Posts

BETWEEN PAST AND FUTURE IS LOOKING FOR SUPPORT

GEÇMİŞLE GELECEK ARASINDAKİ ‘GÜZELLİKLER’ DESTEK ARIYOR.  Her yapıyı kendi tarihinin tek örneği olarak görüp ilkeleri belirlemek en doğru karardırElimizdeki arşivle, insanların anıtları koruma kaygısını gösteren örneklerin her devirde var olduğunu gösteriyor. Genel anlamıyla anıtlar mimari bilimsel ve kültürel özellikleri olan yapıtlar ve yerleşme mimari yapılardır. Gayrimenkul eser anıtların korunması deyimi ise bunlarla ilgili restorasyon, renkostruksiyon, Renovasyon gibi müdahalelerin hepsini kapsayan anlamdadırlar. Kendi tarihini yansıtan tarihi, arkeolojik eserleri ve muhteşem anıtlarıyla bir kaç bin yılı evrensel güzellikleriyle İstanbul, tarihi eserler açısından en önemli kentlerimizden biri olma özelliğini taşıyor. Boğaz çevresindeki sahil sarayları, yeşil doku mimarisi ile olağanüstü güzel kompozisyonlar yaratmış. Yıldırım Beyazıt ve II. Mehmet’in yaptırdığı Anadolu ve Rumeli Hisarları, mimarlık tarih kültür hazinesinin seçkin yapıtlarıdır. Kentin Asya bölümündeki tarihi yerleşmesi olan Üsküdar, Selimiye, Mimarah gibi anıtsal külliyeleri, ahşap evleri, külliyeleri, tekke ve türbeleri ile önemli yerleşme alanlarıdır. Lale Dönemi çeşmeleri bulundukları yerle özleşmişlerdir. Beyazıt Meydanı’ndaki I. Theodosius’daki, Aksaray Yedikule yolu üzerindeki Arcadinin ortasında yükselen Arkadius sütunu, eşşiz Ayasofya. Yere batan Sarayı gibi eserler, Ortacağ mimarisinden günümüze taşınan eserlerden bazılarıdır. III. ahmet, Sultan Mahmut, Tophane, Üsküdar Meydanı Çeşmeleri, bulundukları yerlerle özdeşmişlerdir. Fenerbahçe, Göztepe, Erenköy gibi sayfiye yer-leşmeleri, ahşap köşkleri ve bahçeleri ile geçmişin izlerini günümüze taşımaktadırlar. Hamamlar, Osmanlı saray hayatının ayrılmaz parçasıdırlar. Burada ismi geçmeyen tarihi eserler, sayılarıyla önemli yer tutarlar.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri2

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri3

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri1 copy

Bu eserleri  üç grupta toplayabiliriz:

Restorasyonu yapılmış olanlar, Dolmabahçe, Kapalıçarşı, Rüstem Paşa Camii, Feshane, Deniz ve Kara Surlarının bazı bölümleri vs.

Restorasyonu hala yapılmakta olanlar, Galata Kulesi, Sait Halim Paşa Yalısı, Eyüp, Zeybek, III.Ahmet Çeşmesi vs.

Destek arayan tarihi eserler, Ayasofya, Tekfur Sarayı, Çemberlitaş, Hipodrom ve Anıtları, Küçük Mabeyn Köşkü, Arkadius Sütunu, Kıztaşı, Siyavuş Paşa Medresesi vs.

1951 yılında kurulan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kısa adıyla GEEAYK, sayısız eski yapıtın kurtarılmasını, onarılıp korunmasını sağlamıştır. Türkiye’de çeşitli kuruluşlar, eski yapıların, mimarlık anıtlarının korunması, onarılması, yenileştirilmesi konularıyla ilgilenmişlerdir. Bunlardan en önemlileri eski yapıt sahipleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yerel Yönetimler, Belediyeler, Eski Eserler ve Anıtlar Müdürlüğü’dür. Ayrıca, mimarlık dergileri, üniversiteler, TMMOB mimarlar odası da ilgili kuruluşlardır. İCOM uluslararası müzeler konseyi, İCOMOS uluslararası anıtlar ve sitler konseyi, ICCROM kültürel varlıkların korunması ve onarım araştırması da önemli kuruluşlardan bazılarıdır. Ancak, kültür varlıklarını tek başlarına da korumak yetmez. Onların çevreleriyle de bir bütün oluşturması da önem taşır.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri5

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri8

Bir  yapının tarihsel anıt olarak korunması, kültür varlığı sayılması için gerekli ölçütler nelerdir sorusuna cevap ise yapının sanat yapısı olarak tasarlanma, biçimlenme gibi mimari özellikleri açısından bir ürün örneği olması, toplumsal ya da kültürel tarihin belirli bir dönemi yansıtıyor olması, kent tasarımı, peyzaj düzenlemesi açısından değer taşıması, ünlü bir mimarın yapıtı olması veya ünlü kişi ya da tarihsel olaylarla bağlantısının olmasıyla ilgilidir.Tarihsel anıtların korunmasında tek ya da az sayıda ilke yoktur. Her yapıyı kendi tarihinin tek örneği olarak görüp ilkeleri belirlemek en doğru karardır. Kilisenin camiye çevrilmesi gibi, yapılarda yapılacak işlemleri kültürlere göre istenilen biçime sokmamak gerekir. Eski yapıların biçimsel bütünlüğünü elden geldiğince bozmamaya çalışmak, güzelleştirelim derken çirkinleştirmemek, güçlendirelim derken  zayıflaştırmamak  esas uyulması gereken ilkelerdir. İstanbul’daki bazı eserler ne yazık ki gerekli ilgiyi görmemektedir.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri9

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri7

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri6

İstanbul’un yanı sıra  tüm Türkiye taşınabilir taşınmaz kültür ve doğa varlıkları açısından zengin miras olan bir ülkedir. Bunun için gerekli koruma bakım onarım ve yenileştirmelerinin yapılması gerekmektedir. Yukarıda yazdığım kuruluşların dışında her bireyin bu konuda destek vermesi gerekir elbette. Devletin, gelecek kuşaklara bırakılacak bu mirasın korunmasının şart olduğunu görerek bu konuda duyarlı olması gerekir. Gerçek, şimdiyi yaşamaktır ama güzellikleri korumak adına ne geçmiş ne de gelecek yadsınamaz. İkisi de insanların olduğu kadar yapıtların yaşamında önemlidir.

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri1 copygeçmişle gelecek arasındaki güzellikleri2 copy

geçmişle gelecek arasındaki güzellikleri3 copygeçmişle gelecek arasındaki güzellikleri4 copy