Latest News
Kitchen Chat and more…
Kitchen Chat and more…
Bohem stil ilginizi çeken bir stil ise yazımız sizler için. Rahat ve doğal bir yaşam tarzı olan Bohem stili yaratmak için öncelikle rahatlığı sağlayan doğadan farklı dokular, desenleri, renkleri seçin. İster modada, ister iç mimaride ikisinde de ortak özellikler olan payetler, boncuklar, baharat tonları, püsküller, danteller dikkat çekiyor…
Kısaca sözlükte bohem kelimesine bakacak olursak; özünde çingenelerin hayat biçimidir. Aslında bir yaşam biçimidir. Tek kaygısı sanatdır. Kelimenin “derbeder, yarının düşünmeden yaşayan, tasasız bir yaşam şeklini benimseyen kimse ya da topluluk” anlamına geliyor olduğunu görürüz. Sanat çevresinde gelişme imkanı bulan bu yaşam şekli zamanla kıyafetleri olduğu kadar tasarımı dolayısı ile iç mimariyi de etkisine alarak salaş ve derbeder bir tarz olarak gelişmeye devam etti. Hem iç mimari de hem de moda da ‘bohem tarz’ denilen bir yaşam tarzı oluşmaya başladı.
1960-70’li yıllarda popüler olan bu akımın modadaki asıl çıkış noktası giyim için harcayacak çok parası olmayan, güzel görünmekten ziyade rahatlığa önem veren kişilerdi. Özgür ve gezgin ruhlu, renkli ve cıvıl cıvıl olmayı seven kişilerin tercihi olan bu akımın geçmişten günümüze önemli temsilcileri ise Kate Moss, Sienna Miller, geçmişten ise Brigitte Bardot, Cher, Ali Mc Graw,Mary Kate Olsen en dikkat çeken isimlerden. İç mimaride de çok lüks olmayan bu tarz, rahat yaşamı ve doğallığı sevenlerin tercih ettiği bir stil. Baharat tonlarının hakim olduğu bu stilde desenler, çiçek, şal batik olarak dikkat çekiyor. Günümüzde tekrar popüler olmaya başlayan bohem giyim tarzı daha minimalist çizgilerle kendini gösteriyor. Yine de ana çizgisi değişmeyen bohem tarzının öne çıkan belli başlı ürünleri ise, dantelli, salaş, şapkalar, etnik iri taşlı kolye ve aksesuarlar, modada benzer özellikler dikkat çekiyor. Uzun etekler, kat kat çingene elbiseleri, şifon gömlekler, keten kıyafetler, salaş kazak ve hırkalar, renkli ve etnik desenli şallar, saç bantları, çiçek desenli kıyafetler, püsküler, topuklu botlar, kovboy çizmeler… Kısacası rahat, salaş, renkli ve etnik desenli her şey hem iç mimaride, hem de modada
İÇMİMARİ’DE VE MODA DA BOHEM BİR YAŞAM TARZI
ZAMANSIZ STİL ART DECO
Art deco geçmişten günümüze gelen, değerinden bir şey kaybetmeyip her geçen gün değer kazanan stillerden. Zamansız olduğu kadar geleceğe taşınacağı da tartışmasız bir gerçek. Kısaca Art Deco’yu daha yakından tanımak isterseniz ve Art Deco’nun günümüzdeki uygulamalarını görmek isterseniz yazımız sizler için.Art Deco, 1910’larda süsleme sanatlarında, mimaride ortaya çıkan, 1920’lerde ve 1930’larda Batı Avrupa’da ve Amerika’da başlıca tarz haline gelen bir akımdı. ‘Art Deco’ ismi, bu tarzın ilk kez sergilendiği, 1925 yılında Paris’te düzenlenen Exposition Internationale des Arts Decoratifs et Industriels Modernes (Uluslararası Çağdaş Dekoratif ve Endüstriyel Sanatlar Sergisi) adlı sergiden geliyor. Serginin düzenleyicileri burada sergilenen bütün mimari ve dekoratif eserlerin ‘modern’ yani gelenekten ayrı bir tarzda olmasını istemişlerdi.
Art Deco çeşitli tarihî kaynakların yanısıra, Art Nouveau [Okunuşu: Ar Nuvo], Bauhaus akımı ve Kübizm gibi çeşitli avangart kaynaklardan etkilendi. Süslemeye ilişkin fikirler Amerikan Kızılderili, Mısır, Maya ve Aztek kültürlerinden ve antik Roma ve Yunan’dan geldi.Her şeyin ötesinde Art Deco yeni bir yüzyıl için tasarlanmış sofistike bir modernizmi temsil ediyordu. Kullanılan modern unsurlar arasında stilize dişli çarklar ve tekerlekler gibi makine ve otomobil örüntüleri ve şekilleri veya güneş ışıkları veya çiçek buketleri gibi doğal unsurlar bulunuyordu.Art Deco tarzıyla ilişkili mimarlar arasında Fransa’da Eliel Saarinen, Amerika’da Raymond Hood, William Van Alen, Henry Hohauser, L. Murray Dixon ve T. L. Pflueger gibi isimler bulunuyor. İyi bilinen Art Deco yapıları arasında New York’taki Empire State Binası ve Radio City Music Hall bulunuyor.Art Deco’nun iki yönü vardı: Zigzag Modern ve Yuvarlak Hatlı [Streamline] Modern. Zigzag Modern oldukça dekoratifti ve geometrik süslemelerle işlenmiş oldukça dekoratif cephesi olan binalar bu tarzı yansıtıyordu. Zigzag modern, geleceği kucaklayan modernizmi ve makine çağını benimsemiş sakinleriyle New York, Los Angeles, Miami gibi büyük şehirlerde gelişmiş şehirli bir tarzdı. Zigzag Modern tarzda tasarlanmış olan binalar az sayıdaydı ve bunlar genellikle büyük kamu binalarında ve ticarî binalarda, özellikle de otellerde, sinemalarda, restoranlarda, gökdelenlerde ve alışveriş merkezlerinde kullanıldı.
Bu tarz, sanatsal bir şekilde tasarlanan ve zanaatkarlar tarafından ustalıkla uygulanan pahalı ve egzotik malzemeler gerektiriyordu. Büyük ölçüde, düz bina yüzeylerine uygulanan bir süsleme sistemiydi. Dekorasyon, egzotik ahşap kaplamalar, mermer, boyanmış terrakotta ve metaller gibi lüks malzemelerle yapılıyordu.Art Deco’nun daha sonraki bir aşamasında, yuvarlak Hatlı [streamline] Modern, Büyük Çöküntü sonrası ortaya çıktı. Gereksiz süslemeleri kaldırarak zor ekonomik şartları yansıtan bu yeni tarz, düz duvarlar, yuvarlatılmış kenarlar ve dairesel pencereler gibi yuvarlak hatlı formlar üzerine odaklandı. Bu tarz 1930’lardaki hızın artışını ve seyahatin gelişimini yansıtan modern ulaşım araçlarının, yani otomobillerin, uçakların, trenlerin, otobüslerin ve gemilerin şekillerinden büyük ölçüde etkilendi. Hava yolculuğunu, telefonu, radyoyu, konuşan resimleri ve gökdelenleri ortaya çıkaran bir teknolojik çağ için kusursuzdu. Makine çağıyla bütünleşik olan bu tarz, seri üretim ve kalitenin birbirini dışlayıcı olmadığı fikri üzerine kuruludur. Bu, aynı zamanda, ışığı mimariye dahil eden ilk mimarî tarzdır.Zigzag Modern, modern yaşama övgüler düzerken, Yuvarlak Hatlı Modern daha iyi bir geleceğe gözlerini dikti.
Evler, Yuvarlak Hatlı Modern tarzda inşa edildi, ama ticarî yapılar —benzin istasyonları, lokantalar, otobüs terminalleri, dükkanlar— Zigzag tarzında olduğundan daha gösterişsizdi. Yuvarlak Hatlı Modern tarzın özellikleri şunlardır:
•Aerodinamik kavisler ve akıcı formlar
•Basit hatlar ve çok düzgün bir görünüm üzerine vurgu
•Uzun yatay hatlar
•Düz ve kavisli duvarlar, yüzeyler
•Lombarlar ve çelik parmaklıklar gibi denizcilikle ilgili unsurlar
•Cam tuğla, krom, vitrolit, paslanmaz çelik ve neon işaretler gibi malzemelerin kullanımı
•Harpuştalı düz çatılar
•Duvar yüzeyleriyle bir hizada bulunan yatay pencere bantları
Yuvarlak Hatlı Modern, mimarînin yanısıra endüstri tasarımcılarının herşeye uyguladıkları bir tarzdı — arabalara, trenlere, mobilyalara, moda tasarımına ve ev aletlerine uygulandı. Yuvarlak Hatlı Modern, ‘Yarının Dünyası’na ait arabalar, mutfaklar ve geleceğin şehirlerinin sergilendiği 1939-40 New York Dünya Fuarı’nda zirvesindeydi. Ama İkinci Dünya Savaşı sırasında çok çabuk demode oldu. Buna karşılık, 1960’ların sonlarında Art Deco tasarımına yönelik yeniden bir ilgi oluştu. Art Deco, Amerika’nın 20. yüzyılda geleneksel tarzlardan koptuğu ilk mimari tarzdı.Art Deco üzerinde farklı kültürlerin etkileri.:
Bunlar geleceğin binalarıydı. Parıltılı, geometrik ve dramatiktiler. Kübik formları ve zigzag tasarımlarıyla Art Deco binaları makine çağını kucaklıyordu. Ama bu tarzın bir çok özelliği gelecekten değil, çok uzak bir geçmişten alınmıştı… 20’li yıllarda ve 30’lu yılların başlarında gözalıcı Art Deco mimarisi gözdeydi. Diğer bütün tarzlar gibi o da birçok kaynaktan beslenmişti. Bauhaus Okulu’nun sade şekilleri ve modern teknolojinin yuvarlak hatlı tasarımları Uzak Doğu, antik Yunan ve Roma, Afrika, Hindistan ve Maya ve Aztek kültürlerinden alınan örüntüler ve ikonlarla bir araya geldi. Ama her şeyden öte Art Deco Mısır’da bulunan gözalıcı arkeolojik bulgulara yönelik büyük heyecanın ifadesiydi.
Kral Mezarından Yansımalar 1922 yılında arkeolog Howard Carter ve destekçisi Lord Carnarvon, Kral Tutankamon’un Mezarını keşfederek dünyada büyük bir heyecan yarattılar. Gazeteciler ve turistler yaklaşık üç bin yıldır dokunulmadan kalmış hazineleri görebilmek için kazı alanına akın ettiler. Çok geçmeden Antik Mısır’a yönelik bir hayranlık giysilerde, takılarda, mobilyalarda, grafik tasarımda ve mimaride ifadesini buldu.
ANTRE TASARIMINIZ İÇİN ÇAĞDAŞ YENİ FİKİRLER
Evinizin giriş kısmı yani antreniz geniş ise seçenekler fazla olsa da küçük antrelerde de, yeniliklerle, farklı tarzlarla, harika etkiler yaratabilirsiniz. Tüm antre iç mimari tasarımlarında küçük, büyük metrekarelerde uygulamalar farklılıklar gösterir.
Büyük bir karşılama alanınız varsa, üzerindeki vazoya koyacağınız günlük taze çiçeklerle karşılayacağınız yuvarlak masa, puf, berjer koltuklar hatta dresuarlar antreniz için ilk seçeneklerdir. Çünkü bu alanda eve geldiğinizde ayakkabılarınızı çıkartırken, koltuklarda oturabilir veya misafirleri yolcu ederken oturarak ayakkabılarını giyme konforu yaratabilirsiniz. Hatta şöyle bir kapıdan uğradım diyen arkadaşınızla ayakkabılar çıkarılmadan sohbet bile edebilirsiniz. Antre ile evin tam orta kısmına bir yuvarlak masa yerleştirebilirsiniz.
Yuvarlak masalar az yer işgal ederken, her yönden kullanım imkanı yaratırlar. Bu arada evin tüm sıcaklığını da yansıtırlar. Bu nedenle kullanılacak olan bir yuvarlak masa, üzerinde mevsim çiçekleriyle sıcak karşılamalar yaratabilirsiniz peki antre küçük bir alanı kapsıyorsa neler yapmalıyız?
Küçük antrelerin vazgeçilmez mobilyalarından dresuarlardaki yenilikler ve duvara asacağınız çağdaş tablolarla antre dekorasyonunuzun ambiansında şık, çağdaş etkilerin yanısıra modern evlerde bile yaratılan klasik detaylarla zarif ve şık bir karşılama yaratabilirsiniz. Dresuar üzerine abajurlar ve çeşitli objeler kullanılabileceği gibi, dresuar üstüne bu senenin modası gümüş, altın çerçeveli aynaların yanı sıra çağdaş sanatın vazgeçilmez tablolarını rahatlıkla kullanılabilirsiniz.
Büyük heykeller, çiçeklerden oluşan bir karşılama ile doğa havasını eve yayabilirsiniz. Aynalar, tablolar antreler de olmazsa olmazdır diye düşünüyoruz. Çünkü antrelerde genelde pencere olmamaktadır. Son yıllarda aynalar duvarlara asılmaktansa, duvara dayanır şekilde de dekore edilmekte. Büyük antrelerde, gömme dolaplar da kullanılabilir hatta bu gömme dolapların kapakları komple ayna olabilir. Antre çok geniş olsa bile çok doldurmamanız büyük bir alanı küçük göstermemek adına önemli bir detaydır.
Bu nedenle yukarıdaki tercihlerden bir ya da ikisini uygulamanız dışında antrede seçeceğiniz tarzın evin genelinde seçeceğiniz stili ile paralel olmasını da öneririz. Çünkü geniş antrelerde yaratılan tarz evin tamamına yayılacağından çok önemlidir.