Posts

HISTORIC SITES OF ISTANBUL IN NEED OF PROTECTION

İSTANBULUN KORUNMASI GEREKEN TARİHİ ESERLERİ

Türkiye,kültür ve doğa varlıkları açısından zengin mirası olan bir ülkedir.24 Şubat 2004 tarihinde Ritz Carlton Otel’inde Vip Organizasyon tarafından düzenlenen panele gelen dünyaca ünlü mimarlar,İstanbul mimarisinin önemini açıkça vurgulamışlardır.Ben de onlara katılıyor ve bu ayki yazımda ‘’İstanbul ‘un korunması gereken tarihi eserleri’’ ne değinmek istiyorum.

1266 baz mimari-1
Geçmiş ve gelecekle aramızda bir köprü kuran tarihi eserlere karşı daha duyarlı olmamız gerekmektedir.Gelecek kuşaklara bırakılacak bu mirasın korunması önemlidir.
Genel anlamıyla anıtlar;mimari,bilimsel ve kültürel özellikleri olan yapıtlardır.’’Gayrimenkul eser anıtların korunması ‘’ deyimi ise bunlarla ilgili restorasyon,rekonstruksiyon, renovasyon gibi müdahelelerin hepsini kapsayan bir söylemdir.

266 baz mimari-1
Arkeolojik eserleri ve muhteşem anıtlarıyla geçmişi bin yılları aşan evrensel güzellikleri barındıran,İstanbul,tarihi eserler açısından en öenmli dünya kentlerinden biri olma özelliğini taşıyor.Boğaz çevresindeki sarayları ve yeşil dokulu mimarisi ile olağanüstü güzel bir kompozisyona sahip olan bu şehrimize özen göstermeliyiz.

21111166 baz mimari-2
Yıldırım Beyazıt ve II. Mehmet’ in yaptırdığı Anadolu-Rumeli Hisarları,mimarlık kültür hazinesinin seçkin yapıtlarıdır.Kentin Asya bölümündeki Üsküdar, Selimiye ve Mihrimah;anıtsal külliyeleri,ahşap evleri,tekke ve türbeleriyle önemli yerleşme alanıdır.Lale Dönemi çeşmeleri bulundukları yerle özdeşleşmişlerdir.

1111266 baz mimari-2

111266 baz mimari-2

Aksaray Yedikule yolu üzerinde yükselen Arkadius sütunu,eşsiz Ayasofya, Yerebatan Sarayı gibi eserler, Ortaçağ mimarisinden günümüze taşınan eserlerden sadece bazılarıdır.Tophane ve Üsküdar Meydanı çeşmeleri adeta birer sembol olmuşlardır.Hamamlar,Osmanlı saraylarının ayrılmaz parçalarıdır…Bu eserleri üç grupta toplayabiliriz.

a266 baz mimari-1

AA266 baz mimari-2

BETWEEN PAST AND FUTURE IS LOOKING FOR SUPPORT

GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDAKİ ‘GÜZELLİKLER’ DESTEK ARIYOR.  Her yapıyı kendi tarihinin tek örneği olarak görüp ilkeleri belirlemek en doğru karardırElimizdeki arşivle, insanların anıtları koruma kaygısını gösteren örneklerin her devirde var olduğunu gösteriyor. Genel anlamıyla anıtlar mimari bilimsel ve kültürel özellikleri olan yapıtlar ve yerleşme mimari yapılardır. Gayrimenkul eser anıtların korunması deyimi ise bunlarla ilgili restorasyon, renkostruksiyon, Renovasyon gibi müdahalelerin hepsini kapsayan anlamdadırlar. Kendi tarihini yansıtan tarihi, arkeolojik eserleri ve muhteşem anıtlarıyla bir kaç bin yılı evrensel güzellikleriyle İstanbul, tarihi eserler açısından en önemli kentlerimizden biri olma özelliğini taşıyor. Boğaz çevresindeki sahil sarayları, yeşil doku mimarisi ile olağanüstü güzel kompozisyonlar yaratmış. Yıldırım Beyazıt ve II. Mehmet’in yaptırdığı Anadolu ve Rumeli Hisarları, mimarlık tarih kültür hazinesinin seçkin yapıtlarıdır. Kentin Asya bölümündeki tarihi yerleşmesi olan Üsküdar, Selimiye, Mimarah gibi anıtsal külliyeleri, ahşap evleri, külliyeleri, tekke ve türbeleri ile önemli yerleşme alanlarıdır. Lale Dönemi çeşmeleri bulundukları yerle özleşmişlerdir. Beyazıt Meydanı’ndaki I. Theodosius’daki, Aksaray Yedikule yolu üzerindeki Arcadinin ortasında yükselen Arkadius sütunu, eşşiz Ayasofya. Yere batan Sarayı gibi eserler, Ortacağ mimarisinden günümüze taşınan eserlerden bazılarıdır. III. ahmet, Sultan Mahmut, Tophane, Üsküdar Meydanı Çeşmeleri, bulundukları yerlerle özdeşmişlerdir. Fenerbahçe, Göztepe, Erenköy gibi sayfiye yer-leşmeleri, ahşap köşkleri ve bahçeleri ile geçmişin izlerini günümüze taşımaktadırlar. Hamamlar, Osmanlı saray hayatının ayrılmaz parçasıdırlar. Burada ismi geçmeyen tarihi eserler, sayılarıyla önemli yer tutarlar.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri2

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri3

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri1 copy

Bu eserleri  üç grupta toplayabiliriz:

Restorasyonu yapılmış olanlar, Dolmabahçe, Kapalıçarşı, Rüstem Paşa Camii, Feshane, Deniz ve Kara Surlarının bazı bölümleri vs.

Restorasyonu hala yapılmakta olanlar, Galata Kulesi, Sait Halim Paşa Yalısı, Eyüp, Zeybek, III.Ahmet Çeşmesi vs.

Destek arayan tarihi eserler, Ayasofya, Tekfur Sarayı, Çemberlitaş, Hipodrom ve Anıtları, Küçük Mabeyn Köşkü, Arkadius Sütunu, Kıztaşı, Siyavuş Paşa Medresesi vs.

1951 yılında kurulan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kısa adıyla GEEAYK, sayısız eski yapıtın kurtarılmasını, onarılıp korunmasını sağlamıştır. Türkiye’de çeşitli kuruluşlar, eski yapıların, mimarlık anıtlarının korunması, onarılması, yenileştirilmesi konularıyla ilgilenmişlerdir. Bunlardan en önemlileri eski yapıt sahipleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yerel Yönetimler, Belediyeler, Eski Eserler ve Anıtlar Müdürlüğü’dür. Ayrıca, mimarlık dergileri, üniversiteler, TMMOB mimarlar odası da ilgili kuruluşlardır. İCOM uluslararası müzeler konseyi, İCOMOS uluslararası anıtlar ve sitler konseyi, ICCROM kültürel varlıkların korunması ve onarım araştırması da önemli kuruluşlardan bazılarıdır. Ancak, kültür varlıklarını tek başlarına da korumak yetmez. Onların çevreleriyle de bir bütün oluşturması da önem taşır.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri5

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri8

Bir  yapının tarihsel anıt olarak korunması, kültür varlığı sayılması için gerekli ölçütler nelerdir sorusuna cevap ise yapının sanat yapısı olarak tasarlanma, biçimlenme gibi mimari özellikleri açısından bir ürün örneği olması, toplumsal ya da kültürel tarihin belirli bir dönemi yansıtıyor olması, kent tasarımı, peyzaj düzenlemesi açısından değer taşıması, ünlü bir mimarın yapıtı olması veya ünlü kişi ya da tarihsel olaylarla bağlantısının olmasıyla ilgilidir.Tarihsel anıtların korunmasında tek ya da az sayıda ilke yoktur. Her yapıyı kendi tarihinin tek örneği olarak görüp ilkeleri belirlemek en doğru karardır. Kilisenin camiye çevrilmesi gibi, yapılarda yapılacak işlemleri kültürlere göre istenilen biçime sokmamak gerekir. Eski yapıların biçimsel bütünlüğünü elden geldiğince bozmamaya çalışmak, güzelleştirelim derken çirkinleştirmemek, güçlendirelim derken  zayıflaştırmamak  esas uyulması gereken ilkelerdir. İstanbul’daki bazı eserler ne yazık ki gerekli ilgiyi görmemektedir.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri9

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri7

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri6

İstanbul’un yanı sıra  tüm Türkiye taşınabilir taşınmaz kültür ve doğa varlıkları açısından zengin miras olan bir ülkedir. Bunun için gerekli koruma bakım onarım ve yenileştirmelerinin yapılması gerekmektedir. Yukarıda yazdığım kuruluşların dışında her bireyin bu konuda destek vermesi gerekir elbette. Devletin, gelecek kuşaklara bırakılacak bu mirasın korunmasının şart olduğunu görerek bu konuda duyarlı olması gerekir. Gerçek, şimdiyi yaşamaktır ama güzellikleri korumak adına ne geçmiş ne de gelecek yadsınamaz. İkisi de insanların olduğu kadar yapıtların yaşamında önemlidir.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri1 copygeçmişle gelecek arasındaki güzellikleri2 copy

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri3 copygeçmişle gelecek arasındaki güzellikleri4 copy

LET’S PROTECT OUR HISTORIC BUILDINGS AND ISTANBUL

ISTANBULA VE TARİHİMİZE SAHİP ÇIKALIM. İSTANBUL UN KORUNMASI GEREKN TARİHİ ESERLERİ,  İstanbul kültür ve doğa varlıkları açısından zengin mirası olan bir ülkedir.24 Şubat 2004 tarihinde Ritz Carlton Oteli’nde Vip Organizasyon tarafından düzenlenen panele gelen dünyaca ünlü mimarlar , İstanbul mimarisinin önemini açıkça vurgulamıştır. ‘Archisections’ kurulduğu yıl olan 2014 de bizlere destek veren herkese teşekkür etmek istiyorum.
Bu yazımda ‘’İstanbul’un korunması gereken tarihi eserleri’’ ne değinmek istiyorum.
Geçmiş ve gelecekte aramızda bir köprü tarihi eserlerle karşı daha duyarlı olmamız gerekmektedir. Gelecek kuşaklara bırakılacak bu mirasın korunması önemlidir. Genel anlamıyla anıtlar; mimari, bilimsel ve kültürel özellikleri olan yapıtlardır. ’’Gayrimenkul eser anıtların korunması’’ deyimi ise bunlarla ilgili restorasyon, rekonstrüksiyon ,renovasyon gibi müdahalelerin hepsini kapsayan bir söylemdir.

bir

bir devamı

66 baz

2 devam

sn ftto

son
Arkeolojik eserleri ve muhteşem anıtlarıyla geçmişi bin yıları aşan evrensel güzellikleri barındıran İstanbul, tarihi eserler açısından en öneml dünya kentlerinden biri olma özelliği taşıyor. Boğaz çevresindeki sarayları ve yeşil dokulu mimarisi ile olağanüstü güzel bir komposizyona sahip olan bu şehrimize özen göstermeliyiz.
Yıldırım Beyazıt ve II.Mehmet’in yaptırdığı Anadolu-Rumeli Hisarları ,mimarlık ve tarih kültür hazinesinin seçkin yapıtlarıdır. Kentin Asya bölümündeki Üsküdar,Selimiye ve Mihrimah; anıtsal külliyeleri ,ahşap evleri, tekke ve türbeleri ile önemli yerleşme alanlarıdır. Lale Dönemi çeşmeleri bulundukları yerle özdeşmişlerdir. Aksaray Yedikule yolu üzerinde yükselen Arkadius sütunu, eşsiz Ayasofya, Yerebatan Sarayı ile eserler, Ortaçağ mimarisinden günümüze taşınan eserlerden sadece bazılarıdır. Tophane ve Üsküdar Meydanı çeşmeleri adeta birer sembol olmuşlardır.Fenerbahçe, Göztepe ,Erenköy gibi sayfiye yerleşmeleri, ahşap köşkleri ve bahçeleri ile geçmişin izlerini günümüze taşımaktadırlar. Hamamlar, Osmanlı saraylarının ayrılmaz parçalarıdır…Bu eserleri üç grupta toplayabiliriz; Restorasyonu yapılmış olanlar, Restorasyonu hala yapılmakta olanlar ve destek arayan tarihi eserler. 1951 yılında kurulan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu, kısa adıyla GEEAYK ,sayısız eski yapıtın kurtarılmasını, onarılıp korunmasını sağlamıştır. Türkiye’de çeşitli kuruluşlar, eski yapıtların korunması ,onarılması ve yenilenmesi konularıyla ilgilenmişlerdir. Bunlardan en önemlileri; Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü , Yerel yönetimler ,Belediyeler, Eski eserler ve anıtları Müdürlüğü’dür. Ayrıca mimarlık dergileri, üniversiteler , TMMOB Mimarlar odası da ilgili kuruluşlardır. ICOM Uluslararası Müzeler Konseyi, ICOMOS Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi ve ICCROM ‘da önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Bir yapının kültür varlığı sayılarak ‘’tarihsel anıt’’ olarak korunması için hangi şartlar gereklidir? Yapının mimari özellikleri açısından bir ‘’ürün’’ örneği olması, toplumsal ya da kültürel tarihin belirli bir dönemini yansıtıyor olması ya da ünlü kişi ve olaylarla bağlantısının bulunması gerekmektedir. Eski yapıtların biçimsel bütünlüğü elden geldiğince bozulmaya çalışmak, güzelleştirelim derken çirkileştirmemek, güçlendirelim derken çökertmemek esas uyulması gereken ilkelerdir.

1 2