ARCHITECT MURAT TABANLIOĞLU INTERVIEW ”CREATING AN URBAN FLOW OF AKM DESIGN THAT RESPECTS THE FUTURE AS MUCH A LOYALTY TO THE PAST
MİMAR MURAT TABANLIOĞLU RÖPORTAJI ”GEÇMİŞE SADAKAT KADAR GELECEĞE SAYGILI TASARIM A ”AİT” KENTLİ BİR ” AKM” YARATMAK”
”En çağdaş performanslara ev sahipliği yapabilecek kapasitede bir opera, kültür-sanat mekanı elde etmek üzere onlarca disiplinle birlikte çalışıyoruz. Geçmişe sadakat kadar geleceğe saygılı olmanın bir arada değerlendirildiği tasarım çizgisinde, yoğun olarak kullanılacak kentli bir Atatürk Kültür Merkezi üretme fikri heyecan veriyor.”
Archisections a verdiği röportaj için öncelikle Mimar Murat Tabanlıoğlunun kendisine sorularımıza verdiği cevaplar için teşekkür etmek isteriz.
1) Bugünkü mimarlık kariyerinizin arkasındaki, mimari yaklaşımlarınız, görüşleriniz nelerdir ? Şu an bulunduğunuz noktayı özetlersek, önceki yıllara göre olan değişiminizi mimari alanda nasıl anlatırsınız?
Türkiye’nin modernleşmesinde Hayati Tabanlioğlu’nun kazandırdığı mimari mirasla başlayarak, onun metodolojisini günümüz imkan ve yaklaşımlarına adapte ederek, kendi neslimden Türkiye mimarlarından biri olarak son 20 yılda edindiğimiz deneyimle, toplumların, akışkan, geçişken sosyal dinamiklerinin parametrelerini referans aldığımız çağdaş mimari perspektifte sürdürüyorum. 60’larda, Türkiye’de modern mimarinin batı dışı bağlamlarda uygulanmasında bir tür tezahürünü izliyoruz, bizler ikinci nesil olarak, 21. Yüzyıla uyum sağlayarak ve mekanın ve operasyonel alanların ihtiyaçlarında hızlı değişimi öngörerek, mimarlık pratiğine has sistematik yöntemi koruyarak yeni zamanlara uygun şekilde, şahsen ve projelerimizle evriliyoruz.
2) Size göre konsept nedir? Projeleriniz her zaman konsept odaklı mı gelişir ? Bir projeye başlarken nasıl başlarsanız ve bu süreç nasıl devam eder ?
Mimari, sadece planlama ve teknolojiye odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda insanlara ve topluma odaklanır, sadece bugünü değil, aynı zamanda geleceği ve geçmişi de kapsamalıdır.
Mekansal yapılar, yaşanacak yerler, toplanacak yerler ya da temsili değerlere sahip ikonlar olarak, kentler var olmaya başladığından beri önemli roller oynamıştır.
Mimarlar doğal ve kültürel değerlere uygun tasarım yaparlar, her projenin seçilen materyali binanın “aidiyet” ve “amacı” terimlerini ifade etmeli ve karşılığında binalar yaşamı olumlu yönde etkileyen, sosyal unsurlar haline gelmelidir. Bir proje yer aldığı arazinin, bölgenin, iklimin, kültürün, bağlantılarının hikayesine atıfta bulunur. Bu nedenlerle konsept öncelikle bu değerlerin iyi araştırılması, analizi, kısıtların ve imkanların değerlendirilmesiyle ortaya çıkar. Bu yapıda kim/ler yaşayacak, önünden geçecek, hangi rüzgara, gün ışığına mağruz vs gibi onlarca girdiyi içerir.
3) Sürdürülebilirlik projelerinizin olmazsa olmazı denebilir mi ? Projelerinizi sürdürülebilir mimarinin izlerini taşıma açısından nasıl değerlendirirsiniz ?
Kentsel yapı ile toplumsal kalıplar arasındaki ilişki birbirini koşullandırır. Mimarlığın fiziksel ve elle tutulur olması nedeniyle bir yapıdan istikrar ve dayanıklılık beklenir doğal olarak. Bu nedenle malzeme inşa sürecinin en önemli seçimlerinden biridir. Malzeme gibi, projelendirme aşamasından inşaata, üretim biçimleri binanın çevresiyle ilişkisini -iyi ya da kötü – nasıl kuracağını belirler. Yeni bir bina, biçimi, işlevi ve konumu ile çevresine fayda sağlar ve ekler, ve direkt ya da endirekt kullanıcılarına ulaşır. Fiziksel, sosyal ve psikolojik bir etkiye sahip olan mimari yapı, özellikle hızlı teknolojik dönüşümler çağında, tüm bu ilişkilerin sağlıklı kurulabilmesinden sorumludur.
TA_New National Stadium Kosova
4) Malzeme oldukça geniş bir alan. Peki siz malzemeyi nasıl tanımlıyorsunuz? Projeleriniz bu alandaki inovasyonlardan ne ölçüde besleniyor? Yenilikçi ve sürdürülebilir malzemelere verdiğiniz önem nedir?
Yeni bir bina kullanıcılarına öncelikle malzeme aracılığıyla dokunur. Özellikle günümüzde “malzeme” tasarım sözlüğünün bir parçasıdır, Adolf Loos’un dediği gibi “Her materyalin kendi form dili vardır ve hiçbiri başka bir materyalin formlarını talep edemez.” Ayrıca, doğal ve kültürel bağlamda, her özgün projenin seçilen materyali, o binaya “ait”, özel olmalıdır, bu nedenle malzeme tasarımın özgünlüğü için önemlidir; görsel kimlik ve estetik üretiminde etkilidir.
TA_Dakar CongressCenter@EmreDorter
5)Günümüz mimarlığını göz önünde bulundurursak, yaşanabilir kentlerin geleceğini nasıl değerlendirirsiniz ? Sizce daha iyi bir kent ve beraberinde iyi bir gelecek için ne gibi yenilikçi çözümlere ihtiyacımız var ?
Araştırma ve bilgiye dayalı yaklaşımla, yeni çağdaş mekanlarda insani / bireysel ifadelerin, kavramların gerçekleştirilmesine olanak tanıyan stratejilerle yapılan, geleceğe ve geçmişin izlerine saygı duyan, rasyonel ve yeni tasarımlara ihtiyaç var bunun için.
Açık iletişim, işbirliği, bilgi ve fikir alışverişi; geçmişin yerel bilgilerini yüksek teknoloji ile birlikte düşünmek, farklı kültürlerin ve disiplinlerin birbirlerinin deneyimlerinden öğrenerek birbirlerinin çözümlerinden faydalanması zaman ve kaynak tasarrufu sağlayacaktır. Böylece sadelik, doğrudan iletişim mimari ürünün de amacı haline gelir.
6) Mimarlıkta form ve dil bir projeyi nasıl etkiler ? Genel olarak projelerinizdeki mimari diliniz her zaman belli bir çizgide midir ? Yoksa bu çalışılan projelere göre farklılık gösteriyor mu ?
Form fetişizmine takılmadan her yapı kendi bilgileriyle, dolayısıyla özgün formunda tasarlanır. Mimari her üretim aynı anda hem işlevsel hem de güzel olmalı ve çevresi, yeri, coğrafyası, topografyası, geçmişin izlerini taşımalıdır. En yeni teknolojiler dahil edilerek, sosyo-kültürel motifler temelinde yükselmelidir ve tasarımda yerel değerler, özgün ihtiyaçlara verilen karşılıklar olmalıdır. Aksi takdirde bina spesifik değil şablon olacaktır.
7) Mimari anlamda sizin için özel olarak nitelendirilebilecek ve bizi ‘‘en iyi yansıtan’’ dediğiniz projeniz hangisi ?
Temel kaygımız portföy çeşitliliği ne olursa olsun “butik” üretim tarzımızı korumaktır. Projelerimizi mimari çevrenin yanı sıra müşteriler ve son kullanıcıları tarafından değerlendirilir ve takdir eder.
8) Yeşil ve mavinin konsept olarak baz alındığı projeleriniz hangileri ? Kentlerde artan sorunları değerlendirirsek, projelerinizde yer verdiğiniz yeşil-mavi değerlerinden biraz bahsedebilir misiniz?
İstanbul’da her yapı doğal olarak mavi ve daha şanslı bir konumdaysa yeşili barındırır. Yeşile adapte olmak yerine, ne yazık ki o kadar az kaldı ki, yeşili yapıya katmak konusunda daha fazla katkımız oluyor. Var olanı korumanın tartışması olamayacağı gibi, zenginleştirmek ya da hatta yoktan var etmek, sadece peyzaj ya da yeşillendirme olarak değil, ağaçlandırma şeklinde ele almanın gerektiğini düşünüyorum. Sadece yeşil ya da mavi de değil, kahverengini de korumak, kayayı, toprağı projeyle birlikte yaşayacak şekilde değerlendirmek önemli. En son inşaatının sonuna yaklaşılan, Bodrum Loft projesini bu fikre örnek verebilirim.
Maça Kızı Hires- Heroimage
9) Bugüne kadar farklı tipolojilerde projeler tasarladınız, hayata geçirdiniz. Peki gerçekleştirmek istediğiniz, hayaliniz olarak belirtebileceğiniz bir proje var mı ?
Projeler, çevresel ve insani yaşam kalitesi açısından mümkün olan en etkin ve kapsamlı yaklaşımla gelecek için planlanmalıdır. Biz mimarlar heykeltıraş değiliz, insanların sağlıklı, kolay, huzurlu yaşam alanlarını hayal edip planlıyoruz, çağdaş standartlarda yaşadıkları, çalıştıkları, rahatladıkları veya oynadıkları yerde mutlu olmalarını umut ediyoruz.
10) Sürdürülebilirlik bağlamında ilham aldığınız, etkilendiğiniz uluslararası proje / projeler var mı? Kendi projelerinize bu nasıl yansır ?
Dünyada iklim felaketinin kıyısında olduğumuz bu dönemde gereken acil önlemler dışında, sürüdürülebilirlik çok geniş bir kavram, hangi çevrede, zamanda ve durumda neyi sürdürmek istediğiniz konusu her durumda farklı olabilir. Sadece doğayı değil, kenti ve bireyi ve toplumu odağa aldığınız, sürdürülebilir olması gereken tavırlar da bu mevzunun parçalarıdır. Her gerçek ve kaçınılmaz veri gibi, bu ihtiyaç da tasarımın öndemli bir bileşeni, yönlendirenidir.
11 ) Genç mimarlara önerileriniz nedir ?
Estetik her zaman en önemli konulardan biri olmasına rağmen, bir bina veya mekan, yani mimarlık, insanlar içindir ve çağdaş ihtiyaçlara ve işlevlere uyum sağlamalıdır. Aktüel bilgiye sahip olmak için kaynaklardan faydalanmak, gezmek, içinden geçmek, farklılıkları algılamaya ve anlamaya açık olmak, mimarinin bina yapımı değil yaşam biçimi olduğunu içselleştirmek gençlere tavsiyelerim.
12) Geçmişte yaptığınız projeler için şimdi teklif gelse farklı yapmak istediğiniz detaylar var mı ? varsa neler yapardınız ? Böyle bir projeniz varsa hangisi ?
Zaman da yer gibi bir veri, bugün zaman değiştiğine göre bu veri artık faklı bir biçimde tasarıma aksedecektir, doğal olarak. Aslında AKM bu konuda iyi bir örnek bence.
TA_Tabanlıoğlu Architects Atatürk Cultural Center foto PeterGarten
13) En çok hangi projenizle gurur duyuyorsunuz ? Neden ?
Her zaman en son projeye bu şansı vermek lazım.
14) Mimar olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz ?
Eğitim sonrası başka bir meslek seçecek olsam da, sanırım herhalukarda mimarlık eğitimi alırdım.
15) Mimarlık sizce nedir? En başarılı mimar olmak için hangi kriterler olmalı ? Yurtdışından ya da yurt içinden hangi mimar bu kriterlere uyuyor ?
İyi bir ruh hali için, kolay erişim, zaman kazandıran alanlar, güvenli çevre ve güvenilir altyapı ve elbette estetik bağlamında güzelliğine ihtiyaç vardır. Mimarların insanların keyifli olduğu, fonksiyonel, ve güzel yapılar üretmekten sorumlu olduğunu düşünüyorum.
16) AKM projenizde çalışırken hangi detaylara özellikle dikkat ediyorsunuz ? Bu projede çalışmak size neler hissettirdi ?
En çağdaş performanslara ev sahipliği yapabilecek kapasitede bir opera, kültür-sanat mekanı elde etmek üzere onlarca disiplinle birlikte çalışıyoruz. Geçmişe sadakat kadar geleceğe saygılı olmanın birarada değerlendirildiği tasarım çizgisinde, yoğun olarak kullanılacak kentli bir mekan üretme fikri heyecan veriyor.
17)Yaptığınız projeler genelde olduğu gibi mi uygulanıyor ? Değişimle uygulanıyorsa ortalama % kaç değişime uğruyor? Böyle bir projeniz var mı? Varsa hangisi ? Projede hangi detaylarda daha fazla bir değişim görülmekte ?
Mimarlık, tasarım ve inşa faaliyetidir; bu nedenle, gerekirse uzlaşmak ve projenizi her aşamada iyi analiz etmeniz gerekir.
Örneğin Beyazıt Kütüphanesi renovasyonu sırasında karşılaştığımız şapel kalıntısı için projede yapılan revizyon gibi, her zaman bu kadar ekstrem bir örnek olmayabilir ama, daha farklı nedenlerle de değişiklik gerekebiliyor.
Multidisipliner sürece inanıyoruz, uygulamalarımız sırasında dünyanın en iyi mühendislerine ve danışmanlarına danışarak mimarlık becerilerimizi geliştiriyoruz ve onlardan yeni çözümler bekliyoruz, bu aynı zamanda projenin daha iyi bir yapı olarak ayağa kalkmasında da önemli.
Okuma Odası @Emre Dorter
İç Avlu @emre Dorter
*Murat Tabanlıoğlu, Viyana Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden 1992 yılında mezun oldu. Viyana’da önemli mimarlarla kazandığı deneyimin ardından 1990 yılında babası Dr. Hayati Tabanlıoğlu ile birlikte Tabanlıoğlu Mimarlık’ı kurdu. Melkan Gürsel Tabanlıoğluda de ortak olarak gruba katıldı. Yaptığı çalışmalarla aralarında TMMOB Yapı Dalı Başarı ödülü ve Dubai’de Cityscape Architectural Review yarışmalarında aldığı iki büyük ödül bulunmak üzere bir çok ödül aldı. Başta Bilgi Üniversitesi’nde olmak üzere çeşitli üniversitelerde dersler veren Murat Tabanlıoğlu yurt içi ve yurt dışında konferanslar vermekte, ulusal ve uluslararası yarışmalarda jüri üyeliği yapmaktadır. 2013 Ağa Han Ödülleri master jüri üyesidir.Tabanlıoğlu Mimarlık 1956 yılında kurulmuş, İstanbul’un Beyoğlu semtinde yer alan bir mimarlık firması. Kurucusu Hayati Tabanlıoğlu’dur.Tabanlıoğlu firmasının ilk dönemi 1956 ile 1990 arasındadır. Bu dönemde Hayati Tabanlıoğlu başta İstanbul’da yer alan Atatürk Kültür Merkezi (1956-1977) olmak üzere Erzurum Atatürk Üniversitesi ( 1958-1970), İstanbul Atatürk Havalimanı (1969-1984) gibi projeleri gerçekleştirdi. Türkiye’de modern anlamda ilk alışveriş merkezi olan Galleria Alışveriş Merkezi de (1986) Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlandı. Firmanın ikinci dönemi ise 1990 yılından günümüze kadar gelen süreçtir. Firma bu dönemde faaliyet alanını geliştirerek sadece mimarlık değil de danışmanlık, iç mimarlık, restorasyon ve mühendislik dallarının koordinasyonu gibi hizmetler de vermeye başlamıştır.
*Röportajı hazırlayanlar; Archisections içmimar Burçin Kaymaz, İçmimar Gizem Kahraman.