayarak müzelere kadar uzanabilecek yelpazenin kanıtıdır.
The design of the virtual museum belongs to Tabanlioglu Architecture. The coffeehouse museum which was designed with the minimalist approach inspired by the Ottoman Culture and the color, style, structure of coffee, is proof that coffee is not just coffee as design, but that its wide range can start from sorbet glasses and coffee cups and find its way into a museum.
17 Ocak 2012 tarihinde Adile Sultan Sarayı’nda düzenlenen “Kahvenin Yolculuğu” temalı gala gecesinin ikinci ayağı 2013 yılında Viyana Spanish Riding School adresinde gerçekleştirilerek yurt dışına açılımı hedeflenmektedir. Osmanlı’da kahve kültürü, kahveyle ilgili çeşitli efsaneler, fal sanatının yanı sıra dünden bugüne eğitici özellikte bir belgeselin oluşturulması Bilintur iş birliğiyle yürütülen projedir. Bu projenin 40 yıllık hatırı olan kahve keyfi kadar özel olacağına ve hatrı olacağına eminim.
The second step of the gala night that was held at Adile Sultan Mansion on January 17th 2012 themed the journey of coffee is aimed to be held at the Vienna Spanish Riding School in 2013 which would expand this internationally. Creating a documentary on the coffee culture in the Ottomans, legends on coffee, the art of fortunetelling as well as its historical development is a project carried out with Bilintur. I am sure that this project will as special as coffee which will be remembered for 40 years.
Topkapı Sarayı Müzesi – Sergi Projesi Sanal Müzesi’nin tasarımı Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından yapılmıştır.
The design of the Topkapi Palace Museum – Exhibition Project Virtual Museum has been executed by Tabanlioglu Architecture.