Posts

THE LIVING ROOMS THAT GIVE INSPIRATIONS FROM MARCEL WANDERS

MARCEL WANDERS’DAN İLHAM VEREN OTURMA ODALARI

Öncelikle bu yazımızda oturma odalarımız için ilham aldığımız tasarım dünyasının yanısıra işdünyasındada oldukça iyi bilinen Marcel Wanders‘ı kısaca tanıyalım.Temmuz 2002 yılında Business Week’te Avrupa’nın ’25 liderlerinden’ biri  olarak seçilen iç mimari ve endüstriyel projeler tasarımcısı Marcel Wanders kimdir?Tasarım dünyasında ‘yaratıcı deha’ olarak bilir kişiler tarafından kabul edilen Marcel Wanders, 1963 yılında Hollanda, Boxtel’ de doğdu. Marcel’in öncelikle akıllarda kalan sözünü hatırlayalım “Bir sevgi ortamı yaratmak için öncelikle tutkuyla yaşamak ve en heyecan verici hayallerinizi gerçeğe dönüştürmelisiniz.” Tasarımcının sözü tasarımlarını yaratırken ki tutkusunu anlatmak için ne kadar da yeterli.


1995 yılında Amsterdam’da kendi stüdyosunu açan tasarımcı 1996 yılında, tasarım ve üretim yöntemleri ile yüksek teknoloji malzemelerini birbiriyle eşleştirip yarattığı mekanlarla tasarımcıların da ilgisini çekiyor.Wanders, tasarımlarındaki kural tanımaz çalışmaları ile heyecanlandırıyor, Mekanlarında modern tarzının monotonluğunu kırmak için  seçtiği sıradışı seçimleri ile yarattığı benzersiz stili oldukça cesur. Oturma odalarında seçtiği benzersiz  objelerin yanısıra ,duvarı boydan boya kapladığı sanat eserlerinin yarattığı felsefik atmosfer oldukça dikkat çekici.

Ama asıl başarısı, sürpriz seçimlerinde gizli. Marcel’in oturma odalarndaki tasarımlarındaki cesur, seçim kombinleri ile bu alanda iddialı olduğu tartışılmaz. Çünkü insan ruhunu yüceltmek ve eğlendirmek için tasarladığı her detay onun projelerindeki ayrıcalığını gösteriyor. Sizin için seçtiğimiz ilham veren oturma odalarına  dikkatlice bakacak olursanız bu özellikleri rahatlıkla görebilirsiniz!

Son yıllarda, otel iç mimari projeleriyle dikkat çeken Marcel Wanders tasarımlarındaki ‘kural tanımaz tasarımlarıyla giderek her geçen yıl çok daha dikkat çekmeye başladı. Tasarımlarındaki, duyusal dokunuşları ile insanları sararak kucaklıyor. Ayrıca bugüne kadar ki dikkat çeken, kayda değer projelerden olan Andaz Amsterdam Prinsengracht Otel, Bonn Kameha Grand Otel, Miami’deki Mondrian South Beach Otel ve Yoo ile Ortaklığı’nın Mira Moon Otellerin yanısıra Amsterdam ve Mallorca’da özel konutlar da dikkat çeken projelerinden Bu yazımızda sizler çin seçtiğimiz  ilham veren oturma odaların ortak özelliği boydan boya duvarı kaplayan Mooo sanat resimlerinin yanısıra seçilen canlı pembe, kırmızı , yeşil, sarı, devetüyü   renk mobilyalar, ve  desenler ile tasarıma hem trendy hem sanat sever canlı bir bakış açısı getiriyor. Bir tasarımcı olarak son yıllarda yükseliş de olan çiçek ve yeşilide çok çarpıcı bir şekilde oturma odasında  kullanarak bizlere ilham veriyor!…

Tasarımlarında farklı boyuttaki parçaları, desenleri, renkleri birbirine kolayca bağlayarak, uzun bir süre, sürdürülebilir çevreyi oluşturmuş. Bunu yaparken de iyi bilinen tarihsel stilleri, referansları ile yenilikçi malzemeleri, teknikleri karıştırarak zevk veren şık tasarımlar yapmayı başarmış.
Marcel, ilham veren tasarım dünyasında yarattığı tasarımlarıyla, sanayileşmede ki soğukluğun yerine hayata şiir, çağdaş dokunuşlar, fantezi, romantizm akmasını sağlamış.

Tasarladığı mekanlara hem şık, hem canlı hem trendy, hem de  sanar sever bir  bakış açısı getirmesindeki en önemli neden 2001 yılında Wanders başarılı tasarım etiketi Moooi nun kurucularından olup ortak sahibi ve sanat yönetmeni oluşu kuşkusuz!

 

FROM EMRESYONIST ART TO THE REAL SPACES

EMPRESYONİST SANATDAN GERÇEK MEKANLARA

Empresyonizm Türkçe anlamıyla İzlenimcilik, 19. yüzyılda ortaya çıkmış bütün sanat dallarını etkisi altına almayı başarmıştır. Bu yazımızda da empresyonizm akımının iç mimariyi, mimariyi hatta kentleşmeyi nasıl etkisi alabileceğini inceledik ve sonuçtan çok güzel izlenimler edindik. Sizlere bu izlenimlerimizi uygulamalı bir tabloda anlatacağız. Örneğin, Van Gogh’un ‘Meuble La Chambre’ eserinden ilham alınarak tasarlanan bir yatak odasında yattığınızı hayal edin! Sizde yarattığı etkiler, izlenimler nasıl olurdu? Diğer seçenek Van Gogh’un yarattığı eserlerinden ‘Cafe Terrace Night’ da ki gibi bir sokak tasarlandığını ve içinde kahve içtiğinizi hayal edin! Bir başka deyişle sanatta dış etkilerin içe yansımasını- iç dünyamızda yarattığı etkileri hissetmek için Van Gogh’un eserini ilham alarak tasarlanan bu sokak da yaşadığınızı hayal edin! Ya da Monet’in yarattığı eseri ‘First Studio’ yu ofis olarak tasarlayarak içinde çalıştığınızı! Peki Henri Toulouse Lautrec’in eserlerinden esinlenilerek yaratılan mekanlarda arkadaşlarınızla eğlenmeye ne dersiniz? Bütün bu yarattığımız tasarımlarımızın sizin içinizde yarattığı izlenime dikkat edin! Empresyonizm temelinde sizler için sanatçıların eserlerinden ilham alınarak tasarlanan tasarımlar da içinizde yarattığı duyguları hissedin! Sanatseverlerin bildiği gibi bu akıma, bağlı olan sanatçılar, tabiatı gerçekte olduğu gibi, bütün detaylarına bağlı kalarak değil, ancak ondan edinilen izlenimle sanatlarında anlatmayı hedef edinmişlerdir. Dış aleme, ondaki varlıklara ve nesnelere karşı ilgisizdirler. Empresyonistlere göre sanatçı doğrudan doğruya gerçeği değil, gördüklerinin kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceleri esas alır, gerçekçiliği ve nesnelliği ikinci plana atarak, kişisel yorumu izlenimi ile ön plana çıkar.

İzlenimcilikte, yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya değiştiği ve her sanatçı eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatacağı için, oluşan edebi eser, yazarın veya şairin kişiliğine iç dünyasına dair izler taşır. Empresyonistler, etkici, özgür ve duygucudurlar. Zaten empresyonizm, etki – duygu – hayal dünyası demektir. Daha çok edebiyatta ve resimde gelişmiştir. Ancak görünen o ki yakın gelecekte Empresyonizmi ilham alıp mekanlarına yansıtmak isteyenler oldukça içmimarı- mimari dede sanatın yansımaları daha güçlü hissedilecektir ve gelişecektir.

IF FASHION GETS THE POWERFUL INSPIRATION FROM ARCHITECTURE

MODA MİMARİDEN EN GÜÇLÜ İLHAMI ALIRSA..

MILLY /ZAHA HADID

Moda ve mimari severler yazımız sizler için. Geçmişten günümüze zaman zaman mimari, iç mimari’nin trendlerinden etkilense de bu yazımızda modanın mimariden ilham aldığı en güçlü  detayları inceleyeceğiz. 

LANVIN/FRANK GEHRY

Moda ve mimari, iki farklı tasarım alanı gibi gözükse de yakından incelediğimizde geçmişten günümüze kadar süregelmiş birçok ortak noktaya sahip olduklarını görmekteyiz. İlk bakışta bu iki alan birbirinden farklılık gösterse de ortak noktada buluştukları noktalar aynı olabiliyor. Farklı noktaları nedir e cevap ise; moda geçici ve yüzeysel bir fenomen olarak algılanırken mimariyse daha anıtsal ve kalıcı olma yolunu seçmiştir. Bu durum kullanılan materyallere de yansımıştır. Modada kullandığımız materyaller daha yumuşak ve narinken, mimaride kullanılanlar ise sert ve dayanıklıdır. Tabii bu süreçte üretim ölçeklerimiz arasında da büyük farklılıklar görülmektedir. Moda tasarımcısı tasarım aşamasında bir insan bedenini baz alırken mimar ise birçok insanın topluca barınabileceği büyüklükte alanlar yaratmaktadır. Bütün bu farklılıklara rağmen, iki alanın da ortak çıkış noktası insan bedenidir. Koruma işlevlerinin yanı sıra kimi zaman, kişisel, siyasal veya kültürel kimliği sergilemek için bir araç olurlar. Bazen de birbirlerine ilham olurlar…

GIANFRANCO FERRE/SYDNEY OPERA

Mimari ve modada yaratılan eserler, boyut ve kullandıkları malzemeler açısından farklılık gösterse de, mimari ve moda tasarımlarında fark edilir benzerlikler içermektedir. Örneğin; ikisi de ikiboyutlu taslaklardan yola çıkarak bunları daha gelişmiş üçboyutlu formlar haline dönüştürürler. Ortak estetik kaygısı, biçimsel ve yapısal benzerlikleri de beraberinde getirir. Hatta zaman içinde bu iki farklı alanlardaki tasarımcılar ilham ve teknik stratejiler için birbirlerine dönmüşlerdir. Bunun en dikkat çekici göstergesi ise ortak dildir.

GOTHIK STİL/ GEOMETRIK DESENLE

Giyim ve korunma arasındaki ilişki çok eskiye dayanır. Mesela Buz Çağı’nda hayvan derileri hem insanların kendilerini örtmesi için hem de duvarları süslemek için kullanılmıştır. Antik Yunan’da kolonlarda kullanılan alanlar, aynı dönemin en popüler giysisi olan tasarımlarında ve silindirik formuna referans olmuştur. Eski Yunan’da kıyafet ve mimarinin insan figürü oranlarıyla bir harmoni içinde tasarlandığını görmekteyiz. Mimarideki İyonik ve Dorik üsluplar farklı tarzları olarak modaya yansıtılmıştır. Günümüzde de birçok mimari tasarımlar için cephe tasarlarken modadaki katlama ve drape tekniklerini yorumlarlar.Ortaçağ’a baktığımızda ise dikeyliğe olan eğilimi Gotik kıyafet ve mimaride görmekteyiz. Mesela, sivri uçlu ayakkabı ve şapkaların, Fransa ve İngiltere’deki Gotik tarz katedrallerde görülen kemerler ve yükselen alanlarla arasındaki bağlantı dikkat çekici. Günümüzde de Gotik mimarisi elbiselerdeki motiflerde tekrar yorumlanarak moda dünyasında hayat bulmaktadır.Zaman içinde gelişen endüstri ve üretim teknolojileri sayesinde iki alan arasındaki benzerlikler daha da derinleşmiş ve güçlenmiştir.


YASUTOSHI EZUMI/ FRANK GEHRY

19. yüzyılın sonlarına doğru “Art Nouveau” akımıyla beraber popüler hale gelen organik şekiller, hem mimaride hem modada görülmektedir. Aynı zamanda Hector Guimard ve Louis Sullivan gibi uygulayıcıların mimariye kattığı kıvrımlı doğal formların kaynağının da bu akım olduğunu fark etmek zor değil. Bu zaman içinde ortaya çıkarılan işlerin en önemli özelliği yalın formları ve akıcı süslemelerdir. Şekiller için doğa önemli bir ilham kaynağı olmuştur. Daha sonra, 20. yüzyılda, moda ve mimari modernizm e uydurabilmek adına beraberce daha büyük bir yalınlığa doğru yol almış ve süsleme gitgide azaltılıp, formlar sadeleştirildikçe yapı ortaya çıkarılmaya başlanmıştır. Bu değişimi en belirgin şekilde mimaride Le Corbusier ve J. J. P. Oud’un, modada da Coco Chanel ve Cristobal Balenciaga’nın işlerinde görmekteyiz. Özellikle Bauhaus Okulu’ndaki Walter Gropius ve Annie Albers gibi birçok mimar ve tekstil tasarımcıları kullanışlığı öne çıkararak hem binaların hem de giysilerin yansıtması gerektiği fikrinin altını çizmişlerdir.

CHLOE/ ARABESK MİMARİ

Geçtiğimiz son yıllar içerisinde, moda ve mimari aralarındaki diyalog sayesinde estetik anlamda daha da benzer bir yön almıştır. Son yıllarda moda ve mimari alanında benimsenen en çarpıcı benzerlik minimal ve dekonstrüktivist estetik yaklaşımdır. Günümüzde minimal yaklaşımın ustası olarak Calvin Klein gösterilmekteyken; onun bu ustalığında Halston, Yves Saint Laurent, Giorgio Armani, Miuccia Prada ve Helmut Lang gibi tasarımcıların azımsanamayacak kadar etkisi vardır. Calvin Klein’in 70 ve 80’lerdeki renksiz, modern ve süsten uzak tasarımlarının yansıttığı netlik ve yalınlık Le Corbusier, Richard Neutra, 20’ler ve 30’lardaki Ludwig Mies van der Rohe’nin mimarideki tasarımlarıyla benzerlik göstermektedir.

VERSACE STORE/ VERSACE

DESIGN INSPIRED ARCHITECTURE THEMED MOVIES

TASARIMA İLHAM VEREN MİMARİ TEMALI FİLMLER.Mimari, sinema ve film tutkunu iseniz sizin için seçtiğimiz filmlere göz atmanızı öneririz. Sinema severler için mimarlar ve mimarlığı konu edinen, içerisinde mimari karakterlerin de yer aldığı ve de mimari için ilham veren en başarılı 10 filmini sıraladık.
 
1.Metropolis (1927)

metro_41

Filmin konusu; Metropolis’te şehir keskin bir şekilde ikiye ayrılmıştır. Yönetenler sınıfı yerin üstünde, çalışanları sınıfı ise yerin altında. Ama şehir yöneticisinin oğlu Freder’in bir işçi kızı Maria’ya aşık olması bütün dengeleri alt üst etme potansiyeline sahiptir. Filmin orijinal versiyonunun bir kopyası, yıllar sonra 2008’de bir müzede bulunmuş ve uzun süren bir restorasyon çalışmasının ardından şu anki halini almıştır.

Yönetmen: Fritz Lang

Oyuncular: Brigitte Helm, Alfred Abel, Gustav Fröhlich

Tür: Bilim Kurgu

2.Mimarın Göbeği-The Belly of an Architect (1987)

2

Yapımı: 1987 – İtalya, İngiltere

Tür: Dram

Yönetmen: Peter Greenaway

Oyuncular: Brian Dennehy, Lambert Wilson, Chloe Webb, Stefania Casini, Francesco Carnelutti

Senaryo: Peter Greenaway

Yapımcı: Colin Callender, Walter Donohue

3.Sketches of Frank Gehry (2006) 

Ünlü Mimar Frank Gehry’nin uzun yıllardır tanıdığı arkadaşı Pollack tarafından çekilen görüntülerinden oluşan bu belgesel sadece Gehry’nin hayatından değil, bir dostluğun tarihin de izler taşıyor.

3

Yönetmen: Sydney Pollack

4. Infinite Space: The Architecture of John Lauther (2008)

4

Son derece hoş görüntüler eşiğinde John Lautner’in dünyasına doğru bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?

Yönetmen: Murray Grigor

5. Amcam – Mon Oncle (1957)

5

 

2.Dünya Savaşı sonrasında Fransa’da başlayan Amerikan tarzı tüketim sevdasını, geleneksel mimarinin yok edilip yerini soğuk modern yapıların almasını, otomobil çılgınlığını vb. eleştirir, bu değişime Don Kişotvari bir biçimde direnir. Zaten filmde betimlenen absürt modern mimarinin vurgulanabilmesi için Henri Schmitt’in tasarımı olan bir dekor bina stüdyoda özel olarak oluşturulmuştur. Çekimler Eylül 1956 ilâ Şubat 1957 tarihleri arasında tamamlanmıştır.

Aralarında Yabancı Dilde En İyi Film Akademi Ödülü ve Ödülü’nün de bulunduğu altı ödül kazanan “Amcam” Tati’nin en çok ödül verilmiş filmidir.

Yönetmen: Jacques Tati

Yapımcı: Jacques Tati

Senarist: Jacques Tati, Jacques Lagrange, Jean L’Hote,

Oyuncular: Jacques Tati, Jean-Pierre Zola, Adrienne Servantie, Alain Becourt

Müzik: Franck Barcellini, Alain Romans

Görüntü Yönetmeni: Jean Bourgoin

Sanat Yönetmeni: Henri Schmitt (dekor tasarım)

Kurgu: Suzanne Baron

Stüdyo: Gaumont, Alter, Gray Films, Specta

 

6. Yolcu-Professione: Reporter (1975)

7

Mesleğini kullanarak yaşadığı düzene başkaldırıp daha öteye gitmek ve zorla baş etmek uğrunda cesaret gösteren bir gazetecidir kahramanımız. David Locke, bir Kuzey Afrika ülkesine gerillalarla röportaj yapmaya gider. Artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Burada hayatının en ilginç olaylarının içine girecek ve hayatının akışını sonsuza dek değiştirecektir.
Otelde tanıştığı bir arkadaşının ölmesi üzerine David onun yerine geçecektir. Robertson isimli bu adamın bütün kimlik bilgilerini ve randevu defterini de yanına alarak yeni kimliği ile yeni bir hayata başlamaya karar verir. Başka bir insanın yerine geçmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını, Robertson’un hayatı ile ilgili sırları keşfettikçe daha iyi anlayacaktır.

Oyuncular: Charlers Mulvehill, Jack Nicholson, Maria Schneider

Tür: Gerilim, Dram

Ülke: Fransa, İspanya, İtalya

Yönetmen: Michelangelo Antonioni

7. Hayatın Kaynağı – The Fountainhead (1949)

8

Hayatın Kaynağı, Ayn Rand’in aynı adlı romanından uyarlanmış 1949 yapımı bir ABD filmidir. King Vidor tarafından yönetilen filmin senaryosu yine Ayn Rand tarafından yazılmıştır.

Ayn Rand’ın aynı adı taşıyan romanından uyarlamadır. Meslektaşlarından çok farklı bir dünya görüşüne ve kariyer anlayışına sahip olan yetenekli ve yaratıcı mimar Howard Roark’un hikayesi konu edilir. Howard Roark, mesleğinde farklı düşünceleri sebebiyle dışlanır, yaratıcılığı meslektaşlarını kıskandırır, giderek iş yapamaz hale gelir. Tüm bu zorluklara rağmen Roark, dünya görüşünden taviz vermezden ayakta durabilecek midir?

Film, Ayn Rand’ın kurucusu ve savunucusu olduğu “objektivist felsefe”nin Howard Roark karakteri üzerinden bir anlatısıdır.

Yönetmen: King Vidor

Yapımcı: Henry Blanke

Senarist: Ayn Rand

Oyuncular: Gary Cooper, Patricia Neal, Raymond Massey, Kent Smith

Müzik: Max Steiner

8. Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu – My Architect (2003)

9

Nathaniel Kahn’ın yönetmenliğini yaptığı “My Architect, a Son’s Journey” bir oğlun çok erken kaybettiği babasını araştırma ve anlama çabasını konu ediniyor.

Yönetmen: Nathaniel Kahn
Oyuncular: Edmund Bacon, Edwina Pattison Daniels, Balkrishna Doshi, Frank O.Gehry, Phillip Johnson

Tür: Belgesel, Biyografi

Yapım yılı: 2003

Senaryo: Nathaniel Kahn

Yapımcı Firma: Louis Kahn Project Inc.

Yapım Ülkesi: ABD

9. Brazil (1985)

10

Kimilerince ince mizah anlayışının en iyi örnekleri, kimilerine göre ise tam bir saçmalık olan Monty Python filmlerinde yetişen Terry Gilliam’ın bu ekipten ayrılarak yalnız çalıştığı dönemin en iyi ürünü karşınızda. Muazzam derecede yaratıcı ve etkileyici görselliğiyle farklı bir seyir zevki sunan “Brazil”, devlet yönetiminin tam bir kâbusa dönüştüğü, bürokrasinin insanlığı tehdit ettiği bir dünya tasvir ediyor. Bilgi bakanlığında memur olarak çalışan Sam, yaşantısından o kadar bunalmıştır ki, tek sığınacak yer düşleridir artık. Kuşlar kadar özgür olduğu, çekici kadınların da yer aldığı bu hayallerin yetmediği noktada, yani gerçek hayatta ise en büyük eğlencesi arkadaşlarıyla, otoriteden gizli gizli eski dizileri seyretmektir. Ortam öyle bir hal almıştır ki, tamirat yapmak bile yasaktır. Bu yüzden tamirci Harry (De Niro) bile işini kimselere çaktırmadan gizlice yapmak zorundadır. Bu durum giderek Sam’in dengesini bozacak, hayalleriyle gerçekler birbirine girerken, hayatı da parçalanmaya başlayacaktır.

 Yönetmen: Terry Gilliam

Yapımcı: Arnon Milchan, Joseph P. Grace

Senarist: Terry Gilliam, Tom Stoppard, Charles McKeown

Oyuncular: Jonathan Pryce, Kim Greist, Michael Palin, Robert De Niro, Katherine Helmond, Bob Hoskins, Iam Holm

Müzik: Michael Kamen

10. The Architect-Mimar (2006)

11.

Mutsuz bir evlilik yaşamı olan bir mimar, kendi yaptığı binanın da işin içine girdiği bir entrikanın malzemesi olur.

Yapımı: 2006 – ABD

Tür: Dram

Yönetmen: Matt Tauber

Oyuncular: Hayden Panettiere, Sebastian Stan, Viola Davis, Anthony LaPaglia, Walton Goggins

Senaryo: Matt Tauber, David Greig

Yapımcı: Danny Leiner, Declan Baldwin

HOLLYWOOD RÜZGARI

HOLLYWOOD RÜZGARI..

Biliyorsunuz geçmişin farklı yorumları bugün dekorasyonun yükselen trendi. Ve biz de bu yazımızda geçmişi en güzel anlatan Hollywood yıldızlarının evlerinin dekorasyonunu ve günümüze yansımasını inceledik.
YENNİ

YENNİİ

 

YEEE

 

2001 yılına girdiğimiz şu günlerde Hollywood yıldızlarını yansıtan evlerin nasıl olduğuna ve günümüze kadar nasıl değişime uğradığına tanık olacağız. Hepimizi oldukça ilgilendiren geçmişten gelen Hollywood yıldızlarının çoğu ölümsüzleşmiş , efsaneleşmiş duruma. Son günlerde geçmişten günümüze esen rüzgarda en çok efsaneleşmiş Hollywood yıldızlarının yaşam tarzlarından, evlerini nasıl dekore ettiklerine, nasıl giyindiklerine kadar her şey gündemde… Geçmişi en güzel onların anlatması buna neden olabilir. Ayrıca dekorasyonda yükselen trend geçmişte Hollywood yıldızlarının yanı sıra renkli çekilmiş mekanlarından örnekler göreceksiniz. Geçmişteki farklı dönemleri bu mekanlarda rahatlıkla görebilirsiniz. Bu mekanları dönemlerine göre incelerken efsaneleşmiş yıldızların filmlerini seyreder gibi bile olabilirsiniz. Uzun lafın kısası geçmişi Hollywood yıldızlarının evleriyle anlatmak oldukça keyifli olacak. örneğin geçen ayki yazımızda Mickey Rourke’ın eviyle altının ne kadar revaçta olduğuna tanık olduk. Ayrıca altının geçmişin dönemlerini anlatan mobilyalarla nasıl kullanıldığını gördük. Hollywood yıldızları ile yılların yanı sıra, 1890’ların Napolyon dönemlerine kaar geriye gidebilirsiniz. Mekanları Hollywood yıldızları ile anlatmamızdaki en büyük sebep geçmişi en güzel onların anlatmalarının yanı sıra Hollywood yıldızlarının nasıl evlerde yaşadıklarını merak etmemiz.

YENİİİ

YENİİİİ

 

hollywood rüzgarı8

Bu şekilde yıldızların yaşamlarına daha yakın olup, onları daha yakından tanıma fırsatını yakalamış olacağız. Ayrıca Hollywood yıldızları evlerinin dekorasyonunda en çok rağbet edilen çizgileri göreceğiz. Hangi yıldızların hangi tarz evi tercih ettiğine tanık olacağız. Öreğin , Nathalie Wood, Elvis Presley, Frank Sinatra v.s 50’li yılları tercih etmişler. Doris Day ‘in evi geçmişi çağrıştıran konservatif mobilyalarla döşenmiş. Clark Gable‘in evi Venedik stilinin etkisinde. Glenn Ford ve eşinin tercihi ise Uzakdoğu İngiliz Country stili. Günümüz yıldızlarından Clarie Danes ‘in  Manattan’ daki evi 50’li yılları çağrıştırıyor. Ayrıca Ronald Reagan ‘ın Pasific Palicades’deki evinden görüntüler 40’lı yıllardan. Günümüz yıldızlarından Uma Thurman’ın görüntülendiği ev  tamamen altın varağın etkisinde. Ayrıca bu yıldızlardan Marlyn Monroe’nun heykelini de evlerde rahatlıkla kullanabilirsiniz.

YENİ

YEEN

 

hollywood rüzgarı7

Bu ay sevilen Hollywood yıldızlarından bazılarını sayfalarımıza konuk ettik. Görülen şu ki onlardan bazıları sade yaşamayı tercih ediyorlar. Yaşamlarının getirdiği ihtişamı evlerine taşımıyorlar. Sanki normal aileler gibi. Tabii aralarında ihtişamı evlerine taşıyanlar var. Fakat sizin için seçtiğimiz evin çoğunda klasiklik hakim olsa bile hakimiyet sadelikte. Örnek Ronald Reagan bir zamanların Amerikan Başkanı. Ve bu Hollywood yıldızının evi sanki normal bir ailenin evi. Bu da insanın evinin dekorasyonunun yaşamına paralellikten ziyada karakterine paralel gittiğini gösteriyor. Gerçi geçmişteki Hollywood yıldızlarının evleri günümüzdeki yıldızlara göre , karşılaştırılırsa oldukça sade. Günümüzdeki yıldızlar nedense ihtişamı daha çok seviyorlar. Yazıdaki Hollywood yıldızlarını incelerseniz, geçmişteki Hollywood yıldızlarının evlerinin, günümüz yıldızlarının evlerine göre , klasik çizgilerde bile olsa oldukça sade olduklarını görürsünüz. Bunun nedeni olarak bu yıldızların evleriyle kendilerini ispatlamak yerine, filmlerinde oyunculuk yönüyle ispatlamak olduğunu düşünebiliriz.

YEENİ

YENNNİİ

hollywood rüzgarı10copy

hollywood pcopy

hollywood rüzgarı341 copy

hollywood rüzggarı4 copy