ARABESK TUTKUSU..

Batının Doğudan etkilenişi VIII. Yüzyıl’a dayanır. Çin Seddi yapıldıktan sonra Doğunun mistik havası ipek Yolu’yla batıya ulaşmıştır. İlerleyen yıllarda da Batının teknoloji insanları Doğunun gizemli büyüsüne kapılmaktan alıkoyamazlar kendilerini. Özellikle kendilerine özel mekanlarındaki arabesk yaklaşımla Doğulu havayı solumaktan büyük haz duyarlar. İşte şimdi siz  okuyuculara son yıllarda oldukça merak uyandıran ”Arabesk” sanatının oluşma nedenlerinden etkilediği bazı kültürlerden ve günümüze gelişinden örnekler vereceğiz.

asd

ara

Bir Ortadoğu dini olarak İslamiyet’in  yayılışı VII. VIII. Yüzyıl’larda Kutsal Savaş’la ortaya çıktı. İslamiyet, imgelerin yasaklanmasında Hristiyanlık ‘tan daha katı davrandı. İmgeler yasaklandı ama sanatı yok etmek ko­lay değildi. Nitekim kendilerine insan resmi yapma izni verilmeyen Doğulu sanatçılar, hayal güçlerini, biçim ve motifler üzerine yö­nelttiler. Sanki onlarla oynarcasına ördüler. Şuana kadar gelen dantel dantel en ince süs­lemeyi, “Arabesk” dediğimiz girift bezeme­yi yarattılar. Tüm Doğu ve Uzakdoğu sanatlarında sanatçının dikkati gerçek dünyadan saptırılmış, çizgi ve zengin renklerden olu­şan bir düş dünyasına itilmiştir. XIV. Yüzyıl’dan itibaren İran’da, daha son­ra da Hindistan’da, zorlayan disiplin yüzün­den, romanların kahramanlarını, öykü ve masalların görsel açıklamalarım, sadece fi­gürsüz motiflerle anlattılar. Mobilyadan ay­naya, sedef, ahşap ve kristal malzemeyi kul­landıklarını görüyoruz. İslamiyet, Kutsal Savaş sırasında Suriye, Irak, İran, Kuzey Afri­ka ülkeleri (Tunus, Fas, Kenya, Yemen), Hindistan, Uzakdoğu ülkeleri, kısacası İs­panya’dan Pakistan’a kadar birçok kültürü etkisi altına aldı. Dinin sanat üzerinde etkisi Çin’de daha güçlü oldu. Çinliler çok eski zamanlardan beri tunç dökmede uzmandılar. Eski tapı­naklarda kullanılan bazı tunç kaplar İ.Ö. za­manına aittir. Çin sanatı asıl atılımı bir baş­ka dinsel etkiden, Budizm’den elde ettiği için bir Lohan Başı günümüze kadar gel­mektedir. Bu durumda Hindistan’da bazı objeler Do­ğudaki ve Uzakdoğuda ki etkilenmelerle karşımıza çıkıyor. Ördek başı, lohan başı, at başı, fil başı, ince dantel dantel “arabesk” bezemelerle işlenmiş günümüze kadar gelmiş­tir. Hindistan, yaşadığı o kadar fakir hayata rağmen hala bu konuda çok yaratıcı. Dantel dantel işledikleri bir kapıyı, sehpa haline bile getiriyorlar.

Başlıksız-ws

rfffffffffffffff

asads

sssssssssssaa

sssssssssssssssss

Doğu stilini diğer gördüğümüz bir yer Tunus’ta Dar Djellouli Sarayı. Yıldız motifli iki tarz perde. Bu mekanın en önemli özelliği geçmişten günümüze korunarak gelen son saraylardan olması. Bordo ipek kadife kumaşla kaplanan Türk divanı tüm şıklığıyla karşımızda. “Arabesk” bezemelerle işlenmis alçı sıvama panolar ile tavana kadar uzanan altın yaldız kaplama aynalar duvarlara yayılmış. VI. Yüzyıl’dan itibaren sarayda oturan Sidi Hamed eşyaları orjinal haliyle koruyor. Yerler mermer, üstü halı, avize kristal, duvarlarda panoların altı ipek kadife kumaşla kaplanmış. Bu mekanda gördüğünüz gibi İslam tarzının otantik havası çok ağır basıyor. Zengin ışıltılı doğu kumaşları (Rubelli) saf ipek.

sssssQQ

FFFFFF

VXCC

Başlıksız-1

Başlıksız-xxx

Sarayların ve evlerin alçı süslemelerinde, eğri yaş sıvaların üzerine tahta kalıplarla yapılan süslemeler, Türk sanatı’nın İslam Sanatı’na geçtiğinin belirtileridir… Karahanlılar, Asya’da kurulmuş ilk Türk-İslam Devleti’dir. Satuk Buğra Han 920’ye doğru İslamlığı resmi din olarak kabul etmiştir. Bu dönemde birbirini kesen sekizgenlerin meydana getirdiği dörtlü düğüm ve yıldız şeklindeki motifler, sonraları Türk sanatında klasik bir süsleme oldu. Geometrik örnekler esas olup, altıgenlerin içi rozet çiçekleri ve bitki motifleri ile dolguludur. 977’de Gazne’yi merkez yapan Sebir Tekin’in kurduğu bu Türk Devleti Gazneliler adını almıştır. VII. Yüzyıl başında Emevi orduları İndüs Vadisi’ne girmişlerse de Müslümanlığın Hindistan’da yerleşmesi Gazneliler ile olmuştur. O dönemde mekanlardaki stuk süslemeler ve çiçekli kufi kitaplar, günümüze kadar korunarak gelmiştir. Daha sonra ceviz ağacından geometrik bölümler içinde Rumi ve palmetlerle ince işlenmiş dolgular, sırlı tuğla çini mozaik, taş ve ağaç işlemeleri Selçuklu Sanatı’nın en önemli özelliklerindendir. Selçuklu Devleti’nin etkilediği ülkelerden Suriye, Şam’da mobilyalarda ağaç işçiliğinin etkileri Osmanlılar’ dan sonra günümüze kadar gelmiştir.

sayfa 1

sayfa 2

sayfa 3

SAYFA 4

 

0 replies

Leave a Reply

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *