Posts

DURING UE ARCHITECTURE.

AB SÜRECİNDE MİMARLIK

Son yıllarda biz mimarların ve Türkiye’nin gündemi Avrupa Birliği. Bu zaman dilimi içerisinde ülkemizde mimariyi ilgilendiren düzenlemeleri yeniden yapılanmayı, proje üretmeyi biçimlendirmeyi aramızda konuşarak çözmeye çalışıyoruz. Ancak sorunları çözmeye çalışmak çözmek anlamına gelmiyor. Proje hizmetleri konusunda sıkıntılarımız var… Mesela tarihi eserleri yenileme koruma tasarımı okullarda iyi niyetle çalışmalar araştırmalar yapılmasına rağmen istenildiği gibi uygulanamıyor. Sebebi politik. ekonomik, mimari olarak gerekli bütünlüğü sağlayamamış olmamız. Bu önemli zincirler arasında kopukluklar söz konusu… Düşünün bir kez kentsel tasarım yenileme ve koru­manın mimariden restorasyondan ayrı düşünülmesi nasıl mümkün olabilir. Olursa sonuç ortada. Hepsi bir bütün ayrı düşünülemez. Bu durumda mimarların uzmanların belediyelerin politikaların birbirini destekleyici bir zincir içinde olması gereklidir. Hala ne yazık ki yabancı mimarlara ihtiyaç duyuyoruz. Bir bütünlük destek yeterli olmadığı için biz mimarlar bir araya gelseler bile mimaride kopukluklar yaşaması önlenemiyor. Biz mimarların politik ortamda desteklenmesi ve zincirin halkası olması şart. Düşünün bir kez; seçim sıralarında politik çevrelerce imarı olan arsalarla kentsel koruma yenileme tasarıma uygun projelerin birbiriyle paralel gitmesi gerek. Gitmediği zaman sonuç çarpık kentleşme… En basitinden depreme yönelik yapılandırmalarda bile projeler nasıl bir düzen içerisinde ve bütünlük içerisinde yapılacak karar verilemiyor. Deprem ile ilgili hazırlıklarda bile projelerin yazışmalarında bile Mimarlık yok ..! Mimari ne zaman devreye girecek karar verilemiyor. Bu detaylar bütünlüğü birbirine bağlayan önem­li detaylar… Kendi ülkemizin kendi kişiliğine uygun politikalarına uygun mimari projelere girmekten bahsediyoruz. Ama hala tam bir bütünlük söz konusu değil. Gerçek şu ki AB sürecinden önce tüm bu gelişmelerin olması gerekiyordu.AB süreciyle birlikte bu konulara çözüm getirmezsek bunların değişmesi mucize… AB Ülkelerinde önerilen standartlara ulaşmak için kentsel gelişiminden yola çıkarak Mimariyi düşünmenin dışında ta­rihi eserleri korumamız Türkiye’deki inşaatlardaki standartlardaki yapı güvenliğini sağlamamız kaçınılmaz. AB Sürecinde tüm bu kopuklukların toparlanması şart… Ancak bugüne kadar alışkanlıklarımızdan dolayı Avrupa Birliğinin sancılı geçmesi de kaçınılmaz Her devlet vatandaşlarını meslektaşlarını korumak, buna hazırlamak için destekleyici ortamlar hazırlamakla yükümlüdür. Aksi takdirde bu ülkenin mimarları olarak yeterli standartları sağlayan projelerde olmamız çok zordur. Bu da gösteriyor ki ekonomik, politik ve mimarinin bir bütünlük içinde olması gerekiyor. Mimarinin sadece barınmak olmadığını farkına varıp mimarinin gelişmesini engelleyen neden­leri ve yetersizliğin karmaşıklığını ve kalitesizliğini engellemeliyiz. Bu faktörler gelecekteki mimarimizi olumsuz etkilemesinin en başlı nedenlerindendir. Bunların gelişmesini engellemek, kaliteli bir yaşam standartına ulaşmak her vatandaş ve devletin her ferdi gibi görevimizdir. Aksi takdirde AB Süreci sancının dışında bizim için oldukça zor geçecektir…

AB sürecinde mimarlık