Posts

PARIS BATIMAT 04-08 NOVEMBER 2017 ARCHITOUR

04-08 KASIM 2017 PARİS BATIMAT FUAR GEZİSİ

 AIR FRANCE HY İLE;

04 Kasım 2017                   İstanbul Atatürk HL-Paris            07:15     08:55

08 Kasım 2017                   Paris-İstanbul Atatürk HL            12:30     17:00

MIN 10 KİŞİ İÇİN FİYATLAR

Cervantes by Happyculture Hotel 3*

http://en.hotelcervantesparis.com/

Tek kişilik odada kişibaşı paket                1125 EUR

İki kişilik odada kişibaşı paket  885 EUR

Üç kişilik odada kişibaşı paket  855 EUR

MIN 20 KİŞİ İÇİN FİYATLAR

Cervantes by Happyculture Hotel 3*

http://en.hotelcervantesparis.com/

Tek kişilik odada kişibaşı paket                1010 EUR

İki kişilik odada kişibaşı paket  795 EUR

Üç kişilik odada kişibaşı paket    765 EUR

Fiyatlara dahil olan servislerimiz;

** Air France HY ile ekonomi sınıf gidiş-dönüş uçak bileti,

** Alan vergileri,

** Tercih edilen tesiste 4 gece konaklama,

** Otelde alınacak sabah kahvaltıları,

** Alan-otel-alan transferleri,

** Varış günü alınacak Türkçe rehberli yarımgünlük panaromik şehir tanıtım turu,

** 1 gün alınacak otel-fuar alanı-otel transferi,

** Seyahat sigortası.

Fiyatlara dahil olmayan servislerimiz;

** Otellerin yıldız ve mesafelerine göre uyguladıkları şehir vergisi,

** Vize ücreti ve hizmet bedeli 120 EUR kişibaşı

** Kişisel harcamalar,

** Öğle ve akşam yemekleri,

** Yurtdışı çıkış harcı,

** Ekstra turlar,

** Müze ve ören yeri girişleri,

** Fuar giriş bileti.

 

Otellerin Konumu ve ulaşım hakkında: Hotel Cervantes by Happyculture; 8. arrondissement’da yer alır, merkezidir.   Champs elysées gibi bir yöne gidebilecekleri “Ligne 2 Hattı” için metro istasyonu tam yanındadır, Champs Elysée ye ulaşım 5 dakikadır. Ulaşım Kartları: Ticket t Plus: Tek gidişlik normal bilettir. 1,90€’dur. Carnet: 10 luk bilettir. Fiyatı 15€. 10 sefer binebilirsiniz.

*Architour & Egzotik Tatil-Monotur ortak organizasyonudur.

Ödeme şekli ilk başvuru  ödeme %40 diğer kalan  ödeme detayları için  iletişim; architour@archisections.com ve 05322827208 irtibata geçebilirsiniz

Son başvuru tarih; 8 Mayıs 2017

 

 

MILANO LIVES WITH DESIGN

TASARIMLA YAŞAYAN MİLANO

Tasarımcı gözüyle Milano
Dr. Vehbi Tosun (Y.Mimar)

Bu sene 4-9 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Milano Mobilya Fuarı (Salone del Mobile, Milano) nedeniyle bir kez daha 21 kişilik bir grupla Milano’ya gittik. Kültür Üniversitesi İç Mimarlık öğrencilerinin de katıldığı bu grupla 4 gün boyunca hem Milano Mobilya fuarını ve Milano’yu hemde Milano’nun hemen yakınında bulunan Como Gölü’nü sizler için gezdik.
Milano deyince akla gelen ilk kelime tasarım oluyor. Moda, mobilya, endüstri ürünleri tasarımı, otomotiv endüstrisi, mimarlık ve iç mimarlık tasarım boyutunda sizleri başka bir boyuta taşıyor. Kentin her köşesi tasarım ve sanatın farklı yönleri ile insanı büyülüyor.Tarihi kaynaklarda Keltik orijinli olduğu belirtilen Milano’nun adı Kelt dilinde Mid-lan’den (ovanın ortası) gelmektedir. M.Ö. 600 yıllarında kurulan Milano M.Ö. 222 yılında Romalıların eline geçmiş, M.S. 4. Yüzyılda 1.Theodosius zamanında kısa bir süre Batı Roma İmparatorluğunun başkenti olmuştur. Roma İmparatoru Büyük Konstantin, Milano’da Hrıstiyanlığı serbest bıraktığını ilan etmiştir.Rönesans döneminde kısa süre Visconti, 1450 tarihinden sonra ise Sforza ailesi tarafından yönetilen Milano’nun görkemli kalesi Sforza adıyla anılmaktadır.

Bir süre İspanyol ve Avusturya hakimiyetinde kalan Milano 1797 de Cisalpine, 1802 de İtalyan Cumhuriyetinin başkenti olmuştur. 1805 de Napolyon’un 1814-1859 yılları arasında Avusturya’nın hakimiyetine giren Milano 1860 da İtalyan Cumhuriyetinin bir parçası olmuştur. Lombardiya bölgesinin başkenti olan Milano kent merkezinin nüfusu 1.300.000 dür.
Milano’nun simgesi kent merkezindeki Milano kathedralidir (Duomo di Milano). Plazza del Duomo meydanının en hakim noktasında yer alan bu kathedralin yapımı altı yüzyıl sürmüştür. Duomo di Milano Avrupa’nın 4. büyük, İtalya’nın ise en büyük kathedralidir. Gotik tarzın en önemli yapılarından birisidir

Milano kathedralini gezerken aynı biletle mutlaka terasına çıkmayı ve ve hemen kathedralin yanında yer alan Palazzo Reale de Milano kompleksi (Milano hükümet sarayı) içindeki Grande Museo del Duomo di Milano’yu da görmek lazım.Milano kenti planı, merkezde tüm yolların birleştiği Duomo meydanı (Piazza del Duomo) olmak üzere, radyal bir formdadır. Tüm cadde ve sokaklar ya işınsal olarak bu meydanı merkez almış veya dairesel olarak bu meydanın etrafında şekillenmiştir (Resim 4).

Meydanda yer alan Galleria Vittoria Emanuele II (İlk İtalya Kralı) 1861 de tasarlanmış ve Giuseppe Mengoni tarafından yapılmıştır (1865-1877). İtalya’nın en önemli markalarının yeraldığı Milano’nun en ünlü alış-veriş merkezidir. Duomo meydanından girişindeki Zafer Kemeri, çelik strüktürü, renkli döşeme mozaikleri görülmeye değer.

Giuseppe Mengoni’nin, binanın açılışından bir gün önce kontrol etmek üzere çıktığı galerinin çatısından düşerek öldüğünü de bu arada hatırlatmak isterim.Duomo meydanı ortasında Vittoria Emanuele II’nin heykeli yer alır. Mussolini döneminde yapılan ve halen Musei del Novacento’ya ev sahipliği yapan Arengoario, Palazzo Carminati, Plazzo Settentrionali, Palazzo Reale de Milano ve Piazza Mercanti (tüccarlar meydanı) Duomo meydanı çevresinde görülmesi gereken diğer önemli yapılardır. Duomo meydanında yorgunluk kahvenizi meydana hakim Terrazza Aperol’da içmenizi tavsiye ederim.Galleria Vittoria Emanuele II ile Duomo meydanına bağlanan Piazza della Scala meydanı, ismini 1778 yılında açılan Milano Operasından (Teatro Alla Scala) alır. Dünyanın en önemli opera ve bale salonlarından birisi olan Teatro Alla Scala kendi kadrosu dışında hemen tüm ünlü solist ve grupları sahnesinde misafir etmiştir. Tiyatro salonu fuayesinde yer alan müzesi ayrıca görülmeye değer. Müzeyi gezerken prova çalışmalarını da seyredebilme imkanının olduğunu hatırlatmakta yarar var


Piazza della Scala meydanın ortasında Rönesansın en önemli isimlerinden birisi olan Leonardo Da Vinci’nin heykeli bulunur. Milano deyince Leanardo Da Vinci’den bahsetmeden geçmek olmaz. Milano’da 17 yıl yaşayan Leonardo Sforza ailesi içim mühendis, ressam, mimar ve heykeltraş olarak çeşitli hizmetlerde bulunmuş ayrıca Fransız hakimiyeti sırasında da 1508-1512 yılları arasında anatomi üzerine çalışmalarını sürdürmüştür. Sanatçının ünlü “Son Akşam Yemeği” tablosu Milano’da bulunan Santa Maria delle Grazie kilisesinde görülebilir.Naviglio adıyla bilinen Milano kanal sistemide, suyun akışı, svıların dengesi ve hidrolik kuralları çok iyi özümseyen Leonardo tarafından tasarlanmıştır. Loklar ile düzenlenen havuz sistemi yardımı ile Milano kanallarla denize bağlanıştır. Bugün Naviglio, restaurantları, cafeleri ve barlarıyla, Milano’nun en önemli eğlence merkezlerinden biridir


Naviglio kanallar bölgesinin hemen yakınlarında yer alan Tortona, Milano Mobilya Fuarının en önemli etkinliklerinin yapıldığı yerlerden birisidir. Bu yıl Tortona Design Week kapsamında 4-9 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen 200 etkinliğe 60 firma katılmıştır. Bölgede bulunan eski fabrika binaları dahil Tortona tam anlamıyla bir tasarım şölenine ev sahipliği yapmıştır.
Duoma meydanına yaklaşık 10 dakika yürüyüş mesafesinde bulunan Brera, Milano Mobilya Fuarı süresince tasarım etkinlik ve sergilerine ev sahipliği yapan diğer bir bölgedir. Tasarım bir oyun, oyun tasrımdır temasının işlendiği Brera’da özellikle Domus tarafından düzenlenen “White in the City” (Kentde Beyaz) sergileri Milano’nun önemli yapılarından Pinacoteca di Brera (Resim 9)

ve Palazzo Cusani’deydi (Resim 10).

Brera Caddesi ve çevresindeki sokaklar, cafe ve restauranları ile gelen misafirlere farklı tat ve lezzetleri de sunmayı ihmal etmiyor.Milano Mobilya Fuarının yapıldığı Fiera Milano

toplam 24 salonda, 200.00 m2 den daha büyük bir sergileme alanına sahip. Bu yıl 2000 en fazla firmanın ürünlerinin sergilendiği fuarda, Türkiye’yi 25 firma temsil ediyordu. Klasik, modern ve extra lüks bölümlerin yer aldığı Milano Mobilya fuarında ayrıca aydınlatmaya da ayrılmış 4 salon bulunmaktaydı. Milano Mobilya fuarı, alanında dünyada düzenlenen en büyük ve görkemli fuar olma özelliğini bu sene de korudu

Fuar sonrasında bir etkinlik için gittiğimiz Devon & Devon’dan da bahsetmem gerekiyor. Firmanın 2017 için tasarladığı concept ve ürünleri görmek güzel bir süpriz oldu

Devon & Devon’un hemen yanıbaşında yer alan Porto Garibaldi (Piazza 25 Aprile) meydanı, restaurant, cafe ve barları ile, güzel bir tarihi çevrede keyifli bir akşam yemeğine davetkar

Meydanın hemen yanıbaşında yer alan Piazza Gae Aulenti aışveriş merkezi ve Unicredit Tower ise Milano’nun modern çehresini gösteren güzel bir örnek (Resim 18).


Milano’ya gelmişken kent merkezine yaklaşık bir saat uzaklıkta ki Como gölüne uğramadan olmaz. Alp dağlarının eteklerinde yer alan ve bir buzul gölü olan Como, İtalya’nın 3. Büyük gölüdür. Karlı tepeleri, zengin bitki örtüsü, göl kıyısındaki villaları ve geçmişi günümüze taşıyan kasabaları ile Avrupa’nın en önemli turistik noktalarından birisidir. Como, gölün çevresindeki en büyük şehirdir. Gölün çevresindeki kasabalara Como şehrinden kalkan teknelerle ulaşılabilir. Como şehrinin katedrali, tarihi çarşısı ve funiküler ile çıkılan Brunate’den Como gölünün görünüşü seyahat programınızda olmalıdır. Como Gölü kıyısındaki en önemli 2 nokta Bellagio ve Varenna’dır. Bellagio

mimarisi, teras bahçeleri, sokaklarının kaplaması, dik yokuşlarının etrafında yer alan dükkan ve cafeleri ile görülmeye değer.Como gölünde benim favorim ise küçük bir balıkçı kasabası olan Varenna’dır. Varenna iskelesinden kent merkezine Aşıkların Yolu (Passegiate degli Innamorati) takip ederek ulaşılır. Bar il Molo’nun terasında oturup, Como gölünün ve Varenna’nın tadını çıkardığınızda Milano’ya tekrar gelmek için dilekte bulunacağınızdan eminim

LAST OPEN CALL FOR VENICE ARCHITECTURE BIENNALE 2016

EVRENSEL PROJE 2016 VENEDİK MİMARİ BİENALİNE SON AÇIK ÇAĞRI..

Untitled

15.si düzenlenecek “Venice Architecture Biennale” bu yıl da dünya çapında bir sansasyon yaratıp ilgi çekmeyi başardı. Gelecek ay sonunda başlayacak etkinliğe dünyanın birçok ülke katılmakta olup Alejandro Aravena’nın tarafından yönetilmektedir. Bienalin teması ‘Reporting from the front ‘ olarak açıklandı.

The 2016 Venice Architecture Biennale, directed this year by Alejandro Aravena, have taken more attention all around the world about the central exhibition and associated projects which will be on display next months end in Venice. 

venedik bienal 2016

scsc

Proje evrensel bir açık çağrı formatındadır. Seçilen çalışmalar ise 28 Mayısdan 27 Kasım a kadar Sverre Fehn Designed Pavilion’da sergilenecektir.

The announcement is accompanied by an open call for completed projects that address these challenges. Selected projects will be displayed in the Sverre Fehn-designed pavilion at the Venice Biennale from May 28th to November 27th 2016.

wcdas

Bianelin bu seneki ana teması ise ‘Reporting from the Front’ (Gelecekten bildirmek) üzerine olup futuristik mimariyi hedef almaktadır. Katılan Mimarlardan çalışmalarında doğal afetler, konut sıkıntısı, göç, kirlilik, eşitsizlik, trafik ve bunun gibi toplum sorunlarına göndermelerde bulunmaları beklenmektedir. Dünyanın dört bir yanındaki insanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi için mimarların rolünün araştırılması hedefleniyor.

According to La Biennale, ‘Reporting from the Front’ will form one single show spanning the venues. “Reporting from the Front” will share work from Architects tackling issues relating to segregation, inequality, suburbia, sanitation, natural disasters, the housing shortage, migration, crime, traffic , waste, pollution, and community participation. The living conditions of people around the world aimed to investigate the role of the architects for improvements.

venedik bienal 2016 türk pavyon

 

Yüz yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren Venedik Bienali, dünyanın en seçkin kültürel kurumlarından biri olarak kabul ediliyor.

Venedik Bienali Türkiye Pavyonu na geçmiş den günümüze kısaca göz atacak olursak..

Türkiye, Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi’nde ilk kez 1991 yılında Beral Madra’nın kişisel çabaları ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yer aldı. Beral Madra, 1991-2001 yılları arasında bienalde yer alan Türkiye sergilerinin küratörlüğü ve komiserliğini üstlendi.

Türkiye Pavyonu, 2003 yılında TC Dışişleri Bakanlığı’nın da desteğiyle bir mekân kiralanmasıyla başlatıldı. 2003 yılındaki ilk Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğü ve komiserliğini de 2007 yılına dek Türkiye’nin Venedik Bienali’ne katılımını sağlayan Beral Madra üstlendi. İlk Türkiye Pavyonu’nda, Gül Ilgaz, Ergin Çavuşoğlu, Neriman Polat, Nazif Topçuoğlu ve Nuri Bilge Ceylan’ın katılımıyla düzenlenen “in Limbo” adlı sergi yer aldı.

2005 yılında Venedik Bienali 51. Uluslararası Sanat Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu’nda, Hüseyin Çağlayan’ın Palazzo Levi’de gösterilen ve Tilda Swinton’ın oynadığı “Olmayan Varolma” adlı video çalışması yer aldı. Serginin küratörlüğünü Beral Madra, koordinatörlüğünü ise Murat Pilevneli yaptı.

Türkiye Pavyonu’nu 2007 yılından bu yana, İstanbul Kültür Sanat Vakfı düzenliyor. Bienale davet edilecek sanatçı ve sanatçıları belirleyecek küratör iki yılda bir değişen Venedik Bienali Türkiye Pavyonu Danışma Kurulu tarafından öneriliyor.

2007 yılında Venedik Bienali 52. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenen Vasıf Kortun, pavyon için bir proje geliştirmek üzere Hüseyin Bahri Alptekin’i davet etti. Alptekin’in “Don’t Complain” adlı yerleştirmesi, girişleri yarı kemerli, her biri özgün beş tekil hücreden oluşuyordu.

2009 yılında Venedik Bienali 53. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nda küratörlüğünü Başak Şenova’nın üstlendiği  “Lapses/*” başlıklı proje yer aldı. Proje, Banu Cennetoğlu’nun “KATALOG 2009” ve Ahmet Öğüt’ün “İnfilak Etmiş Kent” başlıklı işlerinden oluşuyordu.

Venedik Bienali 54. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Türkiye’yi “Plan B” adlı işiyle Ayşe Erkmen temsil etti. Türkiye Pavyonu, Fulya Erdemci’nin küratörlüğünde ve Danae Mossman’ın küratöryel işbirliğinde gerçekleştirildi.

2013 yılında gerçekleştirilen Venedik Bienali 55. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Emre Baykal’ın küratörlüğünde gerçekleştirilen Türkiye Pavyonu’nda Ali Kazma’nın “Rezistans” başlıklı video serisi yer aldı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla Türkiye, 2014 yılından itibaren Venedik Bienali’nde uzun süreli bir mekâna sahip oldu. Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen bu mekân sayesinde Türkiye Pavyonu, 2014 yılında ilk kez Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde de yer aldı.

7 Haziran-23 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde Türkiye Pavyonu’nda küratör Murat Tabanlıoğlu ve proje koordinatörü Pelin Derviş’in sergi ekibinde yer alan Ali Taptık, Alper Derinboğaz, Candaş Şişman, Metehan Özcan ve Serkan Taycan’la beraber hazırladığı Places of Memory (Hafıza Mekanları) başlıklı proje yer aldı.

9 Mayıs-22 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen Venedik Bienali 56. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nda Sarkis’in eserleri yer aldı.  Defne Ayas küratörlüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı koordinasyonuyla gerçekleştirilenTürkiye Pavyonu sergisi, bienalin ana mekânlarından Arsenale’deki Sale d’Armi binasında yer aldı.

Bu yıl 28 Mayıs – 27 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda, Mehmet Kütükçüoğlu, Ertuğ Uçar ve Feride Çiçekoğlu’nun önderliğindeki Hüner Aldemir, Hande Ciğerli, Gökçen Erkılıç, Nazlı Tümerdem ve Yiğit Yalgın’dan oluşan ekibin hazırlayacağı; Namık Erkal ile Cemal Emden’in destekleriyle şekillendirilecek Darzanà başlıklı proje yer alacak

Türkiye Pavyonu Sponsorları

Türkiye Pavyonu, TC Dışişleri Bakanlığı ile TC Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde gerçekleştiriliyor.

Uluslararası Sanat Sergisi’nde yer alan Türkiye Pavyonu 2007 yılında Garanti Bankası tarafından desteklenirken, 2009 yılında İKSV’nin kendi imkânları ile yapıldı. 2007’de başlatılan Venedik Bienali Türkiye Pavyonu Dostları programı 2011 yılında da pavyonun gerçekleştirilmesine katkıda bulundu. 2011, 2013 ve 2015’te sponsorluğu Fiat tarafından üstlenilen Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, 2013 ve 2015 yıllarında SAHA Derneği’nin prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirildi.

2014 yılında 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde yer alan Türkiye Pavyonu ise Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğunda, Häfele’nin prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirildi. 2016 yılında düzenlenecek 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu yine Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğu ve Competenza’nın prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirilecek.

Türkiye’nin Venedik Bienali sergilerinde uzun süreli bir mekânda yer almasını sağlayan kişi ve kurumlar arasında Akbank, Mehveş-Dalınç Arıburnu, Berrak-Nezih Barut, Ali Raif Dinçkök, Vuslat Doğan Sabancı, Füsun-Faruk Eczacıbaşı, Oya-Bülent Eczacıbaşı, Enka Vakfı, Nesrin Esirtgen, Eti Gıda San. ve Tic. AŞ, Ahu-Can Has, Öner Kocabeyoğlu, MAÇAKIZI, Tansa Mermerci Ekşioğlu, Polimeks Holding, SAHA, Taha Tatlıcı, T. Garanti Bankası AŞ, Vehbi Koç Vakfı, Zafer Yıldırım, Yıldız Holding AŞ yer alıyor.