LAST OPEN CALL FOR VENICE ARCHITECTURE BIENNALE 2016

EVRENSEL PROJE 2016 VENEDİK MİMARİ BİENALİNE SON AÇIK ÇAĞRI..

Untitled

15.si düzenlenecek “Venice Architecture Biennale” bu yıl da dünya çapında bir sansasyon yaratıp ilgi çekmeyi başardı. Gelecek ay sonunda başlayacak etkinliğe dünyanın birçok ülke katılmakta olup Alejandro Aravena’nın tarafından yönetilmektedir. Bienalin teması ‘Reporting from the front ‘ olarak açıklandı.

The 2016 Venice Architecture Biennale, directed this year by Alejandro Aravena, have taken more attention all around the world about the central exhibition and associated projects which will be on display next months end in Venice. 

venedik bienal 2016

scsc

Proje evrensel bir açık çağrı formatındadır. Seçilen çalışmalar ise 28 Mayısdan 27 Kasım a kadar Sverre Fehn Designed Pavilion’da sergilenecektir.

The announcement is accompanied by an open call for completed projects that address these challenges. Selected projects will be displayed in the Sverre Fehn-designed pavilion at the Venice Biennale from May 28th to November 27th 2016.

wcdas

Bianelin bu seneki ana teması ise ‘Reporting from the Front’ (Gelecekten bildirmek) üzerine olup futuristik mimariyi hedef almaktadır. Katılan Mimarlardan çalışmalarında doğal afetler, konut sıkıntısı, göç, kirlilik, eşitsizlik, trafik ve bunun gibi toplum sorunlarına göndermelerde bulunmaları beklenmektedir. Dünyanın dört bir yanındaki insanların yaşam şartlarının iyileştirilmesi için mimarların rolünün araştırılması hedefleniyor.

According to La Biennale, ‘Reporting from the Front’ will form one single show spanning the venues. “Reporting from the Front” will share work from Architects tackling issues relating to segregation, inequality, suburbia, sanitation, natural disasters, the housing shortage, migration, crime, traffic , waste, pollution, and community participation. The living conditions of people around the world aimed to investigate the role of the architects for improvements.

venedik bienal 2016 türk pavyon

 

Yüz yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren Venedik Bienali, dünyanın en seçkin kültürel kurumlarından biri olarak kabul ediliyor.

Venedik Bienali Türkiye Pavyonu na geçmiş den günümüze kısaca göz atacak olursak..

Türkiye, Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi’nde ilk kez 1991 yılında Beral Madra’nın kişisel çabaları ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yer aldı. Beral Madra, 1991-2001 yılları arasında bienalde yer alan Türkiye sergilerinin küratörlüğü ve komiserliğini üstlendi.

Türkiye Pavyonu, 2003 yılında TC Dışişleri Bakanlığı’nın da desteğiyle bir mekân kiralanmasıyla başlatıldı. 2003 yılındaki ilk Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğü ve komiserliğini de 2007 yılına dek Türkiye’nin Venedik Bienali’ne katılımını sağlayan Beral Madra üstlendi. İlk Türkiye Pavyonu’nda, Gül Ilgaz, Ergin Çavuşoğlu, Neriman Polat, Nazif Topçuoğlu ve Nuri Bilge Ceylan’ın katılımıyla düzenlenen “in Limbo” adlı sergi yer aldı.

2005 yılında Venedik Bienali 51. Uluslararası Sanat Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu’nda, Hüseyin Çağlayan’ın Palazzo Levi’de gösterilen ve Tilda Swinton’ın oynadığı “Olmayan Varolma” adlı video çalışması yer aldı. Serginin küratörlüğünü Beral Madra, koordinatörlüğünü ise Murat Pilevneli yaptı.

Türkiye Pavyonu’nu 2007 yılından bu yana, İstanbul Kültür Sanat Vakfı düzenliyor. Bienale davet edilecek sanatçı ve sanatçıları belirleyecek küratör iki yılda bir değişen Venedik Bienali Türkiye Pavyonu Danışma Kurulu tarafından öneriliyor.

2007 yılında Venedik Bienali 52. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenen Vasıf Kortun, pavyon için bir proje geliştirmek üzere Hüseyin Bahri Alptekin’i davet etti. Alptekin’in “Don’t Complain” adlı yerleştirmesi, girişleri yarı kemerli, her biri özgün beş tekil hücreden oluşuyordu.

2009 yılında Venedik Bienali 53. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nda küratörlüğünü Başak Şenova’nın üstlendiği  “Lapses/*” başlıklı proje yer aldı. Proje, Banu Cennetoğlu’nun “KATALOG 2009” ve Ahmet Öğüt’ün “İnfilak Etmiş Kent” başlıklı işlerinden oluşuyordu.

Venedik Bienali 54. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Türkiye’yi “Plan B” adlı işiyle Ayşe Erkmen temsil etti. Türkiye Pavyonu, Fulya Erdemci’nin küratörlüğünde ve Danae Mossman’ın küratöryel işbirliğinde gerçekleştirildi.

2013 yılında gerçekleştirilen Venedik Bienali 55. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Emre Baykal’ın küratörlüğünde gerçekleştirilen Türkiye Pavyonu’nda Ali Kazma’nın “Rezistans” başlıklı video serisi yer aldı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla Türkiye, 2014 yılından itibaren Venedik Bienali’nde uzun süreli bir mekâna sahip oldu. Arsenale’de 2014-2034 yılları arasında tahsis edilen bu mekân sayesinde Türkiye Pavyonu, 2014 yılında ilk kez Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde de yer aldı.

7 Haziran-23 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde Türkiye Pavyonu’nda küratör Murat Tabanlıoğlu ve proje koordinatörü Pelin Derviş’in sergi ekibinde yer alan Ali Taptık, Alper Derinboğaz, Candaş Şişman, Metehan Özcan ve Serkan Taycan’la beraber hazırladığı Places of Memory (Hafıza Mekanları) başlıklı proje yer aldı.

9 Mayıs-22 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen Venedik Bienali 56. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nda Sarkis’in eserleri yer aldı.  Defne Ayas küratörlüğünde, İstanbul Kültür Sanat Vakfı koordinasyonuyla gerçekleştirilenTürkiye Pavyonu sergisi, bienalin ana mekânlarından Arsenale’deki Sale d’Armi binasında yer aldı.

Bu yıl 28 Mayıs – 27 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Venedik Bienali 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda, Mehmet Kütükçüoğlu, Ertuğ Uçar ve Feride Çiçekoğlu’nun önderliğindeki Hüner Aldemir, Hande Ciğerli, Gökçen Erkılıç, Nazlı Tümerdem ve Yiğit Yalgın’dan oluşan ekibin hazırlayacağı; Namık Erkal ile Cemal Emden’in destekleriyle şekillendirilecek Darzanà başlıklı proje yer alacak

Türkiye Pavyonu Sponsorları

Türkiye Pavyonu, TC Dışişleri Bakanlığı ile TC Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde gerçekleştiriliyor.

Uluslararası Sanat Sergisi’nde yer alan Türkiye Pavyonu 2007 yılında Garanti Bankası tarafından desteklenirken, 2009 yılında İKSV’nin kendi imkânları ile yapıldı. 2007’de başlatılan Venedik Bienali Türkiye Pavyonu Dostları programı 2011 yılında da pavyonun gerçekleştirilmesine katkıda bulundu. 2011, 2013 ve 2015’te sponsorluğu Fiat tarafından üstlenilen Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu, 2013 ve 2015 yıllarında SAHA Derneği’nin prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirildi.

2014 yılında 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde yer alan Türkiye Pavyonu ise Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğunda, Häfele’nin prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirildi. 2016 yılında düzenlenecek 15. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu yine Schüco Türkiye ve VitrA’nın eş sponsorluğu ve Competenza’nın prodüksiyon desteğiyle gerçekleştirilecek.

Türkiye’nin Venedik Bienali sergilerinde uzun süreli bir mekânda yer almasını sağlayan kişi ve kurumlar arasında Akbank, Mehveş-Dalınç Arıburnu, Berrak-Nezih Barut, Ali Raif Dinçkök, Vuslat Doğan Sabancı, Füsun-Faruk Eczacıbaşı, Oya-Bülent Eczacıbaşı, Enka Vakfı, Nesrin Esirtgen, Eti Gıda San. ve Tic. AŞ, Ahu-Can Has, Öner Kocabeyoğlu, MAÇAKIZI, Tansa Mermerci Ekşioğlu, Polimeks Holding, SAHA, Taha Tatlıcı, T. Garanti Bankası AŞ, Vehbi Koç Vakfı, Zafer Yıldırım, Yıldız Holding AŞ yer alıyor.

 

10. Yıla Özel Contemporary İstanbul’a Hoşgeldiniz…

GİRİŞ modaheryerde cont 10giriş resmi

Bu yıl 10. Yaşını kutlamaya hazırlanan Contemporary Istanbul 12-15 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi ile İstanbul Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti.. Çağdaş sanatın en iyi örneklerini sanatseverlerle 10. yılında da buluşturan Contemporary Istanbul, 28 şehir ve 24 ülkeden toplam 102 galeriye ev sahipliği yaptı…

MODA HERYERDE CONTEMPORARY 10.YIL 2

9 yıl boyunca Contemporary Istanbul’u destekleyen Akbank Sanat, bu yıl da fuarın ana sponsorluğunu üstlendi Bu yıl Akbank Sanat standında dünyaca ünlü sanatçı Pablo Genoves’in dünyaca ünlü eserlerinden bir seçki izleyicilere sunuldu.

MODA HERYERDE CONTEMPORARY 10.YIL 3

Farklı bakış açısıyla, çarpıcı, yenilikçi ve öncü projelerini seçkin zevklere sunan , Türkiye’nin en büyük sanat etkinliklerinden Contemporary Istanbul’un ortak sponsorluğunu sürdürdü

Contemporary Istanbul, 10. yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ve iş birliği ile dış alan mecralarda görünürlük sağlayarak çağdaş sanatın her noktaya ulaşmasına öncülük etti.

MODAHERYERDE CONTEMPORARY 10 YIL 4

Dünyadan ve Türkiye’den en iyi çağdaş sanat eserlerini sanatseverlerle buluşturan Contemporary İstanbul, bu yıl 10′uncu yılını kutladı. 2006 yılından beri çağdaş eserleri sanatseverlerle buluşturan Contemporary İstanbul kapılarını açtı. 15 Kasım’a kadar devam edecek olan Contemporary İstanbul 2015′te 24 ülkeden 102 galeri ve 700′den fazla eser ziyaretçileriyle buluşacak. İstanbul Kongre Merkezi ile Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 102 galeriyi barındırdı olan Contemporary İstanbul 23 galeriyi de ilk defa ağırladı

MODA HERYERDE CONTEM 10 .YIL 5

Contemporary Istanbul, Contemporary Tehran (Tahran’dan Çağdaş Sanat) adı altında gerçekleştirilen “Focus” bölümünde İran sanatını temsil eden, Nasser Bakhshi (Aaran Gallery), Babak Roshaninejad (Assar Gallery), Ali Akbar Sadeghi (Shirin Gallery), Moreshin Allahyari (Lajevardi Foundation) ve Houman Mortazavi (Dastan’s Basement) gibi önemli sanatçılar yer aldı

2015 Contemporary İstanbul’da Assar Gallery, Aaran Gallery, Dastan’s Basement, Lajevardi Foundation ve Shirin Gallery gibi Contemporary Tehran’ın katılımcı galerilerinden, 1950- 1960 yılları arasında başlayıp günümüze kadar uzanan İran modern sanatını işleyen ve toplamda 600 eserin bulunduğu özel koleksiyon ”The Mobarqa Collection” ise dikkat çeken sergilerden sadece birkaçı…

MODA HERYERDE CONTEMPO 10 YIL 7

ÇAĞDAŞ İRAN SANATINDAN ÖRNEKLER

Contemporary Istanbul’un bu yılki Focus bölümü ‘Tahran’ üzerinde yoğunlaşıyor. Çağdaş İran sanatından örnekler, Tahran merkezli Aaran Art Gallery, Assar Art Gallery, Dastan’s Basement, Shirin Art Gallery ve Lajevardi Foundation aracılığı ile ziyaretçilerle buluşacak. Diğer yandan İran’ın öne çıkan koleksiyonerlerinden Nadeer Mobarqa ve eşinin sanat koleksiyonu da ‘Mobarqa Collection’ adı altında, Contemporary Istanbul aracılığı ile Türkiye’de ilk defa sanatseverlerin beğenisine sunulacak. 1950 ve 60’lardan bu yana İran modern sanatının öne çıkan parçalarını barındıran Mobarqa Koleksiyonu’ndan 12 eser fuar alanında sergilendi

modaheryerde contempo 10 yıl

İskoçya gezilerinde çektiği video ve fotoğraflarıyla Contemporary İstanbul’da yer alan gazeteci Levent Özçelik, İskoçya coğrafyasının ve insanlarının kendisini etkilemesinden dolayı daha fazla şeyler yapmak adına bu projeyi hayata geçirdiğini vurguladı.

Özçelik, “Çeşitli aralıklarla İskoçya’ya gidiyorum. Orada, özellikle şehirler dışında seyahat ediyorum.

Bu deneyimleri video ve fotoğraflarla aktarıyorum. Bu projenin ilk ayağı bu. Bu sergiyle ilk ayağı başlatıyoruz, ardından kitap geliyor. Sonra bir dijital kitap geliyor, video dokümanterle sona erdireceğiz projeyi diye konuştu

MODA HERYERDE 10 YIL CONT

10. YILINA ÖZEL

Contemporrary Istanbul bu yıl dünyada birçok fuarda öne çıkan sanat galerilerini ağırlıyor. Johann König tarafından Berlin’de kurulan ve katıldığı Art Basel, Frieze Art Fair, London, FIAC, Paris ve Art Basel Miami gibi önemli fuarlarda dünyaca ünlü 30 uluslararası sanatçıyı temsil eden König Galerie Contemporary Istanbul’un 10. yaşında Public Art Fund desteğiyle Brooklyn Bridge Park için yaptığı oyunsu enstalasyonları ile ön plana çıkan Danimarkalı sanatçı Jeppe Hein’ın “Geometric Mirrors” serisini izleyiciyle buluşturacak. König Galerie ayrıca 14-17 Ekim tarihlerinde Frieze London’da tüm eserleri satılan ve büyük bir başarıya imza atan sanatçı Camille Henrot’nun eserlerini de bu yıl İstanbul’a getirdi

Çağdaş İran sanatı örneklerinin sergileneceği Contemporary Tehran ile Uzakdoğu’nun özgün ve çağdaş sanat eserlerinin yer alacağı Contemporary İstanbul 15 Kasım’a kadar gezilebildi

The Sofa Hotel fuarın başladığı günden bu yana sponsor olarak CI misafirlerini ağırladı ve sene içerisinde CI tarafından organize edilen sanat etkinliklerine ev sahipliği yaptı..

10. yılında Contemporary Istanbul’un co-sponsorluğunu ise Doğuş Otomotiv üstlendi. 3. Yılında Audi araçları CI misafirlerine özel hizmet araçları ile etkinliğe lojistik destek sağladı

Bu yılki bir diğer sergi Diageo iş birliği gerçekleşecek. Diageo alanında sanatçı Levent Özçelik ‘Scotchland Projesi’ ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

Uluslararası birçok sanatçının eserlerinin sergilendiği contemporaryden  sizler için seçtiklerimiz..

Limits Off; CI Açılış partisinin ve de Plugin’in sponsoru. Limits Off, Contemporary Istanbul Plugin alanı içerisinde özel bir lounge alanında gençlerle bir araya gelecektir.

Contemporary Istanbul’un, İstanbul’un çağdaş sanat alanına yenilik getiren yeni medya bölümü Plugin’de teknoloji sponsorluğu ise Arçelik.

Teknolojik ürünleri ile Plugin alanına destek veren Arçelik fuar alanında misafirlere TELVE ile kahve ikramı yapıldı.

Contemporary Istanbul için dünyanın farklı lokasyonlarından çağdaş sanat için bir araya gelen galeriler için de konaklama sponsorları arasında; Arts Hotel İstanbul, Avantgarde Collection, Gezi Hotel Bosphorus, Le Meridien Etiler, The Elysium Istanbul MGallery by Accor, Mercure Istanbul Taksim Otel, Pera Palace Hotel Jumeirah,  Point Hotel Barbaros ve Point Hotel Taksim yer aldı.

Şişli Belediyesi, D&R, Nude, Nurus, St. Regis Istanbul bu yılın destekçileri arasında öne çıktı.

Beşiktaş Belediyesi Ortak Projesi ile bu yıl bilim, sanat ve teknolojiye ilgi duyan 7-13 yaş arasındaki çocuklar ve gençler için tasarlanan birbirinden eğlenceli ve eğitici atölyeler düzenlendi. Plug-in 2015’in teması “X-CHANGE” ile bağlantılı olarak geliştirilen bu atölyelerde dijital kültürün genç jenerasyonun birlikte çalışma, etkileşim, kendi kendine yapma ve değiş-tokuş becerilerini geliştirmesi amaçlandı Ayrıca Beşiktaş Belediyesi bu yıl dış alan mecralarında CI’ın onuncu yılına özel görünürlükler sağlayarak, sanatın Beşiktaş’a yayılmasına önemli bir destek sağlamıştır.

TAV’ın havalimanlarında ayrıcalıklı bir seyahat deneyimi sunan markası TAV Passport Contemporary İstanbul’a destek oldu.

Tasarım ödülleri ile Türkiye’nin adını dünyada duyuran seçkin profesyonel mobilya üreticisi Nurus,  ContemporaryIstanbul’a sağladığı ürünlerle destekçi sponsorlar arasında yer aldı Uluslararası pek çok tasarım ödülünün sahibi Nurus’un Contemporary Istanbul boyunca ziyaretçilerin kullanımına sunacağı ürünler, tasarım ve sanat ilişkisinin en güzel örnekleri olarak etkinlik alanını tamamladı.Ferko da ortak sponsor olarak contemporary deydi.

Halkla ilişkiler sektörünün dinamik ve deneyimli ajansı Manifesto, Contemporary Istanbul’un 10. yaşında iletişim partneri olarak yerini alıyor. Sanat iletişimi alanındaki çalışmaları sayesinde Manifesto, Contemporary Istanbul’un ve çağdaş sanatın ulusal ve uluslararası çapta iletişim faaliyetlerini gerçekleştirdi

Sağlık sponsorluğunda Amerikan Hastanesi, basın sporları ise Akşam Gazetesi, Cumhuriyet Gazetesi, Vatan Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Star Gazetesi, Milliyet Gazetesi, BirGün Gazetesi, Daily Sabah, Habertürk Gazetesi, Sabah Gazetesi, Sözcü Gazetesi, Zaman Gazetesi ve Today’s Zaman yer aldı.

Televizyon sponsorları: 24 TV, 360, A Haber, Habertürk, FOX, NTV, Bloomberg HT ve National Geographic var. Best FM, Bloomberg HT, Radyo Eksen, Habertürk Radyo, NTV Radyo, Voyage FM ise radyo sponsorları arasında yerini alıyor. Dergi sponsorları olarak Alem, L’Officiel, Marie Claire Maison, Robb Report, Trendsetter ve Vogue Contemporary Istanbul’a destek veriyor.

Bu yılın online sponsor ise Artsy…

Sanatsever bir mimar olarak dileğim barışı ve sanatı dolu dolu  her daim hissedeceğimiz nice 10 yıllara hepberaber,

Sevgilerimle,

Y.mim Sevinç Ormancı

sevincormanci@superonline.com

www.archisections.com

 www.modaheryerde.com

 

ANDY WARHOL İLE SINIRSIZ POP ART SERGİSİ PARİS’TE..

‘GÖLGELER ‘SINIRSIZ SERGİSİYLE ANDY WARHOL PARİS DE MODERN SANAT MÜZESİNDE..

Andy Warhol kesinlikle Paris de modern müzesinde sergilenen limitsiz sergisiyle yeniden 15 dakikayla Fransa’da ün yapıyor. Serigrafik Marilyn ve çorba kutu tasarımlarının amacı ünlü olmanın yanı sıra kendisini pop sanata adamış 70’lerden günümüze  avangart sahneler inde  yeniden. 1960’larda  New York da doğan Andy Warholin sanatına  kısaca bir özet yaparsak. Onun tanımlanamıyan bir kültür  yarattığına günümüzde de tanık oluruz. Andy Warhol günümüze kadar birçok insanda yarattığı soru işaretiyle ya  yeni bir yol yarattı, ya da sanat olarak  ya da reklam olarak insanları kandırdı sorusu her daim insanların kafasında yer alacak. Andy Warhol. Pittsburgh, Pennsylvania, 1928 yılında doğdu.

O dergi ve reklam için  hayalini gerçekleştirmek için New York’a gitti, 1949 yılında,Andy Warhol ticari sanat eğitimi ve Pazarlama Sanat Dünyasını kucakladı. 1960 yılında, Campbell Çorba kutular ve Coca-Cola şişeleri ile ikonik Amerikan ürünlerinin  resimlerini yapmaya başladı. O fotoğraflardan bazılarında, Marilyn Monroe, Troy Donahue ve Elizabeth Taylor gibi Hollywood yıldızlarının portrelerini boyadı yeniden yorumladı.

Onun stüdyosunun tasarımının görünümü günümüz deki, “Fabrika,” görünümündeydi.Endüstriyel tarza bir örnekdi Her zaman sanatçılar, yazarlar ve Velvet Underground gibi yeraltı müzisyenlerle ile doluydu. O seri üretilen sanat eserlerinde sadece sanatı sanat yapmak için değil sadece yapmaya  karar verdiği için üretti O fabrika  üretilen objelerle birlikte serigrafik serisi olarak bilindi. Nükleer bomba bulutlar, elektrikli sandalye, Sivil Haklar protestocuları saldıran polis köpekleri -Eserlerinde hep topluma karşı  kitlesel bir itiraz olarak vede   gazete kupürlerinin yanısıra markalı ürünlerin,  ünlülerin dikkat çekici neon renklerde boyalı haliyle dikkat çekti  Warhol un Paris’teki 2 ekim 2015-7 şubat 2016  Modern Sanat Müzesi’nde  yapılan limitsiz   sergi açılışında segilenen anıtsal, zamansız  eserlerinden ,Gölgeler serisi , 102 gümüş renkli olarak sergiye gelenlere sunuldu. Daha önce Fransa’da gösterilen bu seri her daim iş yapmaya değer olarak yeniden  karşımızda 102 eser? Soyutlamamı veya gerçekçilik mi?Serginin  etkisi Warhol’un deney filmlerin den bir  şerit gibi, Limitsiz Sergi, Andy Warhol Sınırsız sergi  çeşitli  sosyal medyada parisde  7 kasım 2016 a kadar  Andy Warhol eserleri ile sanatçılara geniş bir yelpaze sunuyor..

Daha da birçok yıl sunacak 15 dakikayla ünlenecek görünüyor. Pop Art’ın Kralı Andy Warhol’un 1978-79 yılları arasında yaptığı, en çarpıcı işlerinden ‘Gölgeler’in Avrupa gösterimi Paris’te gerçekleşiyor.50’li yıllarda doğan ve soyut dışavurumculuğa tepki gösteren sanat akımı Pop Art denince akla gelen isimdir Andy Warhol. He ne kadar işleri sık sık tartışılmış olsa da sanatçı hiçbir zaman çizgisini bozmamıştır. Warhol’un stüdyosunda yarattığı, gölgelerin çarpıtılmış fotoğraflarından oluşan ‘Gölgeler’ sergisi Avrupa’da ilk kez Paris Modern Sanat Müze’sinde sergileniyor.102 tuvalden oluşan 130 metrelik Warhol çalışması ise serginin merkezi.Warhol eserleriyle zaman ve mekan algımız yeniden şekillendiriyorç ‘Gümüş Bulutlar’ sergi salonunda oradan oraya savrulurken ziyaretçilerden bulutların hareketlerine ayak uyduruyor…

 

 

TASARIMDA IŞIK YILI KUTLAMASI…

[KGVID]http://archisections.com/wp-content/uploads/2015/11/VID-20151123-WA0008.mp4[/KGVID]

Toplumların gelişimi ve geleceğinde, ışığın gerek teknoloji gerek yaşam ve sanatdaki önemini vurgulamak üzere 2015 yılı Birleşmiş Milletler tarafından ışık yılı ilan edildi. Bu kapsamda kültürü tasarımı ve sanatı ışıkla buluşturarak yaşamın kaynağını kutlamak üzere 13-29 Kasım 2015 Kasım 2015 tarihleri arasında ilk defa Zorlu centerda gerçekleştirilen istanbul Light Festifal Zorlu Center şehri ışıl ışıl bir açık hava sanat galerisine dönüştürdü.
IŞIK YILI 2

iki kıtayı sanat ve ışıkla birbirine bağlayan Türk 23 eseri istanbullularla buluştu. Zorlu Alışveriş merkezi meydan ve köprü katı, park alanı, raffles oteli Zorlu Performans sanatları merkezi ve metro tünelinin zorlu centera geliş koridorunda gerçekleşti.istanbulun büyülü ışıklarına yepyeni bir renk katan 23 eserin yanısıra ücretsiz workshoplar söyleşilerle 29 kasıma kadar Zorlu centerda buluşacak..

[KGVID]http://archisections.com/wp-content/uploads/2015/11/VID-20151123-WA0007.mp4[/KGVID]

14. İstanbul Bienali’nde İstanbul’a yayılan tuzlu suyun sanat yansımaları

artinternational yazı başına konulacak
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 14. İstanbul Bienali, 5 Eylül-1 Kasım 2015 tarihleri arasında TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori başlığıyla bir dizi işbirliği içerisinde şekilleniyor.
istanbul Bienali’nde, Afrika, Asya, Avustralya, Avrupa, Ortadoğu, Latin Amerika ve Kuzey Amerika’dan 80’in üzerinde katılımcının çalışmaları Boğaz’ın Avrupa ve Anadolu yakasında bulunan 30’dan fazla mekânda gezilebilecek. TUZLU SU, müzelerin yanı sıra tekneler, oteller, eski bankalar, otoparklar, bahçeler, okullar, dükkânlar ve özel konutlar gibi siyah ve su üzerindeki geçici yerleşim alanlarına yayılacak.

1. resim 14 bienal
Carolyn Christov-Bakargiev 14. İstanbul Bienali’ni şöyle anlatıyor: “Tuzlu su dünyada en sık rastlanan maddelerden biri. Vücudumuzdaki sodyum da sinir sistemimizi oluşturan en mühim içerenlerden, bir anlamda hayati ehemmiyet taşıyan bir sistemi çalıştırarak adamları yaşamda tutuyor. Tuzlu su aynı zamanda dijital çağın en yıpratıcı maddelerinden biri. Akıllı telefonunuzu tatlı suya düşürürseniz onu kuruttuktan sonra büyük olasılıkla yine çalışacaktır, ama tuzlu suya düşerse, kimyasal değişimler telefonun bozulmasına yol açabilir. 14. İstanbul Bienali’ni ziyaret ettiğinizde tuzlu suyun üstünde epey vakit geçireceksiniz. Mekânlar arasında, bilhassa de vapurlarla yapılacak seyahatlerle, ziyaretçilerin sanatı hissetmeleri süreleri yavaşlayacak. Bu da çok sağlıklı, çünkü tuzlu su solunum problemleriyle pek çok diğer hastalığın iyileşmesine yardımcı olduğu gibi sinirleri de yatıştırıyor.
2. resim 14. bienal
Sergi, Karadeniz’deki Rumelifeneri’nden Yunan mitolojisinde Altın Post’u arayan İason önderliğindeki Argonotlar’ın geçtiği, sekiz bin beş çehre sene evvel bir su kanalı olarak açılmış dar ve kavisli bir fay hattı olan İstanbul Boğazı’na, oradan da Akdeniz’e doğru, Bizans İmparatorluğu’nun düşmanlarını sürgün ettiği ve Troçki’nin 1929’dan 1933 yılına kadar yaşadığı Büyükada’ya uzanacak.
Bienalde, bazıları çok ufak olmak üzere sergilenecek 1.500’ün üzerinde eserin arasında ellinin üzerinde sanatçının yeni işlerinin yanı sıra denizbilimi tarihi, etraf çalışmaları, sualtı arkeolojisi, Art Nouveau, nörobilim, fizik, matematik ve teosofi tarihinden de yapıtlar yer alıyor. Tarihsel açıdan projeler, nöronu keşfederek 1906’da Nobel Ödülü’nü kazanan Santiago Ramón y Cajal’ın 1870 yılına ait çizimlerinden, Annie Besant ve Charles Leadbeater’ın çığır açan soyut ‘Düşünce Biçimleri’ne (1901-1905), Aslı Çavuşoğlu’nun çok eski ve artık kaybolmuş bir Ermeni tekniğini yeniden yaratarak bir böcekten al boya elde ettiği yeni projesinden Troçki’nin Türkiye’de geçirdiği dönemden esinlenen William Kentridge’in çok kanallı yeni enstalasyonuna kadar uzanacak.”
5. resim 14. bienal

6. resim 14. bienal
Carolyn Christov-Bakargiev’in bienali işbirliği içerisinde şekillendirdiği isimler arasında Anna Boghiguian, Aslı Çavuşoğlu, Cevdet Erek, Pierre Huyghe, Emre Hüner, William Kentridge, Marcos Lutyens, Chus Martínez, Füsun Onur, Emin Özsoy, Griselda Pollock, Michael Rakowitz, Vilayanur S. Ramachandran, Arlette Quynh-Anh Tran ve Elvan Zabunyan yer alıyor. Orhan Pamuk ise 14. İstanbul Bienali’nin Uluslararası Dostları ve Hamileri başlıklı destek programının onursal başkanlığını üstleniyor.
İstanbul Bienali’nin Danışma Kurulu’nda Adriano Pedrosa, Başak Şenova, İnci Eviner, Iwona Blazwick ve Ute Meta Bauer yer alıyor.
İKSV tarafından Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Bienali, geçen bienalde olduğu gibi bu yıl de kapılarını ücretsiz olarak açacak. Bienal mekânları arasında sadece Masumiyet Müzesi’nin girişi ücretli olacak. Bienale aralarında DAI Dilijan Sanat Girişimi – IDeA Vakfı, SAHA – Çağdaş Sanatı Destekleme Girişimi, Avustralya Sanat Konseyi, Mathaf: Modern Sanat Müzesi (Katar Müzeleri), Acción Cultural Española (AC/E), Mondriaan Fonu, Kanada Konseyi, British Council, Henry Moore Vakfı, Culture.pl,İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Norveç Güncel Sanat Merkezi (OCA), Norveç Sanat Konseyi, Fondazione Sandretto re Rebaudengo, Schering Stiftung, Fiorucci Art Trust, Schwarz Vakfı, Dena Çağdaş Sanat Vakfı, Outset Güncel Sanat Fonu ve Kadist Sanat Vakfı’nın da yer aldığı kuruluş, müessese, uluslararası fon sağlayıcı ve fon kuruluşları da destek veriyor.

IMG-20150916-WA0003
TUZLU SUDA NASIL GEZİLİR?
Sanatseverlerin en az üç günde gezebileceği 14. İstanbul Bienali’nde, İstanbul Modern, ARTER, Özel İtalyan Lisesi ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu gibi mekânlar karma sergiye hane sahipliği yaparken, başka bütün mekânlarda bir sanatçı ya da sanatçı topluluklarının işleri görülebilecek.
Galata-Tophane-Beyoğlu Bölgesindeki Mekânları Yürüyerek Keşfedin
Bienal gezisine, Bankalar Caddesi üzerinde, 19. yüzyılda, Osmanlı Bankası’nın merkez binası olarak Fransız asıllı Levanten mimar Alexandre Vallauri tarafından tasarlanan ve 2011 yılında restore edilerek yeniden açılan SALT Galata ile İstanbul doğumlu İtalyan mimar Antoine Tedeschi tarafından 1863 yılında Neo-Rönesans stilinde inşa edilen tarihi Sümerbank binası ve yakın zamanda yeniden açılan Vault Karaköy The House Hotel’den başlanabilir.

Buradan deniz seviyesine doğru giden yolun sol tarafında yer alan, 1913 yılında Vasileios Kouremenos tarafından inşa edilen ve şu anda Sabancı Üniversitesi’ne ait olan Minerva Han içindeki Kasa Galeri’ye geçilebilir. Kemeraltı Caddesi’nden devam eden rotada ise neo-klasik mimariye sahip Galata Özel Rum İlköğretim Okulu ziyaret edilebilir.
Bu rotadaki bir sonraki mekân, Tophane Meydanı’nın 1957-58 yıllarındaki düzenlenmesi sırasında ambar olarak, meşhur mimar Sedad Hakkı Eldem yönetiminde inşa edilen, 2003 yılında Türkiye’nin ilk çağdaş ve modern sanat müzesine dönüştürülen ve 11 Aralık 2004 yılında açılan İstanbul Modern olacak. İstanbul Modern, bienal kapsamında karma serginin yanı sıra tarihi konumlandırmalara da hane sahipliği yapacak.

1950’li senelere kadar tütün deposu olarak kullanılan ve şu anda kâr amacı gütmeyen bir sergi alanı olarak etkinlik gösteren DEPO da bienale hane sahipliği yapacak. Tophane bölgesindeki Boğazkesen Caddesi üzerinde yer alan bir otopark ve bir dükkân da bienal mekânları arasında. 1894’teki İstanbul depreminden üç sene sonra, 1897’de inşa edilen Brukner Apartmanı, yazar Orhan Pamuk tarafından 1999 yılında satın alındı ve Masumiyet Müzesi’ne dönüştürüldü. Masumiyet Müzesi de bienale hane sahipliği yapacak.
1861 yılında kurulan ve 1919 yılında Tom Tom Kaptan sokağındaki bugünkü yerine taşınan Özel İtalyan Lisesi bir başka bienal mekânı. Bu mekânın muhtelif katlarında beş sanatçının projesi yer alacak. Aziz Eugène konağı olarak bilinen, 1869’da inşa edilmiş Fransız Yetimhanesi ise bienalin ziyarete aleni olmayan, üç “hayali” mekânından biri olacak.

Zenovitch ailesi tarafından 1890’larda inşa edilen ve 2010 yılında The House Hotel Galatasaray olarak yenilenen otelin bir odası ile gene Galatasaray bölgesindeki Bostanbaşı Sokak’ta yer alan eski bir ev de bienalin sergi mekânlarından olacak. 1901 yılında inşa edilen Cezayir binası da bir sanatçı projesine ve bienal kapsamındaki kamusal program etkinliklerine hane sahipliği yapacak.
Ziyaretçiler, İstiklal Caddesi’nden Tünel Meydanı’na doğru ilerlerken, 1863 yılında kurulan İtalyan işçi derneği Società Operaia tarafından yaptırılan ve ismini 19. yüzyılda uzun seneler İstanbul’da yaşamış Giuseppe Garibaldi’den alan Casa Garibaldi binasını görecekler. Restorasyon çalışmaları devam eden bu yapı da bienalin ziyarete aleni olmayan “hayali” mekânlarından biri olarak konumlanıyor.

İstiklal Caddesi üzerinde 1910’lu senelerde mimar Petraki Meymaridis Efendi tarafından “Meymaret Han” adıyla inşa edilen ve 2010 yılında Vehbi Koç Vakfı tarafından kâr amacı gütmeyen bir sergi alanına dönüştürülen ARTER binası, üç sergi katında bienale hane sahipliği yapacak.
1. asır sonunda inşa edilen ve Anadolu Pasajı olarak da bilinen kundura dükkânı FLO da 4. katında bir sanatçının çalışmasını ağırlayacak.
Orijinali 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından tasarlanan Bristol Oteli binasının, 2005′te cephesi korunarak renove edilmesiyle inşa edilen Pera Müzesi de üçüncü katıyla bienal mekânları arasında yer alıyor. Bu bölgedeki nihai sergi mekânı ise, Kamondo ailesi tarafından 19. yüzyılda inşa ettirilen ve 2007 yılında restore edilerek 2012’den beri hizmet veren ADAHAN Otel’in bir odası ile otelin altında bulunan Sarnıç olacak.

Kabataş-Kadıköy-Büyükada Rotası
Kadıköy ve Büyükada’da da farklı mekânlar 14. İstanbul Bienali projelerine hane sahipliği yapacak. Kadıköy Yeldeğirmeni’nde yer alan bir sanatçı atölyesi de mekânlardan biri olacak.
Büyükada’da, 1997 yılından bugüne kadar toplu taşıma vasıtayı olarak hizmet veren Kaptan Paşa Deniz Otobüsü, bienal süresince iskelede kalarak sergi mekânlarından biri olacak. Büyükada Halk Kütüphanesi ise bienal konuklarını karşılayacak mekânlar arasında. Art Nouveau tarzından esinlenerek 1908-1911 tarihlerinde Kaludi Laskaris tarafından inşa edilen Splendid Palas Oteli’nin beş odası ve avlusu, bienal projelerini ve kamusal program etkinliklerini ağırlayacak.
1. yüzyılda inşa edilen, 1961 yılına kadar hususi ev olarak kullanıldıktan sonra Balıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından satın alınarak 2010 yılına kadar pansiyon olarak hizmet veren Rizzo Palas, 19. yüzyılın ikinci yarısındaki inşasının ardından İtalyan mimar Raimondo D’Aronco tarafından 1894 depreminden sonra restore edilen Mizzi Köşkü Büyükada’da yer alan sergi mekânlarından. Adadaki başka mekânlar ise, 1907-1908 yıllarında Ermeni bir tüccarın kızları için inşa ettiği, Troçki’nin sürgünde olduğu dönemde kısa bir süre yaşadığı tahmin edilen ve nihai zamanlarda Türkiye’de dizi çekimleri için kullanılan Çankaya 57 ile Yanaros Köşkü, başka adıyla Troçki Evi. Troçki’nin 1932-1933 seneleri arasında yaşadığı Troçki Evi, 1850’li senelerde Nikola Demades tarafından inşa edildi.
IMG-20150916-WA0007

IMG-20150916-WA0004
Bienal Şişli’den Tarihi Yarımada ve Rumeli Feneri’ne Uzanacak
İstanbul Bienali’nin Şişli bölgesinde iki sergi mekânı olacak: 1903-2004 seneleri arasında Anarad Hığutyun Okulu olarak hizmet verdikten sonra yeniden inşa edilerek 2015 yılında açılan Hrant Dink Vakfı ve Agos’un yeni binası ile Agos’un Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in Ocak 2007’de önünde öldürüldüğü, Pangaltı’daki vakfın ve gazetenin eski merkezi Hrant Dink Vakfı ve Agos – Parrhesia Alanı.
Bienal şehrin tarihi yarım adasına kadar uzanacak. İstanbul’un fethinden 24 sene sonra, 1477’de Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen en eski yapılardan biri olan Küçük Mustafa Paşa Hamamı da sergi mekânlardan biri olacak. 1990’lı senelere kadar hamam olarak kullanılan bu bina 1900 m2′lik bir alana sahip. Sultanahmet ile Bizans duvarları arasında kalan, Haliç’e kısa bir yürüme mesafesinde bulunan hamamın iki ayrı girişinde iki sanatçının işleri bulunacak.
Bienalin nihai iki mekânı da Kuzey Marmara’da yer alıyor. Rumeli Feneri’nde, üçüncü köprü inşaatının da yakından görülebildiği deniz feneri bir sanatçının projesine hane sahipliği yapacak. Soğuk harp döneminden kalan paslanmış bir radarın bulunduğu Boğazın Anadolu yakasındaki Riva Kumsalı da bienalin ziyarete aleni olmayan mekânları arasında yer alacak.

Bienalin geçici mekânı Kastellorizo (Meis)
Son olarak, bienalin geçici mekânlarından biri de Türkiye kıyılarından iki kilometre uzaklıkta olan Yunanistan adası Kastellorizo (Meis).
Adada 7-13 Eylül 2015 tarihleri arasında Fiorucci Art Trust işbirliğiyle bir proje gerçekleştirilecek.

20. yüzyılın ortasında doğan büyük sanat hareketi ZERO’nun yenilikçi ve dinamik ruhu ile İstanbul’da!

Akbank Sanat ve Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi ortak çalışmasının ürünü olan “ZERO – Geleceğe Geri Sayım” 2 Eylül’de start aldı
Yirminci yüzyıla damga vuran uluslararası sanat akımlarından biri olan ZERO’nun Türkiye’deki geniş kapsamlı ilk sergisi, Sakıp Sabancı Müzesi’nde sanatseverlerle buluşacak. II. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan maddi, manevi ve kültürel yıkım sonrasında bir grup sanatçının “yeniden başlama” felsefesi ile bir araya gelerek bireysel ve ortak üretimlerde bulunmasıyla ortaya çıkmış bir sanat akımı olan ZERO’nun kurucu sanatçıları ile bu akıma katılan pek çok sanatçının eseri bu sergide yer alacak.
Akımın kurucuları Heinz Mack, Otto Piene, Günther Uecker’in yapıtları ile akıma katkıda bulunmuş Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana’nın farklı tekniklerde ürettiği 100’den fazla eseri bir araya getiren sergi, 10 Ocak 2016 tarihine kadar açık kalacak.

Geleneksel etkinliklerimiz arasına giren İstanbul Art International
Çağdaş sanat açısından dünyanın en enerjik şehirlerinden biri olan İstanbul’da yerel ve uluslararası galerilere dinamik bir platform oluşturan ArtInternational, 4-6 Eylül 2015 tarihleri arasında üçüncü defa düzenlenecek. Diğer yandan dinamik etkinlik programları, konuşmalar ve projeler ile şehrin zengin kültür birikiminin yanısıra gelişmekte olan çağdaş sanat sahnesiyle fuar ziyaretçilerine farklı deneyimler sunuyor.

“Doğu” ile “Batı”arasında doğal bir geçiş yolu olan eşsiz coğrafi konumu ile Artinternational, global çağdaş sanat sahnesine çok hızlı biçimde kültürel bir köprü oluşturuyor.
Yaşamızdaki sevgiyle kurulmuş köprüleri atlamadan doya doya yaşayacağımız sanat dolu bir eylül olsun hepimize..
sevgiyle kalın,,
Y.Mimar Sevinç Ormancı
twitter@sevincormanci


 

Çağdaş sanat arenasında gelecek bugündür..

Istanbul Çağdaş sanat arenasında.. gelecek bugündür…..

istanbul contemporary art… now you see…
Sizler için bu seferki seçimim geleceği bugünden gösteren  istanbul contemporary 2014.Fuarı Gezerken dikkatimi çeken  en önemli nokta binlerce davetli kalabalık nedeniyle galeri standlarını gezmekte hayli zorlandığıydı..Bu nokta sanata gösterilen ilgi açısından oldukça gurur vericiydi.Genel yorumlar ise bu yılın geçen yıllara kıyaslandığında en iyi istanbul contemporary olduğu üzerineydi… 1 2 Esra Oflaz Guvenkaya, Sevinç Ormancı, Pınar Eczacıbası 3 Eser: Sevinchy Türkiye’nin ve bölgenin uluslararası çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul, dünyanın saygın galerilerini, sanat kuruluşlarını, sanat profesyonellerini, koleksiyonerleri ve sanatseverleri İstanbul’da 9. kez buluştu. 13-16 Kasım 2014 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Contemporary Istanbul, 520 sanatçı, 22 ülkeden 105 çağdaş sanat galerisi ile beraber 75.000’den fazla ziyaretçiyi bir araya getirdi. 4. resim modaheryerde5. resim moda heryerde6. resim moda heryerde7. resim moda heryerde8. resim modaheryerde9.. resim moda heryerde   Contemporary Istanbul, Avrupa, Balkanlar ve Orta Doğu’nun en iyi çağdaş sanatını Istanbul’a getirdi Kaçırılmayacak bir buluşma noktası olduğu kadar en genç ve canlı sanat ortamına sahip, çağdaş sanatın geleceğini elinde tutan Istanbul’u keşfetme fırsatı sunan Plugin Yeni Medya bölümü ile de çağdaş sanat dünyasındaki yepyeni ve yenilikçi gelişmeleri takip etme fırsatı yakaladı Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Ali Güreli’nin sözleri ile “9. Contemporary Istanbul ile, yeni bir jenerasyon alanı ve sanat kuruluşu oluşturduğumuz için gururluyuz. CI, yeni ve çağdaş Türk sanatının kesinlikle arkasında duruyor. Geçmişe ya da bugüne doğru değil, geleceğe doğru ilerliyoruz. Bu yüzden de bölgedeki bütün diğer ülkelere kapımızı sonuna kadar açtık. Bölge derken geniş bir bölgeden bahsediyorum: Orta Doğu, Balkanlar, Kafkasya, Doğu Akdeniz ve tabii ki Avrupa.” şeklinde açıklıyor. Lütfi Kırdar’ın yanı sıra İstanbul Kongre Merkezi’ne de yayılan fuar bu yıl,  Akbank Private Banking’in ana sponsorluğunda Yıldız Holding ve 42 Maslak’ın ise ortak sponsorluğunda düzenlenen fuarın bu seneki katılımcı galeriler arasında 10. resim moda heryerde11. resim moda heryerde yer aldı Contemporary İstanbul’2014 de dikkat çeken gurur veren  önemli noktası binlerce davetli kalabalık nedeniyle galeri standlarını gezmekte hayli zorlanmasıydı. Fuarın ArtNews İstanbul dergisinin ev sahipliğinde Karaköy Liman Restoran’da düzenlenen açılış partisinde de yüzlerce davetli kalabalık nedeniyle dışarda kaldı. CI EDITIONS – Sanat edisyonları için üretim, dağıtım ve iletişim platformu Contemporary Istanbul, sanat edisyonlarının, çoklu sanatların farklı formatlarının, kavramsal boyutlarının sunulduğu, tartışıldığı ve paylaşıldığı yeni girişim ve inisiyatifi CI Editions’ı sundu Sınırlı sayıda üretilen özel edisyonların yaygın dağıtmını sağlayacak olan CI Editions, sanatın daha geniş izleyici grubunun yanı sıra yeni sanatseverler ile buluşmasında alternatif bir kanal yaratdı CI yarattığı bu yeni değer ile yeni koleksiyoner gruplarının da oluşturulmasını sağlayarak bir kez daha ayrıcalığını ortaya koydu CI Editions geleneksel baskı edisyonları fikrinden çok daha öteye geçiyor. Baskı (litografi, ipek baskı, dijital baskı) sanatçı kitabı, fotoğraf, video, heykel/obje, neon, ses ve diğer çeşitli alanlarda üretilen sınırlı edisyonların bir sanat eseri olduğunu açıkladı Mustafa Horasan, Hale Tenger, Buğra Erol, Fırat Engin, Orhan Cem Çetin, Ali Emir Tapan, Ardan Özmenoğlu, Ali Taptık, Ahmet Polat, Erdoğan Zümrütoğlu, Gözde Türkkan, Book Lab, Seçkin Pirim, Ahmet Duru, Selçuk Ceylan, Sıtkı Kösemen, Özlem Günyol ve Mustafa Kunt, CI Editions’a özel sanat edisyonları üretecek sanatçılar arasında. Yeni Medya Bölümü PLUGIN ISTANBUL 2. Yılında Contemporary Istanbul’un en büyük yeniliği olan PluginIstanbulYeni Medya Bölümü sanatsal anlamda daha geniş bir alanı kapsamayı hedefliyor, sadece video sanatı değil, ses ve ışık enstalasyonları, etkileşimli ve jeneratif sanat işleri, iç mekanharitaları projeleri, robotik tasarımlar, hepsi ve daha fazlası Plugin Istanbul‘da yer buldu Plugin Istanbul ile Contemporary Istanbul, ait olduğu çağın dışına çıkarak ziyaretçileri geleceğe yollamayı amaçlıyor. Geçen seneki büyük başarıdan sonra daha çeşitli bir içerikle ziyaretçileri karşılamayı hedefleyen Plugin Istanbul’un bu seneki katılımcı galerileri arasında, Galerie AKINCI, DAM GALLERY, URAStudio, Yellow Peril Gallery, Sedition, Kasa Galeri, Galeri MCRD, Musion Eyeliner, NOHlab, videobrasil, MOCC, Perte de Signal, Space Invaders, Zimoun Studios,Çağla Çabaoğlu Galeria, Simon Heijdens, Epitome, Ouchhh, Kurye video, Wiz ve Brigitte Kowanz katılımcılar arasında yer aldı Çin çağdaş sanatına farklı bir bakış Bu senenin önemi Çin çağdaş sanatına veriliyor ve dünya çapında tanınmış Liu Bolin and Liu Dao  gibi Çinli sanatçıları konuk ediliyor. Çin çağdaş sanatı konusu aynı zamanda CI Dialogues programında “Gelecek Bugündür – Çin’de Çağdaş Sanat” ve “Çin’de Sanat Arenası, Piyasası ve Kuruluşları” oturumlarında yer buluyor. 2010’dan beri Çin video sanatı koleksiyonerliği yapan Dr. Michael I. Jacobs’ın gözünden Çin video sanatını görüleceği “Now You See” sergisi yer aldı 12. görsel moda13. resim moda heryerde CI DIALOGUES Öteki sanatın gerçeklerini tartışmaya açılıyor CI Dialogues konferans programı 2014 yılında da güncel sanatın uluslararası fikir liderlerini tartışma ve konuşmalar ile bir araya getiriyor. Plug-in Istanbul Yeni Medya Bölümü ve konuk ülke Çin’in de tartışmalar arasında yer alacağı konferans programının teması “The Other Art. Alternatives. Choices. Options” oluyor. Fuar alanında gerçekleşecek konferansta “Koleksiyonerliğin Geleceği”, “Çağdaş Sanatın Bugünü ve Yarını‘’, “Ses Sanatı” ve “Yarının Fuarı” gibi konular tartışılıyor. Sotheby’s International Yönetim Kurulu Başkanı Robin Woodhead, Christie Hong Kong Çağdaş Sanat Müzayede Müdürü Lauré Raibut, Artnet Kıdemli Başkan Yardımcısı Roxanna Zarnegar, Loop Sanat Fuar Direktörü Emilio Alvatre, CI Dialogues katılımcı konuşmacıları arasında yer alıyor. Yeni küratöryel sergi; CI 90 MINUTE SHOWS CI 2014 CI Program Direktörü Dr. Marcus Graf tarafından gerçekleştirilen etkileyici bir küratoral sergi sunuyor: CI 90 Minute Shows, her 90 dakikada bir, bir sanatçının solo şovunun kurulup, sunulup, tartışılıp, kaydedilip, başka bir sanatçının kurulumu için tekrar boş bir alan bırakılarak oluşturulan bir mekan-sergisi. 50 m2’lik bir kutu biçiminde olacak olan alanda alternatif sunuşlar ve küratoral denemeler için aynı sürecin sürekli devam ettiği deneysel bir forum yaratılıyor. 20 sanatçı bir arada, fuarın dört günü boyunca zaman ve yer temalı kurulumlarını sergiliyor. CI 90 Minute Shows, değişimleri takip eden, sanatın çoğulculuğunu ve çeşitliliğini destekleyen dinamik ve yönlü bir platform oluşturuyor. Ali Emir Tapan, Mehmet Ali Uysal, Charlotte Stein, Lukas Ulmi, Fani Zguro, Ansen, Gentian Shkurti, Island 6, Orhan Cem Çetin, Anri Sala, Dora Garcia, Kajsa Dahlberg, Pipilotti Rist, Beyli Peter, Voldemars Johansons, Özlem Günyol & Mustafa Kunt, İsmail Necmi, Ozan Kerem Bayraktar, Buğra Erol, İrfan Önürmen, Fırat Engin, Mariam Natroshvili & Detu Jintcharadze, Anthony Laurut ve Fred Farrow bu serginin sanatçıları arasında yer alıyor. ART ISTANBUL SANAT HAFTASI – 10-16 Kasım 2014 tarihlerinde sanata doyuyoruz 10-16 Kasım 2014 tarihlerinde İstanbul’da, yerleşik sanat kurumlarının, galerilerin, müzelerin ve kültür kurumlarının düzenlediği etkinlikleri ortak bir yapı içinde, Türkiye ve uluslararası alanda duyurdu. Art Istanbul Sanat Haftası; birçok kültürel aktivite, sanat etkinliği, çağdaş sanat sergileri, yeni kültürel sunular, tartışmalar ve eğitim programlarına erişim sağlayacak ve 2. Istanbul Tasarım Bienali ile aynı zamanda gerçekleşecek. SALT, Istanbul Modern, IKSV ve Sakıp Sabancı Müzesi, Borusan Contemporary ve Masumiyet Müzesi’nin de içinde bulunduğu 40’tan fazla kurumu ve Istanbul’daki galerileri aynı çatı altında topladı.    15. resim contemporary 2014 Kültür Bakanı Ömer Çelik (ortada), fuarı Ali Güreli (solda) ve Hasan Bülent Kahraman eşliğinde gezdi. Fuarın dünkü ön açılışına Kültür Bakanı Ömer Çelik de katıldı. Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, Contemporary Istanbul İcra Kurulu Üyesi Hasan Bülent Kahraman ve Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in karşıladığı Çelik, fuarı gezip Güreli ile Kahraman’dan bilgi aldı. Contemporary İstanbul’un çok başarılı bir organizasyon olduğunu söyleyen Çelik,  Burada gerçek dünya standardında işler yapılıyor. Uluslararası galeriler burada. Çok eski galerilerin yanısıra Genç sanatçılarda burada. Yerli ve yabancı sanatçılar bir arada İstanbul bu fuar sayesinde giderek çağdaş sanata yön veren bir şehir haline geldiğini bizlere gösterdi. Bir çok şeyi ilk defa burada görüyoruz. 2-3 yaşında galerilerin yanısıra 25 yaşındaki galerilerde. En klasik eserleri de görüyoruz, pop art diyebileceğimiz, dijital sanat diyeceğimiz eserleri de görüyoruz. Entelektüel açıdan da çok kışkırtıcı bir yer burası. Küresel ve yerli atölyeler burada. Koleksiyonerler burada. Halkımızın kitlesel halde katıldığı organizasyonlarından biri oldu” diye konuştu. Siyaset ve felsefeyle ilgili yaptığımı birçok okumanın burada aslında pek çok karşılığını görüyorum. Beni yeniden düşündüren eserler görüyorum. Benim açımdan bir beyin fırtınası oluyor” diyen Bakan Çelik sanatın yaşamımızda ki yüzleşmelerine dikkat çekti. GLASSTRESS – Dünyaca bilinen sergi 2015’te 10. Contemporary Istanbul’a geliyor Cam malzeme kullanılarak üretilmiş en iyi çağdaş sanat eserlerinden oluşan eşsiz bir sergi olan Glasstress, 53. Venedik Sanat Bienali’nin resmi etkinlikerinden biri olarak 2009 yılında hayata geçirildi. Venedik Grand Canale üzerindeki tarihi Palazzo Cavalli-Franchetti, Institute of Sciences and Letters binasında gerçekleştirilen proje 1950’li yıllardan günümüze kadar en önemli çağdaş sanatçılar üzerine odaklanıyor. Man Ray’den Rauschenberg’e ve Jan Fabre’den Mona Hatoum’a kadar birçok sanatçının eserleri projede yer alıyor Contemporary Istanbul seçici kurulu tarafından seçilen Türk çağdaş sanatçıları, Glasstress Istanbul 2015’e dahil olacak. Seçilmiş sanatçılar Murano’daki Berengo Studio’da eserlerin üretimi için misafir edilecek. 2015 yılında ilk defa İstanbul’a gelecek serginin katılımcıları arasında; Jaume Plensa, Vik Muniz, Jan Fabre, Seçkin Pirim, Javier Perez, Koen Vanmechelen, Jean Arp, Tracy Emin, Orlan, Erdağ Aksel, Murat Morova, Ardan Özmenoğlu..     Bir sonraki sanatı, mimariyi, tasarımı kucaklayan  yazımda buluşmak üzere, sevgilerimle, twitter @sevincormanci sevincormanci@superonline.com
profil giriş resmim ..artistik selfie bakış.. moda heryerde

Bir Mimarın Sanatla Olan Aşkı

Bir Mimarın Sanatla Olan Aşkı

Sanat farklı bakışlarda özgür olmayı kabul edebilmeyi, ortaya koyabildiği gibi kişiye dinamik yenilikçi yaratıcı duyarlı iletişime açık olmayı teşvik ettiği ve tasarımlarımıza ilham kaynağı olduğu için, 13. İstanbul Bienali biz mimarlar için her zaman vazgeçilmezdir. Bienal çerçevesinde olan 88 sanatçı ve sanatçı grubunun işlerinin yer alacağı 13. İstanbul Bienali, İstanbul Kültür Sanat Vakfı( IKSV) Koç Holding sponsorluğunda 14 eylül ‘Anne ben barbar mıyım?’ başlığıyla açılan kapılarını 20 ekim pazar gününe kadar devam edecek… Size önereceğim Sakıp Sabancı Müzesindeki Anish Kapoor ,Galerist’deki Art International, Borusan Contemporary, Kadir Has Üniversitesi’ndeki Drew Tal, Çağla Cabaoğlu Art Gallery Komet Moment, Bienal kapsamındaki PG Art Gallery’ de ve İsmail Acar atölyesindeki sergiler gidilmesini önereceğim sergiler arasında.

DOĞUYA  YÖNELİŞ…
Sizler için kaleme aldığım 13. Bienal kapsamında sergilerdeki açılışlarına gittiğim  Drew Tal ve İsmail Acar’ın sergisi bu yazımın görselleriyle 13. Bienal sergisinden favorilerim  arasında… Neden bu ikisi derseniz cevabını iki bölümlük yazımda göreceksiniz… 13 Eylül Cuma günü Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Can Has  ve eşi  Ahu Has ev sahipliğinde düzenlenen  kokteylinde  iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin yanı sıra koleksiyonerleri de bir araya getirdi. Kadir Has Üniversitesi’nin Rezan Has Müzesi’nde Henk Slager’in üstlendiği Şen Bilge  ile  ‘Doğuya Yöneliş’ sergisinin açılışında Tiong Ang’ın çalışmasında canlı bir performası da sanatseverlerle buluşturuldu. Bu sergiyi seçmemin en önemli sebebi kelimelerle ifade edemediğim doğuya yöneliş in gizemini Drew Tal’ın eserleriyle ifade etmek istemem… Uzakdoğu’dan, Doğu’dan portrelerle ve portrelerdeki yansımalardan da göreceğiniz gibi güzelliğin yanı sıra doğuya yönelişin gizeminin, anlamının tüm yansımaları karşımızda…

ÜNLÜ RESSAM İSMAİL ACAR ATÖLYESİNİ N KAPILARINI ÜNLÜ SANATÇILARA AÇTI…
 13. İstanbul Bienali kapsamında Barselona merkezli Tatiana Kourochkina Galeria dart Ariel Roger Paris kuratörlüğünde gerçekleştirilen Green Flower Street isimli sergi görülmeye değer… 20 yıldır çalışmalarını sürdürdüğü atölyesini ilk kez farklı sanatçılar ile birlikte ortak bir konsept doğrultusunda açan ressam İsmail Acar sergide; fotoğrafçılıktan heykele video yerleştirmeye ve  dijital teknolojiden oluşan eserleri bulunan bir çok yabancı sanatçı ile çalıştı. Din dil ırk ayrımı olmadan bir araya gelen 17 sanatçı sanatın birleştirici gücünü bir kez daha kanıtladı.

GÖRME ENGELLİLERE GÖRE ÖZEL AYARLANMIŞ SERGİ ALANI
İsmail Acar’ın sergisini favorilerim arasına almamın sebebi ise görme engellilere özel  olarak tasarladığı alan… Dünyada ilk kez görme engellilerinde gezebileceği bir sergi konsepti ile sanatseverlerin karşısına çıkan İsmail Acar görme engellilerin karanlık dünyalarından yola çıkarak onları engelli olmayan sanatsever ve izleyici olarak konumlandırıyor. Ve bu düşüncenin beni derinden etkilediğini saklamayacağım… Beş duyu konsepti ile adlandırdığı sergilendirmede bir anlamda görenlerin dünyasını, görmeyenlerin dünyası ile karşılaştırıyor. İsmail Acar; siyah oda ve beyaz oda temalarıyla iki ayrı dünyayı bir düzleme taşıyor… Sergi; 12 kasıma kadar gezilebilir…
İsmail Acar’a bu duyarlılığından ötürü tüm sanatseverler ve kendi adıma teşekkür etmek istiyorum..

Ünal- Berna Demirkaya

İsmail Acar Atölyesinin en huzurlu köşesi

Ceren Akdağ
Pek çok anlamda önemli bir kültür merkezi olan İstanbul’un  kültür ve çağdaş sanat alanında varlığını güçlendirmesine destek olan  bir çok kuruluş mevcut. Bu kuruluşları da ayrıca gönülden kutladığımı belirtmek istiyorum. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un da ifade ettiği gibi İstanbul Bienali’nin Venedik Sao Paolo ve Sydney gibi dünyanın en  prestijli bienalleri arasında yer almasından gurur duymalarına yürekten katılıyorum… İstanbul gibi kültür sanat şehri olan bir şehirde  bir mimar olarak yaşamaktan dolayı gurur duyuyorum…
Daha nice sanat mimari dolu paylaşımlara…
Y. Mimar Sevinç Ormancı
sevincormanci@superonline.com
Twitter @sevincormanci

Orient Express Yolcusu Kalmasın…

1

19. yüzyılda, Paris-İstanbul seferini yapan Orient Express yolcularının İstanbul’da konaklayacakları lüks ve ihtişamı bir arada sunan özel bir otel olarak 1882’de kurulan, ülkemizin ilk uluslararası oteli Pera Palace Hotel Jumeirah’dir. Otel; kuruluşunun 121. yılını geçmişten günümüze uzanan müzikli bir yolculuk hikâyesi ile kutladı. Ünlü Piyanist Ayşegül Kuş Durakoğlu tarafından Amerika’da kurulan Musica Mundana Oda Müziği Grubu’nun seslendirdiği “Orient Express ile Müzikli Yolculuk” konseri İş Bankası PRIVIA ve T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı sponsorluğunda otelin Grand Pera Balo Salonu’nda gerçekleştirildi. Tasarımıyla her gidişimde beni etkileyen bu mekanda ayrıca Orient Express treniyle Paris’ten İstanbul’a kadar uzanan ve Pera Palace’ta noktalanan tren yolculuğuna eşlik eden Osmanlı nağmeleri, Balkan müzikleri, çingene nağmeleri, valsler, aryalar, polkalar ve mazurkalar 121 yıl sonra Pera Palace’ın tarihi binasında yankılanmasını yakından hissetmek gerçekten heyecan vericiydi.. Demet Sabancı Çetindoğan ve Pera Palace Jumeirah otel müdürü Pınar Kartal Timer’in  misafirperverliğiyle gecenin her dakikası çok güzeldi. Cengiz – Demet Sabancı Çetindoğan çiftine dünden bugüne her daim klasik olan Pera Palace Jumeirah’ı dünya markası haline getirdikleri için hem teşekkür hem de kocaman bir alkış.. 1800’lerden beri İstanbul kentinin kültürüne yakışan, sanatla iç içe yapılan bu  kutlamada bir mimar olarak Fransız döneminin etkilerini gördüğümüz Pera Palace Jumeirah’ın mekânsal görsellerini sizlerle mimar & içmimar gözüyle paylaşmak istedim..

2

Pera Palace Hotel, Jumeirah Giriş

3

Pera Palace Hotel, Jumeirah

4

Pera Palace Hotel, Jumeirah Kubbeli Ceiling

5

Pera Palace Hotel, Jumeirah Pierre Loti Suite

6

Pera Palas Orient Express yolculuğu yüzyıl sonra; bu kez müzikle ve Pera Palace’a ulaşmasıyla 121. yıldönümünü kutlandı. Aynı zamanda bu gecenin başka bir anlamı da vardı. Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Jumeirah grubuna Pera Palace’ın dâhil oluşunun da birinci senesinin kutlandığı davetteki davetliler en az mekan kadar şıklardı…

7

Demet – Erol – Arzu Sabancı

8

Nicholas Clayton – Pınar Kartal Timer

9

Feryal Gülman

Bu yazımda iç mimarinin yanı sıra müzikte de, Orient Express konserini ilk kez seslendiren Musica Mundana’dan haberdar olduk. Pera Palace, Orient Express yolcuları için açılmış, ilkleri içinde barındıran çok lüks bir otel olmasının yanı sıra geçmişiyle hikayeleriyle olduğu kadar tasarımıyla çok zengin bir otel.. Bu projeyle, dinleyenlere Orient Express treninin Paris’ten başlayıp, İstanbul’a gelene kadar geçtiği bütün şehirleri yansıtan, hikâyelerini anlatan zengin bir program içinde  klasik tasarımıyla her daim favorilerimden olan Pera Palace Jumeirah ın doğum gününde davetli olmak benim içinde bir keyifti.

10

Elif Kask, Sevinç Ormancı

11

Pınar Kartal Timer Hacı Sabancı, Demet Sabancı

12

Pınar Kartal Timer,Nicholas Clayton, Sevinç Ormancı, Elif Kask, Chris Junnian Liu ve karşı sırada Prof Oktay Kadayıfçı

Hem sanatı hem mimariyi hem müziği birlikte bu gecede bizlere yaşatan ismini tek tek yazamasam da ilgililerin hepsine ayrıca tekrardan çok teşekkür ederim…
Sanatın, müziğin, mimarinin iç içe olduğu nice güzel paylaşımlara, sevgilerimle,
www.jumeirah.com
facebook.com/pera.palace
twitter.com/perapalace
Y.Mimar Sevinç Ormancı

sevincormanci@superonline.com
Twitter @sevincormanci
– See more at: http://www.modaheryerde.com/orient-express-yolculari-dunden-bugune-tasarimiyla-her-daim-sik-klasik-pera-palace-jumeirahda.html#sthash.wo6gacvB.dpuf

Olmazsa Olmazlardan Çağdaş Sanat.. İstanbul Contemporary

1

Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki,
nakış  ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltraş, bina ile olursa mimarlık olur…
M.K..ATATÜRK
Yazımı 10 kasıma özel olarak Cumhuriyeti bize hediye eden sonsuza kadar  yaşayacak olan  dünyanın en büyük lideri olan, Atam olduğu için her daim gurur duyduğum, her daim teşekkürü borç bildiğim M.K.Atatürk’e ithaf ediyorum..

2

Ali İbrahim Öcal eseri
Türkiye’nin en kapsamlı uluslararası çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul dünyanın saygın galerilerini, sanat kuruluşlarını, sanat profesyonellerini, koleksiyonerleri ve sanatseverleri İstanbul’da 8. kez buluşturdu. 7-10 Kasım 2013 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşmiş olan  Contemporary Istanbul bu sene 750 sanatçı, 3000 eser, 21 ülkeden 92 çağdaş sanat galerisi ile beraber   kendi içindeki değerlerini  görmeye çalıştım. ve Mimar olarak sizler için seçtiklerim ise kendi yaşam felsefem olan doğa,insan,aşk, mimari ve yaşam üzerine olanlar.

3

Murat Pulat eseri
Ana sponsorluğunu Akbank Private Banking, ortak sponsorluğunu Zorlu Center ve Yıldız Holding, özel proje sponsorluğunu ise uluslararası petrol ve doğalgaz şirketi OMV’nin nin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türk Hava Yolları, Point, Sofa ve Martı Hotellerinin yanı sıra; Hürriyet, Sabah, Milliyet, Vogue, Bloomberg,  Habertürk ve  a Haber’in desteklediği sponsorlarla  üstlendiği 8. Contemporary Istanbul’da sergilenen eserlerin %50’si Balkanlar, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz bölgelerinden %50’ si ise Avrupa ve Amerika kıtasından seçki halinde sanatseverlere sunuldu.

4

Murat Kösemen eseri5

6

Çağla Cabaoğlu Art Gallery

Dünyanın en önemli galerileri arasında yer alan Marlborough Gallery, New York; Galerie Lelong, Paris; Andipa Gallery, London; Opera Gallery, Cenova; Galeria Filomena Soares, Lizbon; Galeria Javier Lopez, Madrid; Senda Gallery, İspanya; Michael Schultz, Almanya; Klaus Steinmetz, Kosta Rika, ve Türkiye’den Dirimart, Galerist, Galeri Mana, Galeri Nev, Pi Artworks, Rampa, x-ist ,PG art Gallery,Çağla Çabaoğlu Gallery,Galerie Frank Pages,Ekavart,Galeri Baranz  katılımcı galeriler arasında oldular…

7

Villa Arcontemporary
Contemporary Istanbul 8. senesinde yurtdışından birçok koleksiyoner grubunun da uğrak noktası oldu. Uluslararası Kurumsal Çağdaş Sanat Koleksiyonerleri Derneği IACCCA’nın (International Association of Corporate Collections of Contemporary Art) 30 seçkin üyesi fuar açılış günlerini izlemek üzere İstanbul’dalardı…
CI Dialogues Konferans Serisi
CI Dialogues, her yıl olduğu gibi bu yıl da güncel sanatın uluslararası fikir liderlerini konferans ve konuşmalarla bir araya getiriyor. Bu yıl ‘Yeni medya, yeni teknolojiler ve sanat’ odaklı CI Dialogues programı ‘Sanatın geleceği, geleceğin sanatı’ üzerine bir tartışma platformu oluşturacak. Dünyadan yeni medya
koleksiyonerleri, sanatçıları, kuratörleri ve konusunda uzman kişilerin katılacağı program  Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi Medya Fuarı Unpainted Direktörü Annette Doms, Loop Art Fair Komites Üyeleri ve Yeni Medya Koleksiyonerleri Isabel & Jean-Conrad L’emaitre Leyla Alaton fuar konuşmacıları arasında.
“New Horizons – Yeni Ufuklar”ın Konuğu; Rusya
Türk çağdaş sanatının yanında çevre ülkelere de ev sahipliği yaparak İstanbul’u merkez haline getirmeyi amaçlayan Contemporary Istanbul, bu sene “New Horizons – Yeni Ufuklar” bölümünde Rusya’dan galerilere, sanatçılara, küratörlere, sanat eleştirmenlerine ve koleksiyonerlere yer veriyor.
Contemporary İstanbul Rusya’dan katılım gösterecek 7 galerinin yanı sıra, sanatçılara, küratörlere, yayınlara, sanat eleştirmenlerine ve önemli bir koleksiyoner grubunu da ağırlayacak. Yeni Ufuklar kapsamında 8. Contemporary Istanbul’a katılan galeriler ise; Marina Gisich, Anna Nova Gallery, Blue Square Gallery, Galerie Iragui, Pop/off/art, Art.re.Flex Gallery, Al Gallery

8

Hakan –Seyla Ovadiya Karadeniz, Pınar Du Pre

9

Pırıl Güleşçi ile ben..PG art gallery Ayşe Wilson eseriyle..

Özel Proje; “Diyalog: Viyana’dan Sanat”
Contemporary İstanbul’un yeni proje sponsoru OMV’nin sponsorluğunda gerçekleşen özel proje “Diyalog:Viyana’dan Sanat” çerçevesinde Avusturyalı çağdaş sanatçıların eserleri sergilendi. Katılacak sanatçıların seçimi, çeşitli sanat alanlarında uzman on farklı küratör tarafından özenle yapıldı. Küratörlerin her biri, seçimlerini bir tanınmış sanatçı ile bir gelecek vaat eden genç sanatçı adayı yönünde kullandı. Jakob Lena Knebl, Brigitte
Kowanz, Hans Scheirl, Constantin Luser, Gabriele Edlbauer, Rudolf Polanzsky, Rita Nowak, Diyalog Viyana’dan Sanat kapsamında eserleri görülebilecek sanatçıların arasında yer alıyor.

Hermann Nitsch Performansı
Viyana Aksiyonizmi’nin kurucularından Hermann Nitsch (1938), 66. Boya Aksiyonu’nu (Malakt; Painting Performance), 8. Contemporary Istanbul’da 500 m2’lik bir alanda fuar boyunca sergilendi.
Humboldt Forum
Önümüzdeki deki on yıl, Berlin’in tarihi kalbinde, önemli bir küresel erisimi bulunan, eşsiz bir sanat, kültür, bilim ve öğrenim merkezinin doğuşuna tanıklık edecek. Berlin Sarayı’nın yeniden inşası ile  sanat merkezi haline gelecek Humboldt Forum’un koordinatörlüğünü çağdaş sanat danışmanı, sanat teorisi uzmanı ve aynı zamanda Contemporary Istanbul danışma kurulu üyesi Dr. Çetin Güzelhan yaptı.
Art Istanbul Sanat Haftası…
İstanbul’a olan ilgiyi arttırarak, kentin uluslararası çağdaş sanat çevrelerince daha iyi tanınmasını sağlamak ve sanat çevrelerini kente çekmek amacıyla düzenlenen “Art Istanbul” sanat haftası bu sene 4- 10 Kasım 2013 tarihlerinde ikinci defa hayata geçirildi Tüm şehirde bir hafta sürecek olan sanat  haftası Art Istanbul, sanat müzeleri, kurumlar ve galerileri içeren katılımcılarıyla sergi açılışları, rehberli geziler, sanatçı konuşmaları ve panellerden oluşan bir program sunuldu. Projenin ikinci yılında, İstanbul’da yerleşik galeriler, IKSV, İstanbul Modern, Sabancı Müzesi, Pera Müzesi, Proje 4L Elgiz Müzesi, SALT ve daha birçok sanat kurumu, sanat inisiyatifleri ve Avrupa ülkelerinin kültür merkezlerinin etkinlikleri ortak bir yapı içinde izleyiciyle paylaştı. 2. Yılında da T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile uluslararası alanda tanıtıldı..

10

Emire Konuk

11

HOPE

12

Hakan Helvacıoğlu,İsmet Doğan eseriyle

 
Bodrum Contemporary Art Campus…
Contemporary Istanbul sekizinci yılında Bodrum Yahşi’de “Bodrum
Contemporary Art Campus” isimli sanatçı rezidanslarının yer aldığı sanat kampı projesini başlattı. Akademik koordinatörlüğünü Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın üstlendiği sanatçı kampı programı, 12 ay boyunca uluslararası kurum ve üniversiteler ile iş birliği halinde yurtiçi ve yurtdışından genç çağdaş sanatçılara eğitim ve üretim imkanı sunuyor. 2 milyon dolarlık yatırımla hayata geçen BCAC, dünyaca ünlü çağdaş sanatçıları Bodrum’a davet ederek genç sanatçılarla beraber çalıştılar. Katılımcı çağdaş sanatçıları belirleyecek BCAC Seçici Kurulu; Prof. Dr. Ali Akay, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı, Küratör, Contemporary Istanbul Danışma Kurulu Üyesi, Ali Güreli, Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı, Bige Örer, İstanbul Bienali Direktörü, Faruk Sade, Siyah-Beyaz Galeri Sahibi, Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Contemporary Istanbul Genel Koordinatörü, Michael Schultz, Gallery Mıchael Schultz Sahibi, Contemporary Istanbul Danışma Kurulu Üyesi, Tarık Ersin Yoleri, Yoleri Fine Art Galerisi Sahibi…
CI BİENALETKİNLİKLERİ;
Çoğulcu, Şiirsel, İronik’ Sergisi…
Contemporary Istanbul ve The Sofa Hotel işbirliğiyle 10 Eylül – 10 Ekim 2013 tarihleri arasında 13. İstanbul Bienali ile eşzamanlı olarak düzenlenen ve Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünü yaptığı ‘Çoğulcu, Şiirsel, İronik’ Sergisi; sanatseverlere son dönem güncel sanatından 18 çağdaş eseri içeren geniş bir yelpaze sundu.

Contemporary Istanbul’un 8. yılında en büyük yeniliği Plug-in Istanbul Yeni Medya Fuarı. Video, yeni medya ve genel anlamda dijital sanatın bütün tarzlarına adanmış Plug-in Istanbul; ses ve ışık enstalasyonları, etkileşimli ve jeneratif sanat işleri, iç mekan mapping projeleri, robotik tasarımlar 1.000 m2’lik bir alanda buluşturarak mimari çalışmalara da öncülük etmiş oldu.
Dünyaca ünlü Marlborough Gallery, sergi dolayısıyla, Ahmet Güneştekin onuruna Nişantaşı Park Şamdan’da özel bir kutlama yemeği verdi. Ev sahipliğini Marlborough Gallery direktörlerinden Marcia Levine ile Michael L. Gitlitz’in yaptığı yemekte sanat, siyaset, medya, iş ve cemiyet hayatından isimler ağırlarken Contemporary İstanbul’un özel proje sponsoru olan OMV, DIYALOG: ART FROM VIENNA sergisi için  İstanbul Kültür Merkezi’nde düzenlenen kokteyle OMV CEO’su Gerhard Roiss ve OMV Türkiye davetin evsahipliğini üstlendi, Viyana Belediye Başkan Vekili Michael Ludwig, Avusturya Başkonsolosu Christine Wendl, Avusturya Büyükelçisi Kalus Wölfer gibi isimlere de ev sahipliği yaptı.
İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile İstanbul Kongre Merkezi’nde 16 bin metrekarelik alanda gerçekleşen Contemporary Istanbul’u  açılış günün sonunda 17 bin sanatsever ziyaret etti. , Fuarda yer alan eserlerin toplam değeri ise 180 Milyon TL iken yüksek fiyatlı eserler arasında yer alan Jaume Marianna Bronze ex. 2/3 isimli eseri ise alıcı buldu.

13

Talia- Muge KaraMızrak- Rahşan Düren,Rahsan Düren eseriyle

14

Stories of the water eseriyle Mehmet Günyeli- Sevinç Ormancı- Hakan Özkaraman

15

Rabia Güreli- Mustafa Taviloğlu- Ali Güreli, Contemporary İstanbul

16

Ali Güreli, Cem Yılmaz , Contemporary İstanbul..

 

 
Contemporary Istanbul etkinlikleri dahilinde düzenlenen ‘SLINKACHU GLOBAL MODEL VILLAGE’ sergisinin açılış davetinin yanı sıra olmazsa olmaz çağdaş sanat her daim  devam ediyor.devam etmeye de devam edecek.Bize çağdaş sanat ortamını  dolu dolu sağlayan  herkese tek tek teşekkür ederim..
“Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat sanatkar olamazsınız..
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir…” M.K.Atatürk

17 18

.. yaşamlarımızda nice mutlu çağdaş sanat paylaşımlara hep beraber…
Y.Mimar Sevinc Ormancı
sevincormanci@superonline.com
Twitter @sevincormanci

MİMARİDEN GİYSİYE, GİYSİDEN MÜCEVHERE HER ALANDA ENERJİ…

1

Bir çok başarılı ve eşsiz projeye imza atmış olan yüksek mimar Sevinç Ormancı, ilginizi çekeceğini düşündüğümüz bir çok önemli dosya konusu ile bundan sonra www.modaheryerde.com okuyucuları ile buluşacak…
İnsan, evren ve elementler arası enerji ilişkisinin uyum veya zıtlık içinde olması yaşamımızın aynasıdır. Önemli olan sağlanan üretken bütünlüktür. Bazılarımız bu uyumu yaşamlarındaki seçimlerle içgüdüsel olarak kurarak enerjilerindeki yükselişi yaşamlarına taşırlar. Bazılarımız da farkına varıp uygularlar. Farkına varıp uygulamak isteyenler için, elementlerden özellikle yarı değerli taşları mekanlarda kullanan bir mimari grup olarak birçok projeyi hayata geçirdik. Bu projelerden edindiğimiz tecrübeler bizi, tasarımlarda var olan enerjinin yaşamımıza etkileri konusunda, değerli taşların yaşamımızdaki öneminden ötürü Zen Diamond ile bir araya getirdi.
Yaşamımızda zorlukların üstesinden gelebilmemizi ve mutlu başarılı, sağlıklı olabilmemizi etkileyen “enerji”nin birçok kaynağı var. Yaşadığımız mekanların arsa konumları, içinin hangi elementlerle tasarlandığı, beraber olduğumuz kişiler, kıyafetlerimizle birlikte kullandığımız yarı değerli ve değerli taşlar, hatta yediğimiz yiyeceklerden enerji almamız mümkün.
Doğadaki enerjiyi yaşamımıza taşımak çok önemli. Doğanın o muhteşem enerjisini kim red edebilir ki? Onun bize sunduğu bu sayısız zenginlik arasında özellikle yarı değerli ve değerli taşların önemli bir yeri var. Modadan, mimariye yaşamımızın her noktasında olduğu gibi özellikle mücevherde olumlu enerji saklı.
Taşlar duyulmayan ancak sadece hissedilebilen müziklerinden ve enerjilerinden ötürü bizi farkına bile varmadan kendine çeker. Taşların estetik görünümlerinin yanında, içlerinde saklı olan müzik ya da enerji bizi onlara çeken, hatta yaşamımızı değiştirecek gizli gücün gerçek nedenidir.
Taşların özelliklerini bilmemiz, kullanım yerlerini belirlemek adına önemlidir. Takılarda kullanmaya alışkın olduğumuz yarı değerli taşlar, mimaride mekanlarda doğru bir şekilde kullanıldığında yaşamımıza çeşitli faydalar sağlar. Ancak geniş  çok pahalı olacakları için kısmi olarak kullanılabilir..
güzel rüyalar görmemizi sağlayan sarı topazı yatak odalarımızda rahatlıkla kullanabiliriz. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta yatak odanızda sadece dişi kuvars kullanabilirsiniz çünkü erkek kuvars taşı ayın enerjisi tarafından uyarıldığı zaman çok güçlü enerji yaydığı için sizi kolay uyutmaz. Mide rahatsızlıklarına iyi gelen sitrin taşı mutfaklarda, göz hastalıklarına iyi gelen ametist bilgisayarın olduğu çalışma odalarında, kalp çarpıntılarını azaltan olivin taşı ise dinlenme odalarında kullanılabilir.
Mücevherde kullanılan değerli taşlar ise üzerimizde taşıyabildiğimiz için bize doğrudan enerji aktarabilecek önemli kaynakları oluşturuyor.

 

2

Safir şıklığı ve zarafeti yanında kendimizi güçlü bir şekilde ifade edebilmek adına çok faydalı. Safirin derin mavi rengi boğaz şakrasına etkisinden ötürü kendimizi doğru ifade edebilmemize destek olur, bu nedenle özellikle görüşmelerde, iş hayatında kullanılması yararlı olur.

3

Yakut enerjimizi yukarı çekmek adına önemli, çünkü kırmızı taşlar kök çakrasını yukarı çeker. Bu da bizim kendimizi daha dinamik hissetmemizi sağlar, hatta tutkulu aşklar yaşamamıza bile neden olabilir.

4

Zümrüt yeşil rengiyle kalp çakrasına etki ederek huzur ve dinginlik sağlar.

5

İnci, sevgi enerjisini yaşamımıza taşımamız adına önemlidir.

6

Pırlanta, ışığı yansıttığı için negatif enerjiyi tutmaz, dışarı atar. Kullanan kişiye zenginlik enerjisi vererek onu başarıya ve güce yönlendirir, kendini hep yenilemesini sağlar.

 

 

 

 

Sevinç Ormancı

”Kendi yaşamımızı istersek yeniden tasarlayabiliriz” diyen
Y.Mimar Sevinç Ormancı kimdir?
Adana’da doğan Sevinç Ormancı liseyi UAKL’de, üniversiteyi İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlik Bölümü’nde okumuştur. Mimar Sinan Üniversitesi’nde İç Mimarlık üzerine yüksek lisans yapmıştır.Kültür Üniversitesi’nde yarı zamanlı  öğretim görevliliği yapmaktadır,  GYİAD üyesidir ve yurt içinde ve yurt dışında yapılan birçok mimari projede imzası olan  Sedeko Mimarlık’ın kurucusudur. Dünyaca ünlü mimari gruplarla işbirliği antlaşmaları yapmıştır… Alan Ritchie and Philip Johnson  from New York, Doğayı destekleyen Avrupa jet setden Lord Rothshield’le projeler yapan Javier Barba From Spain ,Mimariyi sanatla bütünleştiren Frederick Fisher and partners from Los angeles..Brad Pittle mimari çalışmalar futuristic mimari çalışmalar yapan grup Graftla işbirliği antlaşması yapmıştır..
Uzmanlık alanları arasında mimari stiller, ve mekanlarda  renk, malzeme, ışık bağlantısı, yaşamımıza olumlu enerjiyi çekmek için en önemli kurallar arasında bulunan mekanlarımızda feng shui, ı ching, zen felsefesi, doğa enerjisi ve yarı değerli/ değerli  taşların insanlarda olduğu kadar mekanlarda da kullanımı yer almaktadır. Doğadan aldığımız her enerjinin yaşamımızı tasarlarken önemli olduğuna dair projeleri mevcuttur. Bu konudaki araştırmaları ve çalışmaları devam etmektedir.

Y. Mimar Sevinç Ormancı
sevincormanci@superonline.com
Twitter @sevincormanci

– See more at: http://www.modaheryerde.com/mimariden-giysiye-giysiden-mucevhere-her-alanda-enerji.html#sthash.H0oL68qJ.dpuf