Latest News
Kitchen Chat and more…
Kitchen Chat and more…
Çırağan Otel, genel görüntüsü ve çizgisiyle herkesin beğenisini kazanmış, benimde her zaman atmosferinden hoşlandığım için gitmekten zevk aldığım bir mekan. Fakat dekorasyon anlayışıyla incelemeye aldığımız zaman onlar için de bazı önerilerimiz olacak. Bu sayımızda Çırağan Otel’den seçtiğimiz Laledan Restaurant’ın dekorasyonu ile inceleme yaptık. Osmanlı ve Selçuklu döneminin saraylarını anımsatan bu restoranda en çok hoşuma giden Osmanlı dönemini anımsatan tablolarda görülen Harem’in gözde sultanları insanı otomatikman geçmişe götürüyor.
Ayrıca kafes sistem ayırıcı seperatlar mekandaki monotonluğu yok ediyor. Burada beni rahatsız eden şey, renklerin arasındaki bağlantısızlık. Örneğin kolonlarda kullanılan Çin işi seramiğin mavi rengi çok yalnız kalmış. Çin işi seramiklerin içindeki renklerden mavi yeşil ton koltuklardaki kızıl kiremit renk yerine kullanılsa çok daha iyi sonuç verirdi. Renklerde bağlantısızlık ve monotonluk mekanın insana verdiği enerjiyi kısıtlıyor. Brunch’un yapıldığı orta masada kullanılan küpler mekanın çizgisiyle çok iyi bağlantı sağlasa da biraz küçük olsa daha iyi sonuç verirdi diye düşündürüyor. Onun dışında yer döşemesinde kullanılan mermer, orta mermer sehpa bağlantısı malzeme arasındaki bağlantıya önem verildiğini vurguluyor. Genel havasıyla çok hoş bir görüntüye sahip olan bu restoranda özel yemek bölümündeki renk ve malzeme bağlantısı başarı açısından genel restorana göre çok çok başarılı. Bütün restoranı bu çizgide görmeyi tercih ederdim. Genel restorandaki kiremit rengi koltuk döşemelerine mavi rengin hakim olduğu kumaş kullanılsa daha başarılı olunacağına güzel bir örnek.
Çin işi seramik ve avizedeki renklere paralel seçilen bu renklerin önemini burada çok daha iyi görüyoruz. Stil olarak orientalist ve Fransız çizgileri etkisindeki malzeme ve renklerden seçilen eklektizm hakim. Ayrıca mobilyaların ahşabı eskimiş ve yenilenmeye ihtiyaç duyuyor gibi geldi. Normal beş yıldız altı bir otel için bu dekorasyon çok şık olabilir. Ayrıca diğer otellere göre daha disiplinli olduğu yaptığı servisten ve yemekten anlaşılabilir. Uzman mimar ekibin bu disiplin içinde fikirlerinde özgür olduğu düşüncesi bile mekanda daha mükemmeli aramama sebep oldu… Böyle bir öneriyi, herhangi bir otele değil Çırağan Oteli gibi herşeyiyle mükemmel düşünülen beş yıldızlı otel için yapabilirim…
Yeni yıla gireceğimiz şu günlerde parolamız; ‘ Cesaretli ve özgür olun ! Klasik mobilya ile ultra modern mobilyayı bir arada kullanacak kadar … Sanki zıt düşüncelerdeki on iki insanın bir arada yaşaması gibi imkansız görünen bu birlik, aksine çok çarpıcı görüntüler yaratıyor. Ayrıca sizi mekanlarınızın dekorasyonunda tüm stillerin kurallarını yıkıp özgür olmaya çağırıyor.
Bilhassa 1970’li Yılları çağrıştıran bu dekorasyon hicbir kaygı duyulmadan yaratılmış. Bir başka deyişle, özgürlüğün simgesi olmuşlar.Tamamen içten gelen duygularla yaratılan bu uç mekanlarda, görüntüde hiçbiri birbirini tamamlıyor gibi görünmese de, çok hoş Bir armoni söz konusu. Sanki tüm kurallar yıkılıp, yeni bir dünya kurulmuş. Mekanda cesaretin simgesi kırmızı renk ön planda. Bu kadar canlılığa rağmen çizgiler oğul dereceli sade. Kural tanımaz böyle bir mekanda yaşamak insanda hoş duygular yaratıyor. Bu tip Mekanlar sanki cesaretli ziyaretinde özgür İnsanların düşüncelerini sentezi. Mekanlar gerek biçimsel gerek renksel hiçbir sekilde korkuya fırsat vermeden yaratılmış.
Sizler ister, modern evlerde, ister klasik mekanlarda oturun 1997’ye girdiğimiz şu günlerde ufak tefek değişiklerle çarpıcı görüntüler elde etmek istiyorsanız İşiniz çok kolay. Klasik bir hava yaratabilirsiniz özgür oturanlar ultra modern aksesuarlarla modern mekanlarda oturanlar ise klasik aksesuarlarla gerek tablo, gerek heykellerle mekanlarınızda çağdaş, mekanlarda.
Bu tip dekorasyonda dikkatimizi çeken bir diğer unsur ise mekanda sanatsal yaklaşımların önemli diğer yer tuttuğudur. Büyük özellikle, canlı renkli tablolar mekanın vazgeçilmez aksesuarlarıdır ettik. Burada Önemli olan uyumsuzluğun uyumunu sağlamak. Aksi takdirde Ortaya çirkin görütülerin çıkması kaçınılmaz …
Palmiye sıcak ülkelerin ağacı olduğu için yazlık mekanların simgesi olarak kabul edilir. Bu sayımızda Palmiye ağaçları esintisi arasında geçmişe imzasını atmış Frank Sinatra, Ava Gardner dönemini anımsatan mekanlara doğru bir yolculuk yapacağız.
Bu sayımızda 1947 yıllarında yaşamış olan Frank Sinatra, Ava Gardner dönemi çağrıştıran 50li 70li yılları inceleyeceğiz. Renkler doğadan kahve, yeşil, sarı, 50’li yılların geometrik yaprak palmiye desenlerini taşıyan döşeme kumaşları, keskin çizgilerde kesilmiş renkli saydam cam aksesuarlar, kül tablaları, çakma vazonun yanı sıra mobilyalarda minimal çizgiler hakim. Objeler o dönemin tipik özelliklerini taşıyor. Kullanılan telefon, abajur bile bizi o dönem götürmeye yetiyor da artıyor bile.
Böyle bir mekanda yaşarken Frank Sinatra’nın plağını çalmaya. Ava Gardner ‘dan bir film seyretmeye ne dersiniz, hoş olur değil mi? Özellikle palmiye ağaçlarının esintisi içinde… Palmiye ağaçları o dönemde doğayı hissetmek açısından güzel bir simge olduğu için, sıcak mekanların vazgeçilmez ağacı. Son günlerde dekorasyonda tekrar geçmişe döndüğünüzü hissediyor musunuz? Geçmişe dönmek şahsımın çok hoşuma gitse de mimar yönüm güncel çizgilere de yer verilmesini istiyor. Geçmişin o yozlaşmamış çizgisi insanda hoş duygular yaratsa da, neden yeni stiller yaratamıyoruz düşüncesi insanı ürkütüyor. Hep geçmişe dönüp, üretmemek bir tasarımcı olarak beni gerçekten çok üzüyor. Yanlış anlaşılmasın, nostaljinin insanlara verdiği zevkten ben çok daha fazlasını alıyorum. Ama hep üretmek hep iyiye güzele gitmek kafamızdaki ulaşılması gereken bir hedefe… Zaman geçtikçe iyinin daha iyisi çıktığı için bu hedefe ulaşmamız daha zorlaşacak.
Ama yapabileceğimizin maximum noktasını yapmamız, ideale yaklaşmak için gerekli. 50′ li yılların özelliklerinden modern çizgilerin yanı sıra doğayı palmiye ağaç formuna benzer renkli cam vazolarda, saydam cam küllüklerde hissedebilirsiniz. Bu camlar yeşil kahve v.s renklerde olabildiği gibi saydam da olabilir. Yazlık mekanlarınızda modern çizgilerden hoşlanıyorsanız doğa renklerinden yeşil, sarı, kahverengi renkler kullanarak 50’li 70’li yıllara uzanıp Hollywood yıldızlarının resimleri, plakları, filmleri ile palmiye ağaçlarının esintileri arasında geçmişe yolculuk yapabilirsiniz. Bu yazımızda Palm Springs’den iki mekana seçtik. Biri 70’li yılların klasik modern çizgisini diğeri 50’1i yılların çizgilerini taşıyor… Sizler Palm Springs’de olmasanız bile yazlık mekanlarınıza sıcaklık getiren palmiye ağaçları ile nostaljik, şık mekanlar yaratabilirsiniz.