FRANK GEHRY’S CONTROVERSIAL DESIGN:LOUIS VUITTON FOUNDATION
Paris’te geçen yıl açılan Louis Vuitton Vakfı‘nın yeni cam binası şehrin cazibe merkezi olmaya aday. Amerikan asıllı Kanadalı ünlü mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan Louis Vuitton Vakfı, çeşitli sergiler, koleksiyonlar ve konserlere ev sahipliği yapacak.İşin dikkat çeken ve tartışma yaratan kısmı, bizim de fazlasıyla yakın olduğumuz bir konuyla benzerlik taşıyor. Zira Arnault, bu proje için Paris’in ikinci büyük parkı, 1860 yılında Napoleon’un Hyde Park’a özenerek yaptırdığı Bois de Boulogne’daki ”Jardin d’Acclimatation” ı seçti. 2007’de imar izni alınınca eleştiriler yükseldi. Davalar açıldı, mahkeme projeyi durdurdu. Ancak vakfın sanata ve kente büyük katkı sunacağı göz önünde bulundurulduğu için Halk Meclisi’nden özel bir yasa geçirildi. 100 mühendis ve 3 bin işçinin seferberliğiyle binanın yapımı altı yılda tamamlandı.
13 yıllık bekleyiş, 140 milyon dolarlık bütçe…Ünlü mimar Frank Gehry’nin imzasını taşıyan, Paris’in yeni sembolü olmaya aday. Çok konuşulan ‘Louis Vuitton’ vakfının içinde neler var?
“Hedeflenen maliyet 100 milyon dolardı, 40 milyon dolar kadar üzerine çıkıldı. Sonuçta hayalin fiyatı paha biçilmez” Bunlar lüks tüketim imparatorluğu Louis Vuitton Moët Hennessy’nin patronu Bernard Arnault’ya ait. Maliyeti ‘biraz’ aşan bina, Eiffel ya da Sacré-Cœur gibi Paris’in sembollerinden biri olacağına kesin gözüyle bakılan ‘Fondation Louis Vuitton.’ Dâhi mimar Frank Gehry imzası taşıyan sanat müzesi, 27 Ekim’de kapılarını açtı. Karl Lagerfeld, Anna Wintour, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande gibi ”crème-de-la crème” davetliler müzeye doluştu. 13 yıldır beklenen an sonunda gerçekleşti.
Şahsi serveti 32.1 milyar dolar olan Arnault’nun ”Paris’e bir sanat müzesi hediye edelim, şanımız yürüsün” projesinin çıkışı Bilbao’daki Gehry imzalı Guggenheim Müzesi’ni gezmesiyle gelişti. İkili New York’ta buluştu, el sıkıştı, Gehry 60 ayrı projenin maketini hazırladı. Bu projenin tek arayışı uygun yer bulabilmekti. Bulunan yer için açılan davalar sonucu gelinen son durum.
Bilirkişiler tarafından Paris’te bulunan Louis Vuitton Vakfı‘nın yeni cam binası şehrin cazibe merkezi olmaya aday! 13 bin 500 metrekarelik alana yapılan müzenin halk arasındaki ismi ise ”Buzdağı”. Sebep ise tasarımı; yelkene benzeyen 12 camdan panel, bir buzdağını andıracak şekilde yerleştirildi. İtalya’da özel olarak üretilen camdan yelkenlerin ışık oyunları. Bina güneş ışınlarını öyle bir yansıtıyor ki, burada hedeflenen proje doğadan aldığı gücünü her tarafa yansıtıyor sanki.
Tasarım harikası bina sadece defile yapmak, çanta koleksiyonlarını sergilemek için yapılmadı. Asıl amaç çağdaş sanatçıların eserlerine dev bir platform açmak. Malzeme konusunda ise hiç sıkıntı yok. Vakfın sahip olduğu eserlerin yanında Arnault’nun kişisel koleksiyonu da galerilerde sergilenecek . Fransa’nın en zengin adamı olunca koleksiyonunuz da hayli iddialı oluyor: Picasso, Yves Klein, Henry Moore, Andy Warhol, Jeff Koons, Agnes Martin gibi pek çok sanatçının eserleri müzeye taşınacak. Yer sıkıntısı da yok: 46 metre yükseklikteki binada 11 sergi salonu, 350 kişilik konferans salonu var.
Bu arada Gucci’nin sahibine meydan okumak mı diye başlayan tartışmalar devam etsin.50 yıl sonra müzeyi vakıf mülkü olmaktan çıkarıp kente bağışlayacak Arnault’nun asıl amacı ‘Paris’e sembol bina hediye etmek’Pinault ise müze projesini ilk gündeme getiren isim.
Louis Vuitton Müzesi’nin, tarihi 19. yüzyılın ortalarına uzanan Paris’in en büyük ikinci parkı Bois de Boulogne’da inşa edileceği haberi yerel halktan büyük tepki toplamış olsa da projenin parkın bütünlüğünü bozacağı iddia edilerek açılan dava sonucunda mahkeme tarafından proje durdurulmuştu. Ancak vakfın bu projeyle sanata dünya çapında büyük bir katkı sunacağı göz önünde bulundurularak Halk Meclisi’nden özel bir yasa geçirildi. Tasarımında kamu yararı olan bir projenin imar kurallarına uymadığı, kamunun alanını işgal ettiği iddiaları tartışmaları doğurmuş ancak Paris Belediyesi’nin büyük desteğiyle proje hayata geçirilmişti.

Sonuçta ünlü mimar Frank Gehry’nin imzasıyla bugün Louis Vuitton Müzesi açılmış oldu. Türkiye gündeminde sıkça yer alan tartışmalara benzer bu tartışma , bu kez dünyaca tanınmış bir mimarın marka projesiyle de yeniden gündemdeyken bir soruda doğa sever mimar olarak bizden gelsin. Frank Gehry tarafından Paris’in tarihi parkında tasarlanan Louis Vuitton Müzesi’ni yeşil doğanın içinde gerçekleştirmek için kesilen tarihi ağaçların sorumluluğunu kim üstleniyor?. Mimarın ne kadar başarılı veya tanınmış olması, tasarımın gerçekleşme özgünlüğü için yeterli mi? Dahası Louis Vuitton Vakfı tarafından yaptırılan bu binanın tarihi ağaçların olduğu bir park alanında inşa edilmesinde Frank Gehry’nin sorumluluğu var mı? Bu soruyu her projesini takdir ederek takip ettiğimiz Frank Gehry’e şahsen sormak isterdik. Belki bir gün… kimbilir!























Khloe ve Kourtney’in ortak paylaştıkları havuz terasında, kumaş minderli Hıristiyan Liaigre şezlonglar ve peyzaj tasarımı James Hyatt Studio tarafından yapılmıştır
Kourtney Kardasianın evinin antresinde her tarafın cam olmasından ötürü gün ışığı çok güçlü hissediliyor
Kourtney Kardasian’ın rüya evinin oturma odasında ilk göze çarpan , Schumacher yün ve Larsen deri giydirilmiş Liaigre kanepelere eşlik eden bir Steinway piyano. Onun yanısıra Oscar Niemeyer sandalye, Osmanlı birkaç özel tasarım parçalar, aplik ile birleştirilen tavan ışıkları, yün keten perdelerin önündeki Loro Piana konsollar ile oldukça şık bir atmosfer yakalanmış.
Kourtney Kardasian’a ait mutfak da Caesarstone sayaçları ile bir Sub-Zero buzdolabı, Dornbracht lavabo armatürleri ile donatılmış.Kardasian’ın mutfağının zemini kireçtaşı ile döşenmiş. Mutfağın,aydınlatması ve tabureler Holly Hunt Alison Berger Glassworks ve duvara asılı Andy Warhol fotoğraf Greg Gorman tarafından tamamlanmış.
Yemek odasında, Martyn Lawrence Bullard’dan ısmarlama tablo ve José Esteves imzalı avizenin altında ise JF Chen vintage Pierre Jeanneret sandalye yerleştirilmiş; Çerçeveli sanat ise Roy Lichtenstein’e ait, duvarın solunda ise James Prestini metal heykel ise Blackman Cruz a ve halı Mansur Modern’e ait.
Neon ışık yüklemesi ile Penelope yatağın tepesinde yukarıdan monte edilerek odanın aydınlatması sağlanmış.
Kourtney Kardasian’ın yatak odasında James Turrelle ait sanat Kourtney’nin yatağının üzerinde asılmış. Vintage Jean-Michel Frank şezlong, Edelman deri döşemeli, olup 1970’lerden Belçika kokteyl masa Lucca Antika ve halı kilim Şirketi ne ait.
Khloe’nun evindeki avlu, şömine Ann Sacks ve Martyn Lawrence Bullard tarafından tasarlanan kiremit kaplı olup; ayna RH a ait.
Fas tarzı çeşme
Kloe Kardasian’a ait aile odasının tavanı Schumacher duvar kağıdı kaplı. Fenerler ve yıllık kumaşlarla döşenen aile odasında, kanepe, dahil Martyn Lawrence Bullard yarattıkları bir dizi, vitrinler; çerçeveli fotoğraf Patrick Demarchelier’e ait, antik şöminenin nefis yüzeyindeki kilim ise Anthony Monaco’a ait.

Khloe’nin kilerinde sıra sıra bulunan organize raflar pişirmeye hazır aşk ile ortaya konmuş
Khloe’nin makyaj masası eski göz kamaştıran Hollywood yıldızlarınıkinden. Akkor ampuller ile aydınlatılan geniş aynanın etkisiyle oldukça etkileyici.
Khloe Kardashian’a ait Ann Sacks siyah-beyaz çizgili mermer ustasının canlandırdığı banyoda şık, armatür bir jakuzi tarafından tamamlanmış.
Master süit yatak odasında Colefax ve Fowler kumaş döşemeli bir ısmarlama yatak bulunmakta; Merkezde keten yastık, perdeleri Hollanda & Sherry’den Fendi ve Hermès halı ise kilim şirketine ait.
Yatak odasındaki nişde ise egzotik dokunuş dikkat çekici. Aydınlatma olarak yıldız şeklinde fener, Chester Higgins Jr.dan bir fotoğraf ve inci ,sedef kakma masa kullanılmış. Desenli saten karışım, sedirdeki bir çift yastık ve diğer kadife yastıklar Manuel Canovas’a ait.



Mısırlı bir baba ve İngiliz annenin Kahire, Mısır doğumlu, Karim Kanada’da büyüdü. Ottawa Carleton Üniversitesinden 1982 Endüstriyel Tasarım bölümünden mezun, ve daha sonra italya da Napolide, tasarım çalışmalarında yüksek lisans yapmıştır.
Umbra, Giorgio Armani, Yahoo gibi birçok ünlü marka ile çalıştı. 2000’den fazla ürün tasarlayan tasarımcının eserlerine televizyon kanallarında yayınlanan ve çok ses getiren dizilerde ve tv showlarında her daim rastlanabilir. En çok plastik ürün tasarımları ile tanınan Karim Rashid son zamanlarda artan çarpıcı, iç mekan tasarımlarıyla da dikkat çekmektedir. “Her obje tamamen geri dönüşümlü olmalı böylece çöp birikmez. Nesiller objeleri orijinal formları ile iletmek zorunda kalmazlardı. Böylece antik çağlar düşüncesi oluşmazdı. Antikaları hiç sevmiyorum.” sözleriyle tasarım anlayışını özetleyen tasarımcının 2001 yılında “I Want To Change To world”, 2004 yılında da “Evolution” adlı kitapları yayımlandı.












































Palm Springs’de kalmak için ise Ace Hotel veya Avalon Hotel seçilebilir. THY’nin İstanbul’dan direk Los Angeles uçuşları da Palm Springs geziniz için tercih edilebilir..













































