Y. Mim. Sevinç Ormancı Mimaride yeşilin ve enerjinin önemi The importance of green and energy in architecture

Doğadan yaşamımıza yansıyan olumlu enerjiler üzerine araştırmalar yapan ve mekânsal enerji konusunda bir uzman olan Sevinç Ormancı, mimari ve iç mimari tasarımlarında doğadan ilham aldığı gücün yaşamımıza yansıttığı olumlu enerjileri anlattı.
Sevinç Ormancı kimdir?
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nü bitirdikten sonra, Mimar Sinan Üniversitesi’nde İç Mimarlık üzerine yüksek lisans yapan Sevinç Ormancı, Kültür Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışıyor.
GYİAD üyesi olan ve yurtiçi-yurtdışı birçok mimari projeye imza atan Sevinç Ormancı, Sedeko Mimarlık’ın da kurucusudur. Alan Ritchie, Philip Johnson, Lord Rothshieldle ve Javier Barba gibi dünyaca ünlü mimari gruplarla işbirliği anlaşmaları yapmıştır.
Professional architect Sevinç Ormancı, who prepares our magazine’s pages about decoration, is our guest for an interview this month. Studying positive energies of nature reflecting on our lives, as an expert in spatial energy, Sevinç Ormancı told us about the positive energies reflected on our lives through the power she acquires from the nature in architectural and decorational designs.
Who is Sevinç Ormancı?
Sevinç Ormancı, who graduated from the Department of Architecture at the İstanbul Technical University and then studied master’s degree in interior designing at the Mimar Sinan Fine Arts Academy, works as a part-time lecturer at the Kültür University.
A member of the Young Businessmen Association (GİYAD) and the creator of various national-international architectural projects, Sevinç Ormancı is also the founder of Sedeko Mimarlık. She has made collaborating works with world-famous architect groups including Alan Ritchie, Philip Johnson, Lord Rothshieldle and Javier Barba.

‘Doğada var olan olumlu enerjiyi yaşamımıza yansıtmak’ ne demek?
Son yıllarda doğaya farkındalık oldukça arttı. Trendleri bile etkileyen bu seçimler, yaşamımda tasarladığım mimari ve çevre tasarımının ana teması ve noktası. Sebebine gelince, başarının nedenlerinden en önemlisi, sahip olduğumuz doğada var olan gücün, enerjinin üzerine uzun süredir yaptığım çalışmalardan vardığım sonuca göre, doğada var olan elementlerin yaşamımızda doğru kullanımıyla, sadece başarının değil, mutluluğun da anahtarının elimizde olması. Başarı ve mutluluk için gerekli enerjinin, doğada var olan güce ve enerjiye paralel düşünerek yaşamımızdaki enerjiyi yükseltmesi, diyebiliriz kısaca.
Doğada var olan gücün kaynağı olan ‘enerji’ yaşamımızda hayatımızı yukarı çekmemiz için hangi alanlarda mevcut size göre?
Yaşamımızda zorlukların üstesinden gelebilmemizi ve mutlu, başarılı, sağlıklı olabilmemizi etkileyen ‘enerji’nin birçok kaynağı var. Yaşadığımız mekânların arsa konumları, içinin hangi elementlerle tasarlandığı, beraber olduğumuz kişiler, kıyafetlerimizle birlikte kullandığımız yarı değerli ve değerli taşlar, hatta yediğimiz yiyeceklerden enerji almamız mümkün. Mimariden giysiye, giysiden mücevhere her alanda olumlu enerjiyi yaşamınıza taşıyın. Hatta bu enerji yaşadığımız ilişkilerde bile mevcuttur. Dikkat ettiyseniz bazı ilişkiler bizi tüketir, bazıları yukarı çeker. Doğadaki bu enerjiyi doğru kullanarak ilişkilerimize bile çözüm bulabiliriz.

What does ‘projecting the positive energy of nature on one’s life’ refer to?
Recently, the environmental awareness has increased. These choices that even influence trends form the main theme and point of my architectural and environmental designs. As to its reason, according to my long-term studies about the power of nature, most importantly, not only success but also happiness is in our hands through correct use of the elements that already exist in nature. We can summarize it as, the energy enhancement through parallel thinking with the power and energy in nature.
In your opinion, which areas of our lives contain this ‘energy’ that is the source of the power in nature?
There are various sources of the ‘energy’ that has an effect on our happiness, success, health and ability to cope with difficulties. We can get energy by the location of our house, the elements used indoors, the people we get together with, semi-precious and precious stones we use as accessories and even the food we eat. Bring positive energy in your life by ways of architecture, clothing, jewellery and various other areas. This energy exists in relationships too. If you ever noticed, some relationships drain us, while others perk us up. We can find solutions in relationships by using this energy in nature correctly.

Doğadaki enerjiyi yaşamımıza doğru taşımak nasıl mümkün?
Doğanın bize sunduğu bu sayısız zenginlik arasında, doğadaki elementlerin
ve enerjinin doğru kullanımı modadan mimariye, yiyeceklerimize kadar
yaşamımızın her noktasında uygulanabilir. Tabii ki bunun birçok yolu var
ancak herkesin doğadaki elementi farklıdır.
Son yıllarda, Doğu felsefelerinden Wabi Sabi/Zen/Feng Shui ve gündemde
olan ‘green architecture’ın ekolojik yenilebilir enerjisini harmanlayarak,
mimari, iç mimari ve çevre tasarımı projelerimi güncelledim.
Yarı değerli taşların yaşamımıza sağladığı olumlu noktalar nedir?
Uykusuzluğu gideren kuvarsı ve güzel rüyalar görmemizi sağlayan
sarı topazı yatak odalarımızda rahatlıkla kullanabiliriz. Ancak dikkat
edilmesi gereken önemli bir nokta, yatak odanızda sadece dişi kuvars
kullanabilirsiniz çünkü erkek kuvars taşı ayın enerjisi tarafından
uyarıldığı zaman çok güçlü enerji yaydığı için sizi kolay uyutmaz. Mide
rahatsızlıklarına iyi gelen sitrin taşı mutfaklarda, göz hastalıklarına iyi
gelen ametist bilgisayarın olduğu çalışma odalarında, kalp çarpıntılarını
azaltan olivin taşı ise dinlenme odalarında kullanılabilir.
Mücevherde kullanılan değerli taşlar ise üzerimizde taşıyabildiğimiz için
bize doğrudan enerji aktarabilecek önemli kaynakları oluşturuyor.
Günümüzde binalar büyük taş yapılar olarak karşımıza çıkıyor. Artık
sadece taş bina değil, doğanın yoğun bir şekilde hissedildiği, ekolojik
mimari projeler üretmeliyiz. Kısaca günümüz mimarisinde yeşil ve
enerjinin önemini kavramalı ve uygulamalıyız.
How can we correctly project this energy in nature?
Among these countless benefits of nature, correct use of the elements and
the energy in nature can be applied in every area of life, from fashion to
architecture and food. Surely, this has many ways, yet everybody’s positive
energy element is different.
I have updated my architectural, decorational and environmental design
projects through a blend of Eastern philosophies like Wabi Sabi/Zen/Feng
Shui and ‘green architecture’s ecologic renewable energy.
What are the advantages of semi-precious stones?
In the bedroom, we can use quartz that moderates sleep, or yellow topaz that
helps us see beautiful dreams. An important point is that, we can only use
female quartz as the male one might restrict from sleeping with the influence
of the lunar power. Good for stomach disturbances, citrine stone can be used
in the kitchen. Amethyst, as an eye healer, can be used in study rooms with
computers. Olivine stone can be used in recreation rooms as it moderates
heart rate.
Precious stones used on jewelleries stand out as significant sources of direct
energy, because we can carry these on our bodies.
Today, buildings are all about huge stone structures. Now it is time to
produce ecologic architectural projects that give the nature’s feeling. In
brief, we must comprehend and practice the importance of green and energy
in architecture.

roportaj (1) roportaj (2) roportaj (3)

MİMARİDEN GİYSİYE, GİYSİDEN MÜCEVHERE HER ALANDA ENERJİ…

1

Bir çok başarılı ve eşsiz projeye imza atmış olan yüksek mimar Sevinç Ormancı, ilginizi çekeceğini düşündüğümüz bir çok önemli dosya konusu ile bundan sonra www.modaheryerde.com okuyucuları ile buluşacak…
İnsan, evren ve elementler arası enerji ilişkisinin uyum veya zıtlık içinde olması yaşamımızın aynasıdır. Önemli olan sağlanan üretken bütünlüktür. Bazılarımız bu uyumu yaşamlarındaki seçimlerle içgüdüsel olarak kurarak enerjilerindeki yükselişi yaşamlarına taşırlar. Bazılarımız da farkına varıp uygularlar. Farkına varıp uygulamak isteyenler için, elementlerden özellikle yarı değerli taşları mekanlarda kullanan bir mimari grup olarak birçok projeyi hayata geçirdik. Bu projelerden edindiğimiz tecrübeler bizi, tasarımlarda var olan enerjinin yaşamımıza etkileri konusunda, değerli taşların yaşamımızdaki öneminden ötürü Zen Diamond ile bir araya getirdi.
Yaşamımızda zorlukların üstesinden gelebilmemizi ve mutlu başarılı, sağlıklı olabilmemizi etkileyen “enerji”nin birçok kaynağı var. Yaşadığımız mekanların arsa konumları, içinin hangi elementlerle tasarlandığı, beraber olduğumuz kişiler, kıyafetlerimizle birlikte kullandığımız yarı değerli ve değerli taşlar, hatta yediğimiz yiyeceklerden enerji almamız mümkün.
Doğadaki enerjiyi yaşamımıza taşımak çok önemli. Doğanın o muhteşem enerjisini kim red edebilir ki? Onun bize sunduğu bu sayısız zenginlik arasında özellikle yarı değerli ve değerli taşların önemli bir yeri var. Modadan, mimariye yaşamımızın her noktasında olduğu gibi özellikle mücevherde olumlu enerji saklı.
Taşlar duyulmayan ancak sadece hissedilebilen müziklerinden ve enerjilerinden ötürü bizi farkına bile varmadan kendine çeker. Taşların estetik görünümlerinin yanında, içlerinde saklı olan müzik ya da enerji bizi onlara çeken, hatta yaşamımızı değiştirecek gizli gücün gerçek nedenidir.
Taşların özelliklerini bilmemiz, kullanım yerlerini belirlemek adına önemlidir. Takılarda kullanmaya alışkın olduğumuz yarı değerli taşlar, mimaride mekanlarda doğru bir şekilde kullanıldığında yaşamımıza çeşitli faydalar sağlar. Ancak geniş  çok pahalı olacakları için kısmi olarak kullanılabilir..
güzel rüyalar görmemizi sağlayan sarı topazı yatak odalarımızda rahatlıkla kullanabiliriz. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta yatak odanızda sadece dişi kuvars kullanabilirsiniz çünkü erkek kuvars taşı ayın enerjisi tarafından uyarıldığı zaman çok güçlü enerji yaydığı için sizi kolay uyutmaz. Mide rahatsızlıklarına iyi gelen sitrin taşı mutfaklarda, göz hastalıklarına iyi gelen ametist bilgisayarın olduğu çalışma odalarında, kalp çarpıntılarını azaltan olivin taşı ise dinlenme odalarında kullanılabilir.
Mücevherde kullanılan değerli taşlar ise üzerimizde taşıyabildiğimiz için bize doğrudan enerji aktarabilecek önemli kaynakları oluşturuyor.

 

2

Safir şıklığı ve zarafeti yanında kendimizi güçlü bir şekilde ifade edebilmek adına çok faydalı. Safirin derin mavi rengi boğaz şakrasına etkisinden ötürü kendimizi doğru ifade edebilmemize destek olur, bu nedenle özellikle görüşmelerde, iş hayatında kullanılması yararlı olur.

3

Yakut enerjimizi yukarı çekmek adına önemli, çünkü kırmızı taşlar kök çakrasını yukarı çeker. Bu da bizim kendimizi daha dinamik hissetmemizi sağlar, hatta tutkulu aşklar yaşamamıza bile neden olabilir.

4

Zümrüt yeşil rengiyle kalp çakrasına etki ederek huzur ve dinginlik sağlar.

5

İnci, sevgi enerjisini yaşamımıza taşımamız adına önemlidir.

6

Pırlanta, ışığı yansıttığı için negatif enerjiyi tutmaz, dışarı atar. Kullanan kişiye zenginlik enerjisi vererek onu başarıya ve güce yönlendirir, kendini hep yenilemesini sağlar.

 

 

 

 

Sevinç Ormancı

”Kendi yaşamımızı istersek yeniden tasarlayabiliriz” diyen
Y.Mimar Sevinç Ormancı kimdir?
Adana’da doğan Sevinç Ormancı liseyi UAKL’de, üniversiteyi İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlik Bölümü’nde okumuştur. Mimar Sinan Üniversitesi’nde İç Mimarlık üzerine yüksek lisans yapmıştır.Kültür Üniversitesi’nde yarı zamanlı  öğretim görevliliği yapmaktadır,  GYİAD üyesidir ve yurt içinde ve yurt dışında yapılan birçok mimari projede imzası olan  Sedeko Mimarlık’ın kurucusudur. Dünyaca ünlü mimari gruplarla işbirliği antlaşmaları yapmıştır… Alan Ritchie and Philip Johnson  from New York, Doğayı destekleyen Avrupa jet setden Lord Rothshield’le projeler yapan Javier Barba From Spain ,Mimariyi sanatla bütünleştiren Frederick Fisher and partners from Los angeles..Brad Pittle mimari çalışmalar futuristic mimari çalışmalar yapan grup Graftla işbirliği antlaşması yapmıştır..
Uzmanlık alanları arasında mimari stiller, ve mekanlarda  renk, malzeme, ışık bağlantısı, yaşamımıza olumlu enerjiyi çekmek için en önemli kurallar arasında bulunan mekanlarımızda feng shui, ı ching, zen felsefesi, doğa enerjisi ve yarı değerli/ değerli  taşların insanlarda olduğu kadar mekanlarda da kullanımı yer almaktadır. Doğadan aldığımız her enerjinin yaşamımızı tasarlarken önemli olduğuna dair projeleri mevcuttur. Bu konudaki araştırmaları ve çalışmaları devam etmektedir.

Y. Mimar Sevinç Ormancı
sevincormanci@superonline.com
Twitter @sevincormanci

– See more at: http://www.modaheryerde.com/mimariden-giysiye-giysiden-mucevhere-her-alanda-enerji.html#sthash.H0oL68qJ.dpuf

Mimaride yeşilin ve enerjinin önemi

‘Doğada var olan olumlu enerjiyi
yaşamımıza yansıtmak’ ne demek?
Son yıllarda doğaya farkındalık oldukça
arttı. Trendleri bile etkileyen bu seçimler,
yaşamımda tasarladığım mimari ve çevre
tasarımının ana teması ve noktası. Sebebine
gelince, başarının nedenlerinden en önemlisi,
sahip olduğumuz doğada var olan gücün,
enerjinin üzerine uzun süredir yaptığım
çalışmalardan vardığım sonuca göre,
doğada var olan elementlerin yaşamımızda
doğru kullanımıyla, sadece başarının
değil, mutluluğun da anahtarının elimizde
olması. Başarı ve mutluluk için gerekli
enerjinin, doğada var olan güce ve enerjiye
paralel düşünerek yaşamımızdaki enerjiyi
yükseltmesi, diyebiliriz kısaca.
Doğada var olan gücün kaynağı olan
‘enerji’ yaşamımızda hayatımızı yukarı
çekmemiz için hangi alanlarda mevcut
size göre?
Yaşamımızda zorlukların üstesinden
gelebilmemizi ve mutlu, başarılı, sağlıklı
olabilmemizi etkileyen ‘enerji’nin birçok
kaynağı var. Yaşadığımız mekânların
arsa konumları, içinin hangi elementlerle
tasarlandığı, beraber olduğumuz kişiler,
kıyafetlerimizle birlikte kullandığımız yarı
değerli ve değerli taşlar, hatta yediğimiz
yiyeceklerden enerji almamız mümkün.
Mimariden giysiye, giysiden mücevhere her
alanda olumlu enerjiyi yaşamınıza taşıyın.
Hatta bu enerji yaşadığımız ilişkilerde bile
mevcuttur. Dikkat ettiyseniz bazı ilişkiler bizi
tüketir, bazıları yukarı çeker. Doğadaki bu
enerjiyi doğru kullanarak ilişkilerimize bile
çözüm bulabiliriz.
What does ‘projecting the positive energy
of nature on one’s life’ refer to?
Recently, the environmental awareness has
increased. These choices that even influence
trends form the main theme and point of my
architectural and environmental designs. As to
its reason, according to my long-term studies
about the power of nature, most importantly,
not only success but also happiness is in our
hands through correct use of the elements that
already exist in nature. We can summarize it
as, the energy enhancement through parallel
thinking with the power and energy in nature.
In your opinion, which areas of our lives
contain this ‘energy’ that is the source of
the power in nature?
There are various sources of the ‘energy’ that
has an effect on our happiness, success, health
and ability to cope with difficulties. We can
get energy by the location of our house, the
elements used indoors, the people we get
together with, semi-precious and precious
stones we use as accessories and even the
food we eat. Bring positive energy in your life
by ways of architecture, clothing, jewellery
and various other areas. This energy exists in
relationships too. If you ever noticed, some
relationships drain us, while others perk us up.
We can find solutions in relationships by using
this energy in nature correctly.sev

ANTİKALARDAN YORULDUK MODERNİZMİ SEÇTİK

Bu yazımızda yeni yılın bu ilk sayısın dan itibaren ise ülkemizin gerek iş dünyasında, gerekse sosyal yaşamında belli bir yere sahip olan renkli isimlerinin evlerine konuk oluyoruz. Yine Yüksek Mimar Sevinç Ormancı’ nın mimari değerlendirmesi eşliğinde yaptığımız bu keyifli röportajlarda yansıttığımız yaşanan mekanların farklı yönleriyle, kendi yaşam alanlarınızın üzerine yeni anlayışlar geliştirmeniz de mümkün.Bir gazeteci onu ister bir defilede, ister bir düğünde , ister bir tatil gününde görsün , asıl konusu ne olursa olsun Türkiye ekonomisi üzerine bir kaç soru sormadan geçip gidemez yanından. Bu sanki olmazsa olmaz bir kural gibidir. Ama biz bunu yapmadık. Üstelik ekonomik kriz Türkiye’ yi kasıp kavururken! Karşımızdaki Türkiye ekonomisinde çok etkin bir yere sahip olan Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı’ ydı. Bulunduğumuz yerde onun eviydi . Hani ev sıcaklık, huzur , yuvadır ya… Eve girerken tüm sorunlar dışarıda bırakılır, yada öyle olması gerekir ya. İşte bizde bu sıcaklığa, huzura gölge düşürmemek için o gün ekonomiden hiç söz etmedik… Atlı Köşk’ün bahçesini görmüş olanlar bilir, muazzam bir bahçe…Klipsin özel sayısından alıntı..

2

1

Sakıp Bey, boşuna ‘park’ diye söz etmiyor oradan işte. Beylerbeyindeki bu tarihi yalının dış kapısından girdiğinizde de Sabancı Çifti’ nin doğaya olan tutkunluklarını yine görüyorsunuz. Büyüklük olarak Atlı Köşk’teki gibi olmasa da yalının bahçesindeki peyzaj düzenlemesi dikkat çekici… Yine de 1949’dan beri yaşadıkları Atlı Köşk’ü nasıl olup da bırakabilmişler acaba diye merak ediyor insan. Aslında hiç kolay olmamış. Sakıp Bey,’Atlı Köşk’ün bahçesine çıktığım zaman, ağaçlar, çiçekler konuşur benimle. Geçmişim var benim orada. Oradan ayrılmak, o duygulardan kopmak kolay değil.’ derken, eşi Türkan Sabancı da Boğaz’ın Rumeli yakasından sonra Anadolu yakasına alışmanın pek kolay olmadığını söylüyor. Ancak Sakıp Bey ekliyor. ’Lakin , gaye çok güzeldi. Emirgan’ daki o muhteşem koruyu, köşkü, içindekileri harika geri döndürmek, halkla paylaşmak için çıktık yola. Yaklaşık altı ay sonra Atlı Köşk’ün müze olarak açılışını yapacağız inşallah!’ İşte bu niyetle yola çıktıktan sonra da bu yeni yuvalarına taşınmışlar. İki yıldır burada yaşıyorlar. Sakıp –Türkan Sabancı Çifti’nin evi olmadan önce burada kum satılıyormuş.Yeşillik ise hiç yokmuş. Bunun üzerine Sabancılar, doğanın katili gibi görünen teknolojiyi avantaj olarak kullanmış, bahçeye çeşitli ağaçlar diktirmişler.Tarihi değeri olan bu Osmanlı mimarisi yalıyı, Anıtlar Yüksek Kurulu’ ndan gerekli izin alınmasından sonra aslına olabildiğince sadık kalarak restore edip, yeni bir düzenleme ile yaşama geçirmişler. Kısacası geçmişi koruyarak, günümüzde yaşatmayı seçmişler. Yalının giriş katı, üç ayrı oturma grubunun bulunduğu bölümlerden ve yaklaşık 25 kişinin yemek yiyebildiği bir yemek odasından oluşuyor. Bu çok geniş salonun alt katında ise Sakıp Bey’ in ‘yaşamımın bilançosu’ dediği portrelerinden plaketlerine kadar şahsına ait özel eşyalarının bulunduğu kendisine özel bir bölüm var. Buradan Boğaz’ a bakan bahçeye çıkılıyor. Salonun üst katında ise yatak ve giyinme odaları, banyolar, kahvaltı salonu bulunuyor. Onun da üzerinde bir çatı katı… Y. Mimar Sevinç Ormancı, bu yalının mimari anlamdaki genel dekorasyon değerlendirmesini şu şekilde yapıyor:’Beylerbeyi Yalısı, Sabancılar’ ın bir önceki yaşam alanları olan Atlı Köşk’ e göre oldukça yalın, sade, şık bir çizgide dekore edilmiş. Evin genel havasında eklektzim hakim.

3

4

Klasik aksesuarların yanı sıra modern , rahat çizgilerin hakim olması ile ortaya çıkan zıtlık insanın gözünü yormuyor.Bu zıtlıklar arasındaki denge oldukça iyi sağlanmış.Hiç bir stile bağlı kalmadan seçilen aksesuarlar, genellikle Fransız Napolyon Dönemi’ne ait. Halılar, avizeler, mobilyalar bir çok dönemi kapsıyor ve evdeki eklektizm anlayışını destekliyor.Genel havasıyla oldukça yalın.’ Bu genel değerlendirmenin üzerine hemen soruyoruz. Sabancı Çifti’ne :’ Müze gibi bir evden sonra burada çok farklı bir anlayış hakim.Atlı Köşk’te rahat ediyor muydunuz?’ Türkan Hanım,’ Aslında son zamanlarda gerçekten de bu bir soru işareti olmaya başlamıştı.’ Derken Sakıp Bey , ‘ Orada çok fazla antika vardı.Yorulduk. Zaten biz, kendimiz antika olmaya başladık. Onun üzerine biraz daha modern, rahat, değişik bir yaşam olsun istedik.’ Diyor. Peki acaba evlerini hangi kriterlere göre ve nasıl dekore etmişler? Tabii ki konunun uzmanlarına danışarak, defalarca toplantılar yapmışlar. Onların görüşlerini dikkate almışlar. Dostları Güngör Uras, onları Koleksiyon Mobilya’ya gittiklerinde gördükleri mobilyaları çok beğenmişler. Ama serde Kayserilik var ya… Özellikle firmanın ithal ettiği mobilyalar çok pahalı gelmiş. Sakıp Bey’e bakın ne diyor: ‘ İtalya’dan getirip sattıkları güzeldi.Hemen yanında firmanın kendisinin burada yaptıkları… Onlar da gayet güzeldi. Ancak ithal olanlar çok pahalıydı. Bu bizim Kayseriliği uymuyor. Arada bir nüans elbette var.Mimar arkadaşlarımız bu nüanstan dolayı bana katılmayabilirler, ama biz tümüyle yerli üretimi tercih ettik. Hatta kendi marangozumuz, Ramazan Usta’nın büyük emeği vardır mobilyalarda.’ Böylesine ince hesapların Sabancı Ailesi’ nde yerleşik bir gelenek, hatta bir yaşam felsefesi olduğu bilinir.Öte yandan başta resim olmak üzere güzel sanatlar ve estetik değerlere olan tutkusuyla tanınıyor. Sakıp Bey; İşte bu tezat gibi görünen noktada babası, ‘İşçi Hacı Ömer’ in ince zevklerine gönderme yapmadan geçemiyor ünlü işadamı: ‘Babam bizi pekmeze daldırmış.

 

6

Çok çalışarak büyüdük. Ama örneğin resim konusunda babamdan etkilenmişim. Jak Kamhi diyor ki bana, ‘Senin baban, 1940’lı yıllarda Adana’da on kuruşluk işi kimseye bırakmayıp, Erciyes Palas Oteli’nde gazoz kasalarını kendisi satan, ama diğer taraftan evin 300 bin lira olduğu zamanda, 40 bin TL, verip İsveç Kralı için yapılmış bir yemek odası takımı satın alan bir adamdı. Bu yemek odası takımı Emirgan’daki köşkte hala duruyor. Daha mühendisle tanışmadığımız yıllarda, komşu köyde yıkılacak bir Ermeni evinin tavanına hayran kalarak bu tavanı satın alan ve bu tavanı kullanıldığı yeni bir ev yaptıran işçi Hacı Ömer bunu nereden biliyor? Bu Tanrı’ nın bir vergisizidir. Herkesin halı, kilim, altın aldığı resmin yırtılır endişesiyle hiç alınmadığı 1940’lı yıllarda resim almaya başlamış babam. Biz de bunu devam ettirdik işte. ‘Türkan Hanım da çarpıcı bir saptama yapıyor. ‘ Sakıp, çok samimi söylüyorum. Sen zekanı babandan almışsın!’ Hani bazı çiftler bu konularda, anlaşamazlar, daha çok da kadınların dediği olur ya ev dekorasyonu konusunda Sabancılar’da son derece demokratik bir durum söz konusu. ‘ B ütün eşyaları beraber seçtik. Ama pazarlığı daima Sakıp Bey yapar.’ diyor Türkan Hanım. Anlaşmazlığa düştükleri durumlarda ise işi uzmanlarına danıştıkları için, onlar hakemlik yapmışlar ve bu yüzden hiçbir sorun çıkmamış evlerini döşerken. Büyük kızları Sevil Sabancı’nın bu dekorasyonundaki katkısından büyük bir gurur ve övgüyle söz ediyorlar. ‘ Sevil, çok gitti, geldi, bu ev ile ilgili düzenlediğimiz bütün toplantılara katıldı.Renklerde, halılarda, perdelerde çok emeği var. Pişirip, getiren odur.’ Sakıp Bey’in resim tutkusunun yansımaları Beylerbeyi’ndeki bu yalıda da bolca görülüyor. Sevinç Ormancı’nın bu konuda dikkatini çeken en önemli nokta ise evdeki resimlerin ressamları… ‘Dinlendirici havaya sahip olan evde kullanılan resimlerin resssamları çok ünlü resimler değil. Duvardaki resimler; Atmaca, Mustafa Ata, P.Boyar, Nesrin Ç. , Karşı , Adem Genç, Tomur Alayük, Somel, Zeki Faik, Resul, Alaattin Aksoy, Mehmet Gün, Özdemir Altan, Mustafa Altıntaş, Cihat Bucak, F.Başaran, Selim Turan, Nurullah Pek, Neşet Günalp, Komet, Neşe Erdal imzalarını taşıyor. Bu defa Sabancı Ailesi ‘nin yeni yetenekli isimleri desteklemek istediğini akla getiriyor. Sanata olan düşkünlüğü ile tanınan Sabancı Ailesi, bu davranışı ile birçok sanatçının kendisini göstermesi için bir umut kapısı olabilir.’Sakıp Bey, Sevinç Ormancı’nın bu saptamasının çok doğru olduğunu söylüyor. ‘ Atlı Köşk’teki gidişat yerine burada daha modern ve yeni bir tarzı benimsedik…

7

8

Bu resimler içinde geçerli. Daha genç insanlara fırsat vermek, başarılı Türkler’i yüreklendirmek istedik. Sabancı Üniversitesi’ne tahsis ettik. Dağılsın, parçalansın istemedim koleksiyon. Çünkü ölüm herkes için söz konusu. Çocuklarımız bizden sonra belki de münakaşa edeceklerdi bölüşmek için. Koleksiyon bütünlüğünü korumalı ve hatta inkişaf etmeli. Ve kızım Dilek Sabancı da bu konudan yetişiyor, bu işe gönül vermiş durumda. Kısacası bu bir başlangıçtır. Yeni sanatçılara destek vermek gerek.’ Sabancılar’ın yalısında, salonda girişte yerde antika bir Türk halısı var. Sakıp Bey bir Amerika gezisi sırasında New York’ ta keşfetmiş bu halıyı. Bir hayli yıpranmış haldeki Türk eserini almış. Türkiye’ye getirerek deyim yerindeyse bir check-up’tan geçirtmiş. Ve işte bu halı şimdi yalının salonunda göz kamaştırıyor. Sevinç Ormancı ise Sakıp Bey’in yaklaşımını, mimari değerlendirmesi içinde son derece ‘etkileyici’ buluyor. Aslında Atlı Köşk’ün göz kamaştıran ambiansından sonra son derece mütevazi bir ev burası. Acaba bir mimar olarak Sevinç Ormancı ne düşünüyor bu konuda? ‘Ahşap ağırlıklı mekanda ev oldukça sıcak bir havaya bürünmüş. Evde zenginlikten ziyade, sıcaklık hakim. Göz daha zenginliği beklediği için insan bunu biraz yadırgıyor. Bu yüzden biraz daha zengin bir görüntü olsa daha mı iyi olurdu sorusu gündeme gelebilir. Fakat bu mütevazi anlayışta insanı etkiliyor. Sabancı Çifti, görkemli Atlı Köşk’ün yerine, rahat, mütevazi ama bir o kadar da şık bir evde yaşanabildiğini gösteriyorlar’ diyerek aydınlatıyor bizi. Zaten herşey bir yana ev, Sakıp – Türkan Sabancı Çifti, bugüne kadar davet edildikleri mekanlar içerisinde en çok ünlü iş adamının eşi olan Bayan Irısh Carter’ın Los Angeles ‘taki evini beğenmişler. Daha doğrusu hayran olmuşlar. Dünyadaki en büyük ( Toplam 800 parçalık ) Rodin koleksiyonu’nun sahibi olan Bayan Carter’in evi için Türkan Hanım, ‘Adeta bir rüya gibiydi. Çok sade ama muhteşemdi. Rodin’le ilk kez tanıştığımız o evde tuvalette bile bir Rodin vardı… Daha sonra duydum ki o evi satmış, New York’ta çok şık bir apartman dairesine taşınmış. Hatta Sakıp’a takıldım madem satmış o evi biz alsaydık diye. Tabi bu bir espiri. Çünkü o evi almaya bizlerin gücü yetmez!’ diyerek dile getiriyor hayranlığını (Artık siz hayal edin bu nasıl evmiş!) Sakıp Bey, daha sonra bir yolunu bulup Bayan Carter’ı İstanbul’a getirtmiş ve ondan Atlı Köşk’ün açılışında 79 Rodin sergileme sözü almış.

9

Hani herkesin evinde çok sevdiği, özdeşleştiği köşeler vardır. Sakıp Bey’in en sevdiği köşe hangisiymiş biliyor musunuz? Yanıtı Türkan Hanım’da : ‘Benim oturduğum her yerde oturur, benim olduğum her yeri sever Sakıp Bey, ev sahibi ile yaşar’ diyor. Sakıp Beyde onaylıyor. ‘Hanım olmadığı zaman ev mahsun olur, gerçekten ev sahibiyle yaşıyor.’ Röportajımızın bitiminde Sakıp Bey sözlerini ‘ Bu gün geldiğim noktada Allah’a şükürler olsun diyorum ama aslında çok da hatamız var. Eh oda öğrenme faturası…’ diyerek tamamlarken, Türkan Hanım da ‘ Bu gün çok mutluyum. Çünkü akşam evde ayaklarımı uzatıp, televizyon izleyeceğim.’ diyordu. Biz de son sorumuzu Sevinç Ormancı’ ya yönelttik. ‘ Bu evin mimarı siz olsaydınız, ne gibi değişiklikler söz konusu olurdu?’ Bir uzman gözüyle oda şunları söyledi: ‘Bu evin mimarı ben olsaydım modern, yalın mobilyalar olsa bile bu kadar düz çizgilerde olmamasını tercih ederdim. Her şeyin bu kadar köşe köşe olması mekanın çok net çizgilere sahip olmasına sebep olmuş. Belki biraz, daha az ahşap ve biraz daha yuvarlak, yalınlığı bozmadan mekana daha canlılık, hareket, zenginlik kazandırabilirdi. Ancak bu söylediklerim, yanlızca ev, daha ne kadar mükemmel olabilirdi sorusuna bir öneri. Sabancılar’ın yalısı, havasıyla da yalın, mütevazi, şık bir çizgide. Bir şeyi söylemeden geçemeyeceğim. Yurt dışındaki Türkiye’nin sanatsal ve kültürel imajını güçlendirmek istedikleri için sanatı ve kültürü destekleyen bir mimarı olarak, Sabancı Ailesi ne teşekkürlerimi iletmek istiyorum.’

101112131415