Yunan adalarından biri olan Tinos’dayız. Bembeyaz mimarisi ile Akdeniz’i kucaklayan bir sahil cennetinde.
Adanın Syros’a bakan çorak yamacında yer alan modern bir konutu gezeceğiz birlikte. Denizin mavi sularına kollarını açmış bu minimalist yapı kendi halinde vakur bir duruş sergiliyor.
Akdeniz güneşini doğal, rahat, huzurlu bir iç mimari ile içine alıyor.
Beyaz ve grinin tüm tonları ile ahşabın sıcaklığını, yalın mobilyaları, keyifli aksesuarları denizin mavilikleri ile buluşturuyor. Yalın formlar, saf doğal çizgiler, duru renkler yoğun günışığı ile mahalden mahale akan şiirsel bütünselliği ve mimariyle dilbirliğini gözler önüne seriyor.
Geniş aydınlık mutfakta tavan ve duvarlar beyaz, dolaplar gri tonlarında düzenlenmiş.
Beton zemin üzerine yerleştirilmiş masif ahşap masanın mekanın tam ortasında yer alması dikkatlerden kaçmıyor. Belli ki ev sakinlerinin günlük buluşma noktası, vazgeçilmez yeme içme ve sohbet alanı burası.
Ahşap masif masaya bir yandan gri siyah çizgili minderleri ile cam önüne yerleştirilmiş geniş bir sedir, diğer yandan ahşap bir eşlik ediyor.
Yemek bölümüne geçtiğimizde uzun teak masada oturanların adeta dev ekranda seyreder gibi, masmavi denizi ve gökyüzünü kucakladığına şahit oluyoruz.
Ebeveyn yatak odasında duvarlar yaz güneşini absorbe edecek koyulukta “fil grisi” rengine bürünmüş. Tavanda beyaz, zeminde doğal ceviz parke, yatak başında gri, dinlenme koltuğunda koyu gri tercih edilmiş. Yuvarlak sehpalar siyah ve gri damarlı beyaz mermerden, yatak başucu lambaları ile ayak ucundaki puflar beyaz renkli modern ürünlerden seçilmiş.
Terasa açılan geniş kapılı aydınlık banyoda camın önünde özel ölçülerde sipariş edilerek yaptırılmış “inci grisi” küvet yer alıyor. Hemen yanında farklı yüksekliklerde taşlanmış ahşap kütükler özel bir vernikle dayanıklı hale getirilmiş, puf ya da sehpa olarak kullanılabiliyor. Dekoratif olarak dıştan taraklanmış çanak lavabolar taş rengi Endonezya mermerinden. Banyonun şıklığını Starck tasarımı kromaj bataryalar tamamlıyor.
Geniş ferah salonda beyaz tavan ve gri duvarlarla uyumlu, beyaz fitilli gri oturma grupları, kare puflar, beyaz yastıklar ev sahiplerine ve konuklara rahat, konforlu bir yaşam alanı sunuyor. Terasa açılan pencereler arasına yerleştirilmiş antik heykel gözlerden kaçmıyor.
Sıradışı tasarımı ile dikkatimizi çeken farklı bir mekan da çocuk odası; bembeyaz duvarlar, altlı üstlü düzenlenmiş iki geniş ranza, ayak ucunda manzaraya açılan pencereleri ile gemi kamarasını andırıyor. Duvara asılı beyaz dolaplar mekanda yer kaybını minimuma indiriyor.
Beton zeminli geniş terasın eşlik ettiği kare formlu yüzme havuzu sıcak yaz günlerinde serinlemek için ideal. Havuz başında vakit geçirmek isteyenler için terasın olmazsa olmaz mobilyaları elbette ki şezlonglar. Ancak Akdeniz güneşi alan dış mekanların vazgeçilmezlerinden biri de verandalar… İşte güneşten kaçıp gölge alanlara sığınmak isteyenler için nefis bir sedirli veranda. Gün boyunca aperatifler, dostlarla brunch, havuzbaşı yemekleri ve en sıcak sohbetleri yaşayan bu sosyal alan hoşça zaman geçirilen keyifli köşelerden biri.
Sonsuzluğa uzanan denize karşı siesta yapmanın keyfini çıkarmak, hafiften esen tatlı rüzgarın okşadığı sakin bir köşeye çekilip kitaplarla, dergilerle başbaşa kalmak ve sessizliğin tadını çıkarmak için doğal sazlarla örülmüş hasırlı pergolaların altı kuşkusuz evin en uygun yeri.
Havuzlu terasın yanından taş duvarı sararak bahçeye inen heykelsi merdivenlerin davetkar basamaklarından inerken bu Akdeniz evinden ayrılmak istemeyeceksiniz
